KılıçdaroÄŸlu, Adana'da (5)

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu, Adanada (5)
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 12, 2017 21:51

Kılıçdaroğlu, Adana'da (5)

Haberin Devamı

ÇIKSINLAR BENİ MAHÇUP ETSİNLER
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, Seyhan Oteli'nde muhtarlarla bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Daha sonra açıklamalarda bulunan KılıçdaroÄŸlu, 27.5 yılını devlete verdiÄŸini söyleyerek, "EÄŸer vatandaşın cebini düşünürseniz sorunların hepsi çözülür. Ama seçildikten sonra 'ÅŸu malı götürelim' derseniz vatandaşın deÄŸil kendi sorununuzu çözersiniz" dedi.Â
VatandaÅŸ olarak seslenmek istediÄŸini söyleyen KılıçdaroÄŸlu, partileri bir tarafa bıraktığını kaydederek, "Hangi partiden olursak olalım bu memlekette huzur içinde yaÅŸamak istiyoruz. Anayasa bizim temel haklarımızı korumalı. EÅŸit yurttaÅŸ olarak birbirimize selam vermeliyiz. Farklı görüşlerimiz, kimliklerimiz, coÄŸrafyalarımız olabilir. Farklı hayat tarzlarımız da olabilir ama sonuçta 80 milyon bir arada kardeşçe yaÅŸamak istiyoruz. Bize bunu saÄŸlayacak olan ana tema nedir? Ana güvence nedir? Anayasadır. Benim haklarımı, sizin haklarınızı güvence altına almalı. A partisine mensup olanları güvence altına alalım, B'yi dışlayalım. O, toplumu ayrıştırır ve böler. O nedenle anayasalar birer toplumsal uzlaÅŸma belgeleridir" diye konuÅŸtu.Â
Yeni anayasanın referandumdan geçmesi halinde başkanın hakim tayin etme yetkisi olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bu sistemde Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinden 12'sini bir partinin genel başkanı tayin ediyor. HSYK'nın 12 üyesinden 6'sını tayin edecek. Düşünün CHP'nin genel başkanı hakim tayin ediyor. Yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığı ilkesi bitiyor. Her şey bir kişi oluyor. Yargı bağımsızlığı, yasama, yürütme tamamen 1 kişinin kontrolünde oluyor. Bir kişinin kontrolünde olduğu zaman sorun çıkar. Peki bazı arkadaşlar diyebilir ki 'E olsun ne olacak ki' diyen arkadaşlar olabilir. 'Bir kişi hakim de savcı da vali de kaymakam da tayin etsin. E ne olacak?' Bunu düşünen vatandaşlarımız da olabilir. Adaletin çok daha ötesinde başka bir tehlike var. Temel tehlikeyi unutmamak lazım. Bir kişiyi ikna ettiğiniz zaman en geç 24 saat içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirirsiniz. Kızıyorlar, 'FETÖ 35 yıldır devlette yapılandı. 35 yıla gerek yok, 1 kişiyi ikna ettiğiniz zaman 24 saatte ele geçiriyorsunuz. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir kişiye teslim edilecek bir devlet midir? Erzurum kongresine bakın, bir adam mı vardı? Oturmuşlar adamlar Türkiye'nin geleceğini düşünüyorlar. Sivas kongresine bakın, bir kişi mi karar veriyor. Bu iş bir parti meselesi değildir. Bu memleket meseledir. Etrafta bizim parti logomuz yoktur. İnsanımızı seviyoruz ve bu ülke için çalışmak istiyoruz. Demokrasimiz gelişsin. İnsan hakları gelişsin. Birlikte yaşamalıyız. Ayrılık olmamalı. Kavgadan bıktık. Niye kavga ediyoruz. Benim düşüncem başka olabilir, arkadaşımın da farklı olabilir. Farklı düşünceler toplumu ileri taşır, geriye değil. Akıl akıldan üstündür diye ben mi söyledim? Babam, dedem söyledi. Bu toplumun ortak söylemidir. Akıl akıldan üstündür. Hatasız kul olur mu arkadaşlar? Tüm yetkileri birisine veriyorsunuz, bir hata Türkiye'yi felakete sürükler. Bunun vebali büyüktür. Düşünerek gideceğiz sandığa ve öyle oyumuzu kullanacağız."
Yeni sistemde hesap sorulamayacağını belirten Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben bunları anlattığım zaman diyorlar ki 'Bu Kılıçdaroğlu'nu dinlemeyin, doğruları söylemiyor' Ben de kendilerine şunu söylüyorum. Ben yanılmış olabilirim. Daha iyi ya sizin istediğiniz bir televizyon kanalına çıkalım siz de anlatın ben de. Ben yanlış söylüyorsam daha iyi ya. Beni mahcup edersiniz. Dersin ki 'Bak Kılıçdaroğlu sen daha bunu okumadın bu maddede böyle yazıyor. Ben de derim ki kusura bakmayın ben yanılmışın. Daha iyi ya size böyle bir fırsat veriyorum. Gelin oturun konuşalım. Amerika'da, Fransa'da konuşulur. Liderler çıkar konuşur. Türkiye'de olmaz. Vatandaşın bilgilenme hakkı yok mudur. Bir daha çağrı yapıyorum. Çıksınlar beni mahçup etsinler. Niye çıkmıyorlar. Üstelik şu teklifi de yaptım. Siz yarım saat konuşun bana 15 dakika verin, ona da razıyım. Yeter ki vatandaş görsün. Kim doğruyu söylüyor kim yalan."
Daha sonra Kılıçdaroğlu'na bir partili tarafından çizilen kara kalem portresi hediye edildi. 

Salih ÜÇTEPE / ADANA, (DHA)

FOTOÄžRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!