Kevin Costner söylüyor

Ahmet San yaptı yine yapacağını. Kevin Costner, 30 Ekim’de, 4 bin kişi kapasiteli salona sahip WOW Kongre Merkezi’nde konser vermek üzere Türkiye’ye geliyor.

Oyuncu, yönetmen ve yapımcı olarak bildiğimiz Costner’ın müzisyen olduğunu da böylece öğrenmiş olduk. Oscar’lı oyuncu meğerse oyunculuğa başlamadan önce sahnelerdeymiş.

İstanbul’da sahneye birlikte çıkacağı Modern West grubuyla girmiş şov dünyasına. Oyunculuğa başlayıp, başarılı olunca bırakmış o işleri. Ve bir süre önce eşinin zorlamasıyla müzisyenliğe dönmüş.

Ahmet San’dan kaçmamış tabii bu detay.

Bruce’u da görmek isteriz

Ahmet San ve Cüneyt Ortan’ın, Kevin Costner’la başlayan "Hollywood Yıldızları Türkiye’de" projesi şubat sonunda İstanbul’a gelecek olan Bruce Willis ile devam edecek. Sonra sırayla Steven Seagal, Michelle Pfeifer ve Julia Roberts burada olacaklar.

"Bodyguard" filminde koruma olarak kamera karşısına geçen Costner, hazır İstanbul’a gelmişken Tamer Karadağlı ve Seda Sayan’ın oynadığı "Fedai" dizisinde rol alıp, Karadağlı’ya fedailiğin püf noktalarını öğretecek.

Bir taşla iki kuş vurma, her gelenin etinden sütünden yararlanma modasını Costner’la sınırlı tutmamak lazım bence.

Konser vermek üzere buraya gelecek diğer Hollywood ünlüleri için de şimdiden planlar yapılmalı. Yapımcılara ve televizyon kanallarına kolaylık olsun diye dizileri yakından takip eden eşe dosta sordum. Kimi hangi diziye uygun bulduk, hemen söyleyeyim.

"Zor Ölüm" (Die Hard) serisinde polisi canlandıran Bruce Willis’i "Arka Sokaklar"da görmek istiyoruz. Bol kavgalı aksiyon filmlerinin vazgeçilmez ismi Steven Seagal, "Kurtlar Vadisi" ya da "Kuzey Rüzgarı"nda oynayabilir.

Jula Roberts ’Binbir Gece’ye

"Özel Bir Kadın"da (Pretty Woman), bir işadamına eskortluk etmek üzere kiralanan bir kadını oynayan Julia Roberts, "Bir gece için 150 bin dolar" rüzgarını arkasına alarak reyting canavarı haline gelen "Binbir Gece"ye uymaz mı sizce? Şu anda gösterimde olan "Yıldız Tozu"nda (Star Dust) kötü kalpli bir cadıyı oynayan Michelle Pfeiffer ise "Selena"ya kesinlikle renk getirir. Ya da kötülük yarıştırmak adına "Yaprak Dökümü"nde Ferhunde’ye rakip olabilir.

Eleştirmenler sevilmez mi dediniz?

Atilla Dorsay’ın adı Bahçelievler Büyülü Fener Sineması yeni salonlarından birine verildi. Seyirciler arasında yapılan ankette, Türk Sineması’na emek veren ilk üç kişi arasına Atilla Bey’in de girmiş olması biz sinema yazarları adına sevindirici ve gurur verici bir durum.

Bunun, eleştirmeyi herkesin sevdiği ama eleştirmenlerin sevilmediği tezini çürütmüş olması adına da sevindirici olduğunu söyleyebilirim. Diğer salonlara da Tarık Akan ve Yavuz Turgul’un adı verilmiş. Düşündüm de, sokak isimlerinde olduğu gibi sinema salonu isimlerinde de erkek hakimiyeti var.

Ne de olsa ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Atilla Dorsay’la başlayan bu hoşluğun Sevin Okyay’la devam etmesini dilersem çok şey istemiş olur muyum acaba?
Yazarın Tüm Yazıları