Kılıçdaroğlu'ndan Irak Merkezi Yönetimi'ne: Bazı söylemlerin iticiliğine kapılıp, askerlerimizin Irak'ı terk etmelerini istemeyin (2) - (Yeniden)

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlundan Irak Merkezi Yönetimine: Bazı söylemlerin iticiliğine kapılıp, askerlerimizin Irakı terk etmelerini istemeyin (2) - (Yeniden)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2016 17:55

Kılıçdaroğlu'ndan Irak Merkezi Yönetimi'ne: Bazı söylemlerin iticiliğine kapılıp, askerlerimizin Irak'ı terk etmelerini istemeyin (2) - (Yeniden)

Haberin Devamı

 "2 YIL 8 AY DEĞİL 2 BİN 800 YILLIK İDDİANAME DÜZENLEMEZSENİZ ADAM DEĞİLSİNİZ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla hazırlanan iddianameyle ilgili "Benim hakkımda da 2 yıl 8 ay dava açılmış. Savcı iddianame düzenlemiş. 2 yıl 8 ay değil 2 bin 800 yıllık iddianame düzenlemezseniz adam değilsiniz" dedi.

"BİR HABERİ YAPMAK NE ZAMANDAN BERİ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI OLDU?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. 'Ne zamandan beri bir gösteriyi, bir olayı izlemek suç olmaya başladı?' diye soran Kılıçdaroğlu, "Bu sabah erken saatlerde bir gazetecinin evi basıldı. Doğan Haber Ajansı'nın Tunceli'de görev yapan muhabiri. Evinde arama yapılmasının gerekçesini okuyorum size. Toplantı, gösteri, protesto, yürüyüş gibi Tunceli'deki aktiviteleri haberleştirerek, terör örgütünün propagandasını yapmak. Bir gazeteci bir olay olursa gider, o olaya bakar. Görüntüyse görüntüyü, haberse haberi alır. Merkeze geçer. Onlar da alırlar bunu, bütün Türkiye genelinde yayınlarlar. Ne zamandan beri bir gösteriyi, bir olayı izlemek suç olmaya başladı? Hangi akıl, hangi mantıkla bunlar yapılır? Anlamak mümkün değil. Öyle anlaşılıyor ki hiçbir terör haberi yapılmasın. Şehitlerimizle ilgili de hiçbir haber yapılmasın. Ne olacak? Vatandaş haberi nereden alacak? Bir haberi yapmak ne zamandan beri terör örgütünün propagandası oldu? Gidersin terör örgütünü yakalarsın, cezalandırırsın kimse bir şey demez buna; ama gazeteciyi suçlamak bizim haber alma hakkımızı kısıtlamak demektir. Bu gerçeği henüz fark etmiş değiller" ifadelerini kullandı.

"ÜLKEMİZDE BARIŞ VE HUZURU SAVUNUYORUZ"

Türkiye'nin terör batağının içerisinde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Her şehit olayından sonra köklerini kazıyacağız, şunu yapacağız, bunu yapacağız. Ne yapacaksanız bir an önce yapın. Nedir bu şehitlerin arkası neden kesilmiyor? Neden tavır alınmıyor? Genelkurmay'ın açıklaması son birkaç aydaki şehit sayısı 88. Siviller hariç daha. Düne kadar yaptıkları işlerin ne kadar yanlış olduğunu hatırlatıyorduk. 2002'de terörsüz bir Türkiye devraldın, şimdi Türkiye terör batağının içerisinde. Bunların hiç kusurları yok dememizi istiyorlar. Vatandaşın acısını kim dillendirecek? Ülkemizde barış ve huzuru savunuyoruz" diye konuştu.

"TAZMİNAT DAVALARININ TAMAMINI AİLELER KAZANABİLİR"

Ankara Garı saldırısının yıl dönümünde, saldırıda hayatını kaybedenleri anmak için dün başkentte toplanan gruba polisin müdahale etmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Ankara Garı'nda hayatını kaybedenlerin yakınlarının yapmak istediği anmaya biber gazı ve jop ile müdahale edildi. Bu ülkeye hoşgörü ne zaman gelecek. Aileler gelmiş karanfil bırakır, bir iki konuşma yapar giderler. Bu izinli bir gösteriydi. Bu saldırıda yöneticilerin, hükümetin bütün kusurları ortaya çıktı. Tazminat davalarının tamamını aileler kazanabilir" dedi.

