Keşke... Keşke...

Tam bitti, iş tatlıya bağlanacak derken yeniden patladı olaylar...

Haberin Devamı

İyi niyet havası yerini gaz bulutuna...
Karşılıklı yumuşama sinyalleri yerini iş makinalarına...
Anlama çabaları yerini restleşmeye bıraktı...
Ve Gezi Parkı boşaltıldı ama tüm şehir bir anda Gezi Parkı’na döndü...

DAYANIŞMA CEPHESİ

Taksim Dayanışması, cumartesi saat 10.00’da direnişe devam kararını açıkladı.
Oysa benim gibi binlerce kişi, Başbakan’la gece yarısına kadar süren toplantıdan sonra direnişin bitirilmesi gerektiğini düşüyordu.
Gelen tepkiler ve yapılan toplantılar üzerine 15.00’te direniş kararını yumuşattılar.
Keşke 15.00’teki bildiriyi 10.00’da okusaydılar...
Belki de o son müdahale yaşanmayacaktı.
Oysa inisiyatif almakta daha dirayetli olmalarını beklerdik.

HÜKÜMET CEPHESİ

Oyuncuları hedef gösterdi, “Camide içki içildi” dedi, Başbakan bildik üslubuyla Sincan mitinginde yine ortamı yumuşatmaktan uzaktı.
Herkesin gözü kulağı Sincan’dayken...
Keşke gerilimi tırmandırmak yerine düşürmeyi tercih etseydi.
Mitingdeki konuşmasından hemen sonra polis Gezi Parkı’na girmeseydi...
Taksim Dayanışması parkı boşaltmak konusunda inisiyatif almakta zorlansa da keşke devlet bunu olgunlukla karşılayabilseydi.
Belki bir 24 saat daha beklense bu iş daha kolay çözülecekti.
Şimdi, ayıklayalım pirincin taşını...

Kriter ne?

Haberin Devamı

RTÜK, Halk TV’ye ilk olarak yayıncılık anlayışı nedeniyle ceza kesti.
Burada durabilselerdi, “Halk TV’yi bitirmeye çalışıyorlar” söylemine itibar etmeyecektim.
Bunu da yazdım zaten...
Ama ne zaman ki bir programda sigara göründü diye hemen ikinci cezayı yapıştırdılar.
Hoop işte orada durun!
Demek ki RTÜK’ün ceza verirken kriter olarak baktığı şey yayıncılık çerçevesi falan değil, muhalefetin dozuymuş...

İşte black list

Biz ‘black list’ler hazır, Gezi Parkı eylemlerine destek veren sanatçılar AK Parti belediyelerinden ve TRT’den iş alamayacak dediğimiz zaman “Nereden biliyorsun?” diye sordular.
Söyleyeyim; belediyelere iş yapan organizatörlerden ve yapımcılardan...
Bir hafta geçmeden de dediğimiz çıkmaya başladı...
Bakın Büyük Ankara Festivali’nde Gülben Ergen ve bazı sanatçıların konseri iptal edilmiş.
“Birçok sanatçıyı yavaş yavaş çıkarmışlar listeden. Ama bir sebep gösterilmedi” diye yazdı Gülben Ergen... Bu saatten sonra sebep falan aramayın!

Haberin Devamı

Bu yazının müziği

Öyleyse bugünkü yazıların müziği Ahmet Kaya’dan gelsin...
Fonda hafiften çalsın:
“Ağladım gözyaşlarım döndü denize
Ben derdimi kimseye söyleyemedim
Kurşunlara gelirken arka mahallede
Düştüm de yerlere bir of demedim”

Magazin muhabirleri daha iyi sorardı

Gezi Parkı boşaltılmış, sokaklarda çatışmalar tüm hızıyla sürerken Vali Mutlu gecenin bir yarısı basın toplantısında gelişmeleri aktardı.
Basın mensupları içinde doğru dürüst soru soran tek gazeteci çıkmadı.
Vallahi bugüne kadar pek çok ünlüyü sorularıyla çıldırtmış bizim magazin muhabirlerini Vali’nin karşısına koysak, daha iyi performans gösterirlerdi...
En azından şunları sorarlardı:
Siz burada “Parkı fevkalade güzel boşalttık” diyorsunuz ama Çevik Kuvvet şu anda yaralıların bulunduğu Divan Oteli’ne gaz bombaları ve coplarla saldırmaya devam ediyor. Buna da, fevkaladenin fevki mi diyeceğiz?
 Polise karşı koyanların marjinal gruplar ve yasa dışı örgütler olduğunu söylüyorsunuz da, gecenin bir yarısı Halkalı’da, Kadıköy’de, TEM’de, Köprü’de, Etiler’de sokaklara dökülen 10 binlere ne diyeceğiz?
Gezi Parkı’na kokoreç yemeye gidecek misiniz? 

Yazarın Tüm Yazıları