Kezman oynayacağı bir takıma gitmeli

Fenerbahçe’de Appiah sakatlıktan kurtulamadı ve huzursuz. Kezman, ilk 11’deki yerini kaptırdığı için mutsuz. Askere gidecek Tümer ipleri koparmaya hazırlanıyor. Ligin ikinci yarısı ve Avrupa maçları öncesi bu 3 oyuncunun durumu takımı nasıl etkiler?

ÖNCELİKLE Kezman’a bakalım. Semih böyle oynadığı sürece ve Zico tek santrforda ısrarcı olursa, Kezman ilk 11’i zor görür. Trabzonspor maçında son 20 dakikada oyuna girdi ama yine aynı nakarat. Topu ayağına dolaştırıyor, nereye pas vereceğini bilmiyor. Bitik bir halde. İnşaallah düzelir ama Fenerbahçe’nin ondan bu saatten sonra fayda sağlaması güç. Kezman devre arasında gidebilir. Gitmesi onun adına da iyi olur çünkü oynayacağı bir takımda mücadele eder. Kariyeri iyi bir futbolcu. O transfer olursa belki bu açık için bir transfer gerçekleştirilebilir.

Üç akıllı adam

Appiah
’ın durumu ise çok farklı. Sakatlığından dolayı bu sezon hiç yok. Zaman zaman oynadığı maçlarda da varlık gösteremedi. Eski halinden eser yok. Tümer’in gitmesi ve kalması çok şeyi değiştirmez. Fenerbahçe bu oyuncuların açıklarını, takım içinde de kapatabilir.

Fenerbahçe’deki esas sorun defansta. Trabzonspor maçında kötü oynadılar. Üç akıllı adamın üç golüyle de 3 puanı aldılar. Deivid olağanüstü bir gol attı. Semih’in aklı ve Alex’in işbitiriciliği ile düğüm çözüldü. Ancak, Yasin ve Önder ikilisi akıl almaz derecede kötü oynadılar. O yenen iki gol tam bir komedi. Fenerbahçe formasını giyen defans oyuncuları nerede duracağın,ı nasıl müdahale edeceğini çok iyi bilmeli. Edu ve Lugano ikilisi Trabzonspor önünde arandılar. Çünkü ikisi de oturmuş ve anlaşmış bir durumda. Açıklarını kapatıyorlar ve aynı lisanı kullanıyorlar. Avrupa’da böyle bir defansı kimse affetmez.

Kadro zaafiyeti

G.Saray’ın berabere kalmasıyla F.Bahçe ikinciliğe yükseldi ve lider Sivasspor’la birlikte ilk yarıyı avantajlı bitirdi. Ancak F.Bahçe, Avrupa’da yoluna devam ederse ligde zorlanabilir. Yedek kulübesi zayıf. Ali Bilgin iyi niyetiyle oynuyor ama gücü ortada. Colin Kazım, çok laubali. İlhan Parlak’ı Zico hiç düşünmüyor. Kadro zaafiyeti var. F.Bahçe, Alex oynarsa güzel. Bu kadro içinde tek alternatifsiz oyuncu o. Bir de ondan adam kovalamıyor diye şikayet ediyorlar.

Hem adam kovalayacak, hem ikili mücadelenin içine girecek, hem de top kullanıp gol atacak. Var mı dünyada böyle bir futbolcu? Alex, bu takımın tek patronu.

Şampiyonluğa oynarlar

Sivasspor, 15 yıl sonra ligin ilk yarısını lider bitiren bir Anadolu takımı olarak büyük başarı gösterdi. Üç büyüklerle ikinci yarıda evinde karşılaşacak olan kırmızı beyazlılar, şampiyonluk yarışında ne yapar?

SONUNA
kadar yarışta adlarını duyuracaklar ve de iddialı olacaklar. Gençlerbirliği maçında 36. dakikada haksız yere bir oyuncuları oyundan atıldı. Böyle bir kırmızı kart olmaz. Ayıp ve günahtır. Ama yine de yılmadılar ve 10 kişiyle galip geldiler. Sivasspor zoru başardı. Çok güçlü takımların arasından sıyrılmak kolay iş değil. Onları alkışlıyorum.

Sivasspor’un bir özelliği var. Çok mücadele eden, birbirini çok iyi tamamlayan ve çok çabuk oyuncularla oynayan bir takım var sahada. Bunların bir araya denk gelmesi ardında başarıyı da getiriyor. Mehmet Yıldız’ın başka bir takıma transfer olacağı söyleniyor. İyi bir futbolcu ve iyi bir golcüyü kaybedecekler ve bu onları etkiler. Ben Sivasspor’un devler arasından Avrupa vizesi alacağını ve şampiyonluğa oynayacağını düşünüyorum.

Kalli dinamitliyor!..

Feldkamp, grip nedeniyle son iki maçta Galatasaray’ın başında sahaya çıkamadı. Alman hoca Beşiktaş’ı da çalıştırırken, Briegel’e görevi bırakıp sağlık sorunlarını öne sürerek gitmişti. Tablo yine aynı ve bu bir kaçış planı mı?

