Keser döndü, sap döndü

“Cebimize niye ortak alalım” diyerek Annan Planı’nı reddeden Rumlar, bugün iflas etmemek için AB’nin kapısını aşındırıyor

Haberin Devamı

Takvimler 2004’ü gösterdiğinde ruhuna Fatiha Annan Planı için yapılan referandum öncesi Kıbrıs’ta güneyden kuzeye yayan geçerken, güzellik tanrıçası Afrodit’in adasındaki karmaşık sorunu en iyi anlatan örneğin Lefkoşa’daki bir cadde olduğunu düşünmüştüm.
Güneyde (Rum Kesimi) şu Fransız bu İtalyan, öteki İngiliz, diğeri bilmem ne, dünya çapında ünlü giyim kuşam firmalarının ürünlerini satan dükkânlar vardı. Caddenin devamındaysa (KKTC) ‘aile kasabı’, ‘pizza güzel pizza’ tarzı tabelaların olduğu dükkânlar... İki kesimdeki ekonominin, hatta Kıbrıs sorununun kilit noktasıydı sanki o yol.
Emlakçının birine Lefkoşa’nın güneyinde, orta karar bir semtte şöyle 100 metrekarelik bir daire fiyatını sormuştum. En azından 300 bin Euro dediğinde hayrete düşmüştüm.
Halk pazarına gitmiştim. Kadınlar, soğan-patates alıyordu. Yanlarında eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelmiş hizmetçileri, birkaç yüz metre ötedeki açık garajda da 4x4 araçları bekliyordu.
Annan Planı referanduma sunulduğunda ve Rumların yüzde 75’inin çözüme ‘hayır’ dediğinde kişi başına düşen gelirleri yaklaşık 17 bin 500 Euro (9 bin 970 Kıbrıs lirası) idi. Kişi başına gelir açısından dünyada yukarılardaydı Rumlar.
1974’ten sonra adım adım ekonomik bir mucize gerçekleştirilmişti Güney Kıbrıs’ta. Turizm, gemicilik, önemli bir bölümü kara parayla yaşayan offshore şirketler, bankalar... Ortadirek biri için bile yılda en az bir kere Atina, bir kere de Londra seyahati rutin hale gelmişti. Rum Yönetimi de bu zenginliği, Kıbrıs konusundaki taleplerinde hep baskı aracı gibi kullandı.
1 Mayıs 2004’te AB üyesi olan Güney Kıbrıs 1 Ocak 2008’de lira’dan Euro’ya geçti. Referandumdan bir yıl sonra tekrar adaya gittiğimde eski günleri arıyormuş gibi buldum Rumları. Ama yine de halleri iyiydi. Örneğin bolluk içindeki, paraların havada uçuştuğu Yunanistan’da asgari ücret 739, Kıbrıs’ta ise 909 Euro’ydu.
1974’ten sonraki Rum liderler, Spiros Kpirianu, Glafkos Klerides, Yorgo Vasilisu ve Tasos Papadopulos Kıbrıs sorunun çözümü için belki çok şey yapmadı. Ya da hiçbir şey yapmadılar. Ama hepsi Rum Kesimi’nin zenginleşmesine katkıda bulundular. Buna karşın çözüm için hiç değilse seçildiğinde umut veren son lider Dimitris Hristofyas ise çözümü sağlayamadığı gibi ekonomiyi de selefleri gibi iyi idare edemedi.

Haberin Devamı

RUM BANKALARI DA ÇÖKÜŞTE

Haberin Devamı

Derken 2009’un ikinci yarısında Yunanistan’da ekonomik kriz patladı. 2011 sonu itibariyle borcu 12.5 milyar Euro olan 650 bin nüfuslu Rum Kesimi, Yunanistan krizinin artçı depremlerine dayanamadı. Rum bankaları yaklaşık 4 milyar Euro zarar gördü. Ayrıca, Rum bankalarının Yunanistan piyasasında dağıttığı 20-25 milyar Euro’luk kredileri de ne zaman tahsil edeceklerini Tanrı bilir. Kim inanırdı: 30 küsur yıllık ekonomik mucize bir anda yerle bir oldu. Rum Yönetimi bankaların iflas etmemesi ve 8-10 milyar Euro bulabilmek için AB’nin kapısına dayandı. Rumlar için tasarruf, kemer sıkma, Atina ve Londra  seyahatlerini unutma zamanı şimdi. Yunanistan’daki Albaylar Cuntası’nın 1974’teki darbesi Kıbrıs’a Türkiye’nin müdahalesini getirdi. Kıbrıslı Rumlar şimdi Yunanistan yüzünden ikinci kez bedel ödeyecek.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları