Kesintisiz eğitim ve oyuncak çeşidi

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Belki de ‘‘Bizim çocukluğumuzda...'' diye başlayan nutuklara fazla tepki göstermeyecek yaşa geldiğim için kesintisiz eğitim ve oyuncak çeşidi haberleri arasındaki paralelliği fark edebildim...

Daha öncekileri bilmem, ama bizim kuşak oyuncak fakiriydi. Tek tip eğitimin katı pençesinden kurtulup soluk almak istediğimizde elimize tutuşturdukları oyuncakların sayısı üçü-beşi geçmezdi.

Tahta tüfekler, plastik bebekler, Eyüp'ün ıslık çalan rengârenk testileri, mum buharıyla çamur birikintisinde yüzdürdüğümüz tenekeden küçük vapurlar, mozaik oynamak için duvarlarını yolduğumuz binalar.

Televizyonla ancak ilk gençliğimizde tanıştığımız için geceleri radyoda Orhan Boran ve Yuki'yi dinler, masal saatinden sonra zinhar uyanık kalamazdık.

* * *

O kadar az ortak noktamız vardı ki, kültürel-toplumsal harç tutmadı... Her birimiz bir yana dağılıp, kendi gerçeğini aradı. Kimimiz Katolik kolejine yollandı, bazıları İmam Hatip'e. Ama çoğumuz Taş Mektep'i aratan okullarda cahil ve oyuncaksız kaldı.

Hoşgörüsüz çocukluğun mezuniyetinde tahta tüfeklerin yerini gerçek silahlar aldı. Birbirimize kıymamızı kimse önleyemedi.

* * *

Ekonomi Servisi'nden Ebru Baki'nin ısrarla kovaladığı oyuncak pazarı haberlerini işte bu yüzden merakla takip ediyorum.

1997 yılında oyuncak pazarının 150 milyon dolarlık büyüklüğe ulaşmasından, satılan oyuncak çeşidinin 4 bine çıkmasından dolayı küçük kızımdan bile daha fazla seviniyorum. Toys'R'Us mağazasında üç ayda 38 bin çocuk kitabının satılmasını çok önemsiyorum.

Üstelik 150 milyon dolarlık pazarın sadece 60 milyon dolarlık bölümünün markalı-standart oyuncaklardan oluştuğunu düşününce yolun henüz başında olduğumuza inanıyorum.

* * *

Kesintisiz eğitim... Televizyonla, bilgisayarla renklenen küçük dünyalar... Ve binlerce oyuncağın dayanılmaz coşkusu.

İşte gelecek kuşaklara bırakılması gereken tek miras.

Oysa kesintisiz eğitime karşı çıkanlar, medya yoluyla bilgilenmek yerine tekke ve tarikat cemaatini referans alıyorlar.

Gazetelerinde çıkan ilanlarda, ‘‘Pompalı tüfek almanın tam zamanı, av mevsimi başlıyor'' gibi tehditlere başvuruyorlar.

Anlaşılan hâlâ tahta tüfekle oynayacak zekâ yaşında kalmışlar.

Yazarın Tüm Yazıları