Kendini role kaptıran oyuncuya yuh diyoruz

Ekranda bu kadar çok askeri dizi olması normal mi? Bu dizilerdeki oyuncuların kendilerini role kaptırdığı doğru mu? Güvenlik güçlerinin dertlerini doğru anlatıyor mu bu diziler? Kafamda bu sorularla “İsimsizler” dizisinin kapısını çaldım. Karşımda oyunculuğu, arkadaşlığı, ne yaptığını bilen, hayata bakışıyla taş gibi 5 adam çıktı: Atsız Karaduman, Kayra Şenocak, Uğur Güneş, Bülent Alkış ve Musab Ekici... Atsız Abi ve Kayra kadronun en yenisi... Laf oynadığı rolün etkisiyle yürüyüşü değişen oyunculara gelince Atsız Abi, “Onlara yuh diyorum” dedi, hepimizden alkışı aldı...

Haberin Devamı

◊ Geçen sezon Balıkesir’de çekim yaptınız. Genel olarak nasıl geçti birinci sezon?
- Uğur Güneş: Geçen sezon kemik bir seyirci oluştu. Diziyi çok beğeniyorlar. Gayet mutlu bir sezon geçirdik.
- Musab Ekici:
Balıkesir çok keyifli geçti. İnsanların bize gösterdiği ilgi çok güzeldi.
- Bülent Alkış:
Balıkesir’e şubat ayında gittik. 20 Haziran’a kadar dolu dolu haftanın 6 günü kaldık. İstanbul yorgun bir şehir ve herkes işine odaklı.

◊ Bol bol et yemişsinizdir...
- Musab: Hem de nasıl! (Gülüyor) Biraz daha kalsak acaba çiğ de yeniyor mu diye düşünür belki denerdik. Çünkü etler çok lezzetliydi. İçine hile karışmamış, birinci elden yiyorsun.

◊ Bu sezon İstanbul’a döndünüz. Hangisi daha kolay sizin için?
- Uğur: Öyle bir kıyaslama yapamam çünkü iş zordu zaten, senaryosu ve konusu itibariyle. İstanbul’a geldiğimizde biraz adapte sorunu oldu. Balıkesir’de çekim süreci daha kolaydı. İstanbul’un trafiği bizi çok zorluyor. Sürekli karınca gibi bir yere yetişmeye çalışıyoruz. Ama alışacağız.
- Bülent: Trafiği, insanı ve doğal şartları nedeniyle Balıkesir daha kolaydı. Bizim işimiz aynı zamanda zamanla yarışmak. 1 haftada yetişecek bir program var.
Burada iki mekan değiştiriyorsunuz 4 saat sürüyor. İstanbul’da bu zorluklar var. Seyirci sevmişti Virankaya’yı. Orada yapabileceklerimizi yaptık ki şimdi buradayız. İstanbul’da terörün yayılmış halini göstereceğiz.
- Musab: Terör sadece dağda yok. Şehirde de var. Bu ülkede yaşadık bunu. Sadece uygulama açısından değil. Gizli saklı birçok şey de oluyor.
Mesela terör örgütlerinin istihbaratı var. Bunların da aydınlatılması lazım. Bu dizi, terörün her noktasına değecek bir iş haline gelmeye başlıyor.

ASKERİ DİZİLERE İHTİYAÇ VARDI

◊ Sizce neden bu tarz diziler birden moda oldu?
- Atsız Karaduman: Ben geç kalındığını düşünüyorum. Çünkü bu mücadele 40 yıldır sürüyor.
- Bülent: Birbirini tetikleyen birçok şey oldu. Ama bizim bildiğimiz en belirgin olay 15 Temmuz darbe girişimi. Bu ülkedeki asker ve sivil yapının birbiriyle barışık olmasının ve birlikte hareket etmesinin getirdiği güzelliği fark ettik. Birlikte hareket edince biz olduğumuz gördük. İçimizdeki hainlerin nasıl bir yapılanma sergilediklerini gördük. Yapımcılar ve kanallar da bu yol üzerinden gitmek istedi. Halk da askeriyle kendisinin yan yana olduğu hikayeler görmek istiyor.
- Musab: Bu ülkenin askeri, bu ülkede yaşayan herkesin askeri. Polis de aynı şekilde. Herkes bir şekilde bağ kurmaya çalışıyor. Bu diziler, buna önayak oluyor. Bence ihtiyaç vardı. Bülent’in dediği gibi tetikleyen bir şey oldu ve böylece başladı.
- Kayra Şenocak: Ben de ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kendi ülkemizde olan gerçekleri anlatan diziler bunlar.
Yüzde 80’i, 90’ı yaşanmış hikayelere dayalı. Mesela benim konservatuvarımdan mezun olmuş bir arkadaşım gazi oldu. Oyunculuk okuyordu. 4 kurşun yemiş. Bacağında platin var. Hikayeyi anlatırken çok normalmiş gibi dinliyorsun bunları. Ama birazcık içine girdiğinde bir süre sonra o olay insanda derin izler bırakıyor.
- Uğur: Biz insanların hikayelerini anlatmak için yola çıktık. Vatanı uğruna gözünü kırpmadan kendini ateşe atan asker de, polis de, devlete sızmış hainler de senaryoda vardı.

