• Hürriyet Twitter

Hayatımız 'dur-kalk'...

O anlardan minimum hasarla nasıl çıkılır?

KAYDIR6657A1DD-6E78-429E-89FB-338B6D446723Created with sketchtool.

2018’in dünyasında ortalama bir beyaz yakalı günün yaklaşık iki saatini konsantrasyon bozukluğu yüzünden kaybediyor. Dış etkenlerden kolayca etkileniyor ve bir türlü toparlanıp tekrar işine dönemiyor. Aynı şekilde ani duygu değişimlerine kendimizi hemen kaptırıyor; kalıcı bir huzur yakalamakta her geçen gün zorlanıyoruz. Dış etkenleri hayatımızdan çıkaramayacağımıza göre yapabileceğimiz tek şey, kendimizi bu tip durumlara olabildiğince hazırlayabilmek, dayanıklı hale getirmek… İşte tüm bu ‘dur-kalk’lardan hasar almadan çıkmak için yapmamız gerekenler…

Uzun süreli çalışmalar için 52-17 kuralı

Hızlıca konsantrasyonumuzun dağılmasının ve hemen toparlamamamızın en büyük sebebi, düzenli molalar vermeyi unutmak. “Saat başı başlarım artık”la başlayan ve asla başlanamayan çalışma stilinden uzaklaşmak için Hiroşima Üniversitesi'nin önerdiği çözüm; 52 dakika çalışıp 17 dakika mola vermek. Molalarınızda kısa bir yürüyüş ve sevdiğiniz bir grubu dinlemek sonraki 52 dakika için de güzel bir hazırlık olacaktır. Ayrıca mola sırasında rutini değiştirmiyorsanız, yani bilgisayar ekranına bakmaya devam ediyor veya masanızdan ayrılmıyorsanız, beyin onun bir mola olduğunu anlamıyor. Mekan değişikliğini de gözden kaçırmayalım.

Bilim konuşuyor: Meditasyon ve koşu gerçekten işe yarıyor

Stanford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre meditasyona başlayan 10 kişiden 7’sinde dış etkenlerden etkilenme sorunu azalmış. Aynı şekilde maraton koşmaya başlayan sporcuların da konsantrasyonunda iyileşme gözlemlenmiş. Yoga ve koşu, gerçekten de beyin fonksiyonlarını daha kontrol edilebilir hale getiriyor, dış etkenleri hızlıca ekarte edebilmemiz için bize benzersiz bir fayda sağlıyor.

Balık, avokado, yaban mersini, kahve ve bitkisel çayları deneyin

Ani konsantrasyon bozukluklarının ve duygu değişimlerinden hızlıca etkilenmenin esas sebeplerinden biri de doğru besinlerini tüketmemek. Kafeinin işe yaradığı ortada; bilimsel araştırmalar bunu kanıtlıyor ancak günde 2 fincan kahveden fazlası anksiyete bozukluğuna sebep oluyor ve kafeinin konsantrasyon üzerindeki etkisi azalıyor. Balığın içindeki Omega 3 ve yabanmersinin bileşenleri beyni, serbest köklerin verdiği zarardan koruyor. Ginkgo Biloba ve biberiye aromalı çaylar da aynı etkiyi yapıyor.

Duyguların inişli çıkışlı olduğunu kabul etmek lazım

Hayatımızdaki en önemli ‘dur-kalk’ anlarından biri de ani duygu değişimleriyle baş edememek. Ama aslında ilk aşamada çözümü basit. Bu yolculuğun tıpkı hayat gibi inişli çıkışlı olduğunu; o an mutsuz olacak bir şey başımıza geldiğinde, çok geçmeden mutlu olmak için bir sebeple karşılaşacağımızı kendimize sık sık hatırlatmamız gerekiyor. Kalıcı mutluluk diye bir şey yok ama kalıcı huzuru yakalamak bu sayede mümkün. Yaşananlardan ders çıkarmak, bir daha tekrarlanmaması için neler yapılabileceğini düşünmek, toparlanma ve hızlıca ayağa kalkma sürecindeki herkese iyi gelecektir.

 

Hayatımız dur kalklarla dolu. Biraz zorlayıcı değil mi? Oysa önlemlerimizi alırsak; ani değişikliklere karşı nasıl hazırlıklı olabileceğimizi öğrenirsek; beynimizi, vücudumuzu, bizi biz yapan bütün sistemleri nasıl besleyeceğimizi fark edersek belki de o kadar zorlayıcı olmaz.
Bizim reçetemiz böyle... Peki, arabalarımız bütün bu dur-kalk’lardan nasıl sağ çıkacak?


Neyse ki motorunuzu dur kalk sürüşün zararlı etkilerine karşı korumanın bir yolu var:
Castrol MAGNATEC STOP-START, motora mıknatıs gibi tutunan akıllı molekülleri ve kendini yenileyebilen koruyucu katmanı ile motorunuzu korur.
Daha fazla bilgi için: https://www.castrol.com.tr