ORTADA
enteresan bir durum var. Kalli, Galatasaray’ı dinamitliyor. Beşiktaş derbisi öncesi Hakan Şükür ve Lincoln’ü kadro dışı bırakarak fitili ateşlemişti. Devamında akıl almaz işler yaptı. Sezon başında iyi olan takımı bu hale getirdi. Hastalığı nedeniyle sahaya çıkamıyor. Ama, takım Ankara’dayken o Almanya’ya gidiyor.

Ankara’ya gitmediysen, evinde oturacaksın. Gönderilir mi, gönderilmez mi o Galatasaray Yönetimi’nin bileceği bir iş. Ama sarı kırmızılı idareciler bu durumu açığa kavuşturmalı. Alman hoca gidecek mi kalacak mı, sorusu gündemde. Kalli’nin yanlışlarına yönetim de söz söyleyemeyince kendilerini açmazların içine sokuyorlar.

Ankara’daki ilk yarının son maçında Galatasaray oyuna hakimdi ama OFTAŞ karşısında pozisyon üretemediler. 85. dakikada bir tane pozisyonları var. 25 ve 30 metreden atılan şutlar asla pozisyon değil. Mücadele ediyorlar ama netice alacak oyun yok. Bugün, Galatasaray’a baktığımızda fizik kondisyonu fena olmayan ama üretimi noksan bir takım hüviyetindeler. Sahadaki futbolcunun zeki ve becerikli de olması lazım.

Lincoln’ü büyük bir sükseyle transfer ettiler ve ses getirdiler. Ama ondan hiç yararlanamadılar. İkinci yarıda Brezilyalı olursa, Galatasaray’ın da çehresi değişir.

Ancak, o da her darbede böyle aylarca sahalardan uzak kalacaksa, Galatasaray’ın işi zor. Ben, Lincoln’den çok ümitliydim. Muhteşem bir futbolcu ama problemli. Kalli ile de sorunu olduğu ortada. Zaten, Galatasaray’ın da problemi Kalli.

Fener’in de G.Saray’ın da işi zor

F.Bahçe ve G.Saray’ın Avrupa’daki şansını nasıl görüyorsunuz?

FENERBAHÇE, diğer rakiplerine nazaran daha kolay bir kura çekti gibi görünüyor. Ama, Sevilla çok enteresan maçları çevirebilen bir takım. İspanyollar topu iyi kullanarak oynamaya çalışırlar. Onlar için Avrupa arenası çok önemlidir.

Topu çok çabuk kullanan takımlara karşı da F.Bahçe demoralize oluyor. İlk maçta sonuç ne olursa olsun Fenerbahçe kazanmalı. Hele bir de gol yemeden kazanırlarsa, İspanya’daki rövanşta tur için şansları fazla olur.

G.Saray, bu haliyle B.Leverkusen’e zor diş geçirir. Alman takımları eski gücünde olmasa da oyunu hiç zaman bırakmazlar. Almanya’daki rövanşta seyirci avantajına güvenirlerse, yanılırlar. F.Bahçe’nin de G.Saray’ın da rakipleri kolay dize getirilecek ekipler değil.

Değişen bir şey olmaz

Beşiktaş’ta ara transferde oyuncu arayışları başladı. Yeni bir santrfor ve libero peşindeler. Beşiktaş’ın nerelere takviyeye ihtiyacı var?

SEZON
başındaki transferin fiyasko olduğunu anladılar ve yeni bir maceraya girdiler. Ertuğrul Sağlam, "Ucuz oyuncu olunca, bunları alıyoruz" diyerek yönetime gönderme yapıyor. O da haklı. Ama, Beşiktaş’ın parasını sokağa da atmaya gerek yok. O zaman alma. Forma giydirdikleri yabancılar asla Beşiktaş’ın oyuncusu değil. Çok yere takviye yapmalılar ama bu saatten sonra zor.

Futbolcu transferi ayrı bir kulvardır. Çok iyi bir sistem kurup, iyi takip etmek lazım. Bunu Avrupalı yapıyor. Bizim kulüplerimiz ise menajerlerin oyuncağı oluyor.

Beşiktaş, bu tip oyuncularla bir yere gidemez. Türkiye’de üç aşağı, beş yukarı yarış içinde olur. Ama o muhteşem taraftarını mest edecek bir maçı sahaya koyamaz. Beşiktaş, devre arasında hangi oyuncuları alırsa alsın tablo değişmeyecektir.

Öncelikle teknik direktör Ertuğrul Sağlam ile menajer Sinan Engin’in uyum içinde çalışıp, ağız birliği etmesi lazım. İkisi de futbolun içinden gelmiş ve top oynamış adamlar. Bu işleri de biliyorlar. Ama ortaya koydukları profili anlamak güç.
Yazarın Tüm Yazıları