Haberin Devamı

Kendini  role kaptıran oyuncuya  yuh diyoruz

Haberin Devamı


“ERKEK DİZİSİ DİYORLAR” AMA EN ÇOK KADINLARDAN MESAJ GELİYOR

◊ Çok erkek hikayesi bir iş değil mi?
- Bülent: Erkek işi gözüküyor ama bana gelen mesajların yüzde 80’i kadınlardan. Bu bahsettiğim aşk, sevgi mesajı değil. Milliyetçi duygularla yazılmış mesajlar hepsi.
Bir hanımefendi bana attığı mesajda, “Benim koç yiğidim Hasan bir sene önce şehit oldu, özel harekât polisiydi, sizi gözyaşları içinde izliyorum” dedi. Tüylerim diken diken oldu. Eşini şehit vermiş. Eşlerini, babalarını, amcalarını şehit vermiş binlerce insan var. O yüzden kadın-erkek diye ayırmıyoruz.
Mesela özel harekât polisi olmak isteyen genç arkadaşlar da mesaj atıyor. İnanın o mesajları okuyunca gözyaşlarıma zor hakim oluyorum.

◊ Eşin de oyuncu mu? Nasıl buluyor diziyi?
- Bülent: Eşim ressam. Severek takip ediyor o da.

◊ Musab sen evli misin?
- Musab: Hayır bekarım. Şener Şen’in bir filmi vardı. “Ben evliyim. Allah beterinden saklasın” diyordu.
- Bülent: “Sev Kardeşim” dizisini çekerken yapımcı Osman (Yağmurdereli) abi sete gelmişti. Dedi ki, “Çocuklar her sabah kalkıp sete giderken üç kere ‘ben evliyim, ben evliyim, ben evliyim’ diyeceksiniz.” Ağlayarak söylüyorduk o zaman.

Haberin Devamı

İki ay özel harekâttan eğitim aldım

◊ Silahla ilgili bir eğitim aldınız mı? Çatışmalarda zorlandığınız oldu mu?
- Uğur: İki ay polis özel harekâttan eğitim aldım. Silah tutuş, yürüyüş, savunma, güvenli tutuş üzerine.
Taktik operasyonlarına da katıldım. Onlar da jandarma da çok destek oldu.
Çatışma sahnelerinde zorlandım. Bize özel silah tasarlandı. Normal bir silah sesinin 3 katı ses geliyordu sıktığımızda. 6 metre mesafesi vardı. Zarar gelmemesi için. Sürekli diken üzerindeydik.
İki hafta sürdü alışma sürecimiz.
- Musab: Şahsen tecrübeli olduğum bir şey değildi.
O yüzden zorlandım. Silah kullandığım diziler olmuştu ama bu kadar yoğun olmamıştı.
Ama alıştım.
- Bülent: Ben hâlâ görevde olan bir keskin nişancıdan eğitim aldım. Zorlandığımız oluyor. Çünkü hem inandırıcı olmak hem de rolünüzü doğru yapmak ve hakkını vermek için uğraşıyorsunuz. Bunu dışında bir de yaralanmamak için uğraşıyorsunuz.

◊ Sette hiç kaza yaşadınız mı?
- Bülent: Bazen ufak tefek şeyler olabiliyor.
- Musab: Silahla ilgili bir yaralanma söz konusu olmuyor. Çünkü bütün güvenlik önlemleri alınıyor. Genelde birimiz düşüyoruz ya da buna benzer küçük şeyler oluyor.
- Bülent: Bir gece saat 02.00’de beni soğan tarlasına yatırdılar. Her yer taze soğan ve benim soğana alerjim var.
Öyle bir koku vardı ki neredeyse boğuluyordum. Bunlar tabii işin keyifli kısımları.

Haberin Devamı

OYNAMADIĞIM BİR TEK STAR WARS KALDI

◊ Bu kadar silahla iç içe olduğunuz başka diziniz var mıydı?
- Uğur: Oynamadığım bir tek Star Wars kaldı.
- Musab: Benim olmadı.
- Bülent: Daha önce “Köpek”, “Kurşun Yarası” gibi mafya dizilerinde oynamıştım.

