Güncelleme Tarihi:
HANGİ HAKLA ‘BENİM’ DİYORSUN
“Ankara’nın doğusundaki ve kuzeyindeki tüm coğrafyalar kalbimiz bir yanı, batısındaki ve güneyindeki tüm coğrafyalar kalbimizin diğer yanıdır. İnsan kalbini parçalayabilir, bir kısmından vazgeçebilir mi? Öyleyse biz de oralardan, oralardaki kardeşlerimizden vazgeçemeyiz. Ecdadımız Gazi Mustafa Kemal, Misak-i Milli ile en batıdan en doğuya Kerkük’e kadar burada bu hattı çizmediler mi? Her kim ki terör örgütleriyle vatandaşlarımızın kökenlerini mezheplerini, meşreplerini birlikte ifade ediyorsa kesinlikle art niyetlidir.
Kalkıyor ‘Kerkük benim’ diyor, sen hangi hakla ‘Kerkük benim’ diyorsun. Kerkük’te senin tarihin var mı? Kuzey Irak Yerel Yönetimi’nin olduğu bölgede otur icraatını yap; ne işin var Kerkük’te?
SÖYLEYE SÖYLEYE DEĞİL ANSIZIN
Kararlı bir şekilde bu işleri takip ediyoruz, yeri geldiğinde daha önce de söylediğim gibi bir gece ansızın geliriz gereğini de yaparız. Söyleye söyleye girilmez bir gece ansızın girilir. Suriye’de oynanan oyunun bir benzerinin Irak’taki gönüllü figüranlığına soyunanlar, buna uygun muameleye razı olmak zorundadır.
YOLLARIMIZ AYRILIR
Kuzey Irak Yerel Yönetimi’nin başlarına neler getirdiğini de halkın görmesini istiyoruz. Halkın da onlara gereken dersi vermesini istiyoruz. Çünkü halk kendisini adil yönetemeyen bu tür yöneticilere gereken dersi vermeyecek olursa kusura bakmasınlar. Kürt kardeşlerim kusura bakmayın eğer bu teröristleri savunuyorsanız burada yollarımız ayrılır. Benim için Türk, Kürt, Laz, Gürcü böyle bir ayrım yok. Kürt’üm demek en tabii hakkınız ama Kürtçülük yapmak değil. Türküm demek en tabi hakkındır ama Türkçülük yapmak hakkın değildir.”