Kıbrıs'ta kilidi açan nostaljik sözler

RAUF Denktaş'ın elli, belki de altmış yıllık arkadaşı Glafkos Klerides'e geçtiğimiz günlerde yazdığı mektupta kullandığı şu cümle Kıbrıs'ta kırk kilit vurulmuş olan çözüm kapısını aralayıverdi:‘‘İkimizin de yaşı geçti. Gel, artık bizim çektiğimiz acıları bizden sonra gelecek kuşaklara çektirmeyelim. Gel, çatışmalara girmeden bu işi çözelim.’’Klerides bu mektubu hemen yanıtladı ve ‘‘Dolaylı görüşmelere hemen dön, dediğini yapalım’’ dedi.Denktaş ikinci mektubu yazdı:‘‘Gel, bu işi yüz yüze görüşerek ikimiz çözelim.’’Klerides bunu kabul etti ama bir tek koşul ileri sürdü:‘‘Kabul, ama toplantıda BM temsilcisi de bulunsun.’’Denktaş hemen üçüncü mektubu gönderdi:‘‘Tamam, bulunsun ama bir şeye karışmasın. Sadece not tutsun. Biz ikimiz konuşup çözelim.’’Klerides'in yanıtı kısa oldu: ‘‘Peki... Ben varım.’’Ve iki eski dost 4 Aralık'ta oturup baş başa konuştular, sonra yemek yediler ve Kıbrıs'ta çözüm için bugüne kadar atılanların en büyüğü olan dev bir adım attılar. * * *Bu buluşma bütün dünyaya şunu gösterdi ki iki liderin bugüne kadar yaptıkları görüşmelerde hiçbir ilerleme sağlayamamalarının tek nedeni bu işe onun bunun el atmasıydı. Birbirlerini çok iyi tanıyan bu iki arkadaşın masaya baş başa oturmaları halinde işin daha kolay çözüleceği anlaşıldı. Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler bundan sonra artık tamamen devreden çıkmalı. Hatta Türkiye ile Yunanıstan da Denktaş ve Klerides'e müdahale etmemeli. Zira bu karmaşık sorunu dünyada ancak bu iki lider çözebilir. Çünkü hem Denktaş, hem de Klerides ömürlerini bu davaya adayan insanlardır. Klerides 81, Denktaş ise 76 yaşında... Kendilerini bildiler bileli Kıbrıs denen iğneli fıçının içinde yaşadılar. Gençliklerini, orta yaşlılıklarını hatta yaşlılıklarını anlayamadılar. Hayatlarının hiçbir döneminin keyfini süremediler. Onun için eğer dünya bu sorunun çözülmesini istiyorsa bu iki lidere karışmamalı, tersine onlara yardımcı olmalı. * * *Her iki lider yalnız dünyadan baskı görmüyorlar. Onları esas yıkan kendi milletlerinden gelen incitici, ağır eleştiriler... Şurası bir gerçek ki Klerides onlardan, Denktaş da bizden çekiyor.Ancak bu son gelişmede Denktaş daha rahat. Gerek Türk kamuoyu, gerekse KKTC kamuoyu Denktaş'ı bu girişiminde bütünüyle destekliyor. Hayrettir ne ‘‘ver kurtulcular’’dan, ne de ‘‘şahinler’’den şu ana kadar çatlak bir ses çıkmadı.Ama Klerides öyle değil. Kıbrıs Rumları Denktaş'la masaya oturduğu için onu yerden yere vuruyor, çok ağır eleştiriler yöneltiyor. Onların şahinleri bizimkilerden çok daha keskin. Çomak sokanlar olmazsa iş, Denktaş'ın başlattığı olağanüstü diplomasi atağıyla yoluna girdi gibi görünüyor. Artık bundan geri dönüş olmamalı.Umut verici yan, her iki liderin çözüme ulaşmadan masadan kalkmamaya karar vermiş olmaları. 13 Ocak'ta toplanacaklar ve hızlı bir görüşme takvimini başlatacaklar.Kendilerine tanıdıkları süre de haziran. Amaçları bu tarihe kadar bu işi bitirmek. Klerides ve Denktaş tarihte kalıcı olmak istiyorlarsa bu sorunu her türlü diyeti ödemeyi göze alarak çözmelidirler. Zaten bunu da onlardan başka hiç kimse başaramaz.
Yazarın Tüm Yazıları