“İsimsizler” ‘Sen silahlanma’ düşüncesini yansıtıyor

◊ Sokağa çıktığınızda sizi gören izleyicileriniz kahraman edası yüklüyor mu?
- Musab: O mücadeleyi veren insanların yanında bizim esamemiz okunmaz. Ama insanların bize olan tepkisi dediğiniz gibi olabiliyor. Bu duygu yoğunluğu bizim için öğretici oluyor.

◊ Uğur yolda sana Kaymakam Bey diyorlar mı?
- Uğur: Evet. Çok fazla içselleştirip özdeşlik kuruyorlar. Aşırı derece inanıyorlar karaktere.

◊ Dizinizin şiddeti tetiklediğini ya da silaha özendirdiğini düşünüyor musun?
- Atsız: Hiç televizyon seyretmeyip anasını babasını kesenler var bu ülkede. O ayrı, bu ayrı bir süreç. Onun için sosyolojiyi, eğitimi konuşmak lazım. Ben sadece televizyonlar nedeniyle olduğu kanaatinde değilim. Belki belli ölçülerde eğer çok dozu kaçıyorsa etkisi olabilir.
- Kayra: Bu tür diziler bence askerliğe heveslendiren diziler. Silaha değil. Bunlar milli duyguları kuvvetlendiren diziler.
- Bülent: Bence de hayır. Aksine senin askerin ve polisin silahlanabilir, sen silahlanma düşüncesini yansıttığını düşünüyorum.

Haberin Devamı

“İsimsizler”in yeni kahramanları

◊ Atsız Abi diziye bu sezon dahil oldun. Diziyi izliyor muydun? Doğru söyle...
- Atsız Karaduman: Her zaman doğruları söylerim. İzlememiştim. Ama bu rol teklif edildiğinde oturup izledim. Gerçekten iyi ve zor bir iş. O atmosferde aksiyon sahneleri çekmek kolay bir iş değil. Her baba yiğidin harcı değil. Diziyi çok beğendim. Bir değişiklik oldu ve set İstanbul’a geldi. Bence daha da iyi olmuş görünüyor. Güneydoğu’da yıllarca çatışma içinde kalan insanların büyük şehre geldikleri zaman yaşadıkları sıkıntıları hep birlikte yaşadık. Burada da göstermek bence iyi bir çözüm. 40 yıldır bu mücadele sürüyor. Bu askerlere, polislere ve tüm güvenlik güçlerine sonsuz saygım var. Böyle bir ortamdan büyükşehre geldiğiniz zaman yaşanan travma daha da artıyor. Dizi, inşallah bundan sonra bunları işler.

◊ Kayra sen de yenisin. Geçen sezon takip ediyor muydun?
- Kayra Şenocak: Birkaç kez izlemiştim. Beğendiğim bir iş. Hayal gücüne değil gerçekleri, yaşanmış hikayeleri anlatan bir dizi. Ama izlediğim zamanlarda içinde olacağım aklıma gelmemişti.

◊ Hangi rollerde izleyeceğiz sizi?
- Kayra: Yadigar, çocuk ruhlu ve büyümemiş bir arkadaş. Ben onu “Fareler ve İnsanlar”daki Lennie’ye benzetiyorum. Acı kuvveti var ama bu biraz orantısız. Bunun yanı sıra da korkunç merhametli, çocukları çok seven ama nasıl seveceğini bilemeyen biri. Kor Yakup’un dibinden ayrılmayan, saygıdan ötürü çok büyük bir korku ve sevgi besleyen bir karakter. En büyük derdi bir hata yaptığında bir kitapla cezalandırılması. Bu genelde 400 sayfa olan ve bir akşamda okuması gereken bir kitap oluyor. Bundan çok mustarip ama okuyor da. Anladığı kadarıyla. Çok sevdiğim bir tip oldu.
- Atsız: Ben Kor Yakup’u canlandırıyorum. Yakup, devlet tarafından örgütün içine yerleştirilmiş bir istihbaratçı.

KARİZMAMI ÇİZDİRECEK ROLLERDE DE OYNARIM

 ◊ Karizmanı çizdirecek bir rol gelse de oynar mısın?
- Atsız: Neden oynamayayım? Ben oyuncuyum sonuçta. Oyuncu her şeyi oynar. Bu dizi başarıyla bittikten sonra çok daha farklı bir rolü oynamak isterim. Her oyuncu oynadığı rollerden bir şeyler öğrenir. İnşallah bir şey öğreneceğimiz rollerle devam ederiz.

Enerji baronları

◊ “Militarizmi destekleyen bir iş ve giderek Kurtlar Vadisi’ne dönüşüyor” eleştirileri var. Ne diyorsunuz?
- Volkan Kocatürk (Yönetmen): Öyle olduğunu düşünmüyorum. Militarizm kafasının da farklılaştığı kanaatindeyim. “