"BUNUN ÜZERİNE IRAK MERKEZİ YÖNETİMİ, TÜRK ASKERİNİN BAŞİKA'DAN ÇEKİLMESİNİ İSTEDİ"

Türkiye'nin dış politikada önemli bir yol ayrımına geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, olası Musul operasyonuna ilişkin de açıklamalarda bulunarak, "Musul operasyonu IŞİD sonrası Ortadoğu ile ilgili yeni stratejiler demektir. IŞİD, Musul'dan kurtarıldıktan sonra Irak ve Suriye ile ilgili yeni stratejiler gündeme gelecek. Türkiye'nin bu konuda son derece dikkatli bir dil kullanması lazım. Ama üzülerek, ifade edeyim. Sayın Erdoğan, Dubai merkezli TV'ye verdiği demeçle mezhep endeksli dış politikayı gündeme getirdi. Bunun üzerine Irak Merkezi Yönetimi, Türk askerinin Başika'dan çekilmesini istedi. Kullanacağınız dil çok ama çok önemlidir" açıklamasında bulundu.

"IRAK'IN İÇ SORUNU BİTTİKTEN SONRA ASKERLER GERİYE ÇEKİLECEK"

Irak'la yaşanan Başika krizi üzerinden, Irak Merkezi Yönetimi'ne seslenen CHP lideri Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Irak'ın toprak bütünlüğünü her dönem savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Irak'ın kaderini Irak halkının belirlemesi gerektiğini söyledik. Söylemeye de devam edeceğiz. Başika'da bizim askerlerimizin bulunması sıradan bir olay değildir. Irak halkının güvencesi için Başika'da bizim askerlerimiz bulunuyor. Dolayısıyla buradan size ulaşan bazı söylemlerin iticiliğine kapılıp, Başika'dan askerlerimizin Irak'ı terk etmelerini istemeyiniz. Onlar aynı zamanda sizin güvenceniz. Elbette Irak'ın iç sorunu bittikten sonra askerler geriye çekilecektir. Ama biz Musul'da, Kerkük'te ve diğer Irak bölgelerinde terörün ayıklanmasını ve IŞİD'in o bölgeden çıkmasını istiyoruz. Bize bir görev düştü. Sizin isteğiniz üzerine oraya geldik ve dolayısıyla görevimizi yapmaya izin veriniz. Biz Irak halkıyla dostluğumuzu sürdürmeye kararlıyız"

"2 YIL 8 AY DEĞİL 2 BİN 800 YILLIK İDDİANAME DÜZENLEMEZSENİZ ADAM DEĞİLSİNİZ"

Hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla hazırlanan iddianameyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "KHK yetkisi aldılar, ne yaptılar Anayasa hükmünde kararname çıkardılar. Hakimlere gözdağı veriyorlar. Benim hakkımda da 2 yıl 8 ay dava açılmış. Savcı iddianame düzenlemiş. 2 yıl 8 ay değil 2 bin 800 yıllık iddianame düzenlemezseniz adam değilsiniz. Kim açmış, Bilal oğlan açmış. Ben senin ne olduğunu gayet iyi biliyorum" dedi.

"'GÜLEN OLAYINDA YANLIŞ YAPTINIZ' DEDİK, ŞİMDİ ORTAYA ÇIKIYOR"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "OHAL öncesi üniversiteye hocaları bildiri yayımlamışlar. Onları da atıyorsun. Biz mağdurların hakkını korumak zorundayız. Darbe fırsatçılığı yapıp karşı darbe yapıyorlar. Sen bu tutumla devam edersen senin darbe yaptığını bütün dünya anlayacak. Biz sadece ve sadece demokrasinin gereği olarak sizi uyarıyoruz. 'PKK'da yanlış yaptınız' dedik. 'Gülen olayında yanlış yaptınız' dedik, şimdi ortaya çıkıyor. Darbeye elbette karşıyız. Ama bankaya para yatırdı diye birisini memuriyetten atacaksın o bankaya izin veren siyasetçiyi koruyacaksın. Eğitim sistemini dinamitleyeceksin. Proje okullarını alt üst edeceksin. Bu çocuklar en iyi okullarda okuyacak. Veliler ayakta. Çocuklarımız ayakta. Öğretmenlerine sahip çıkıyorlar"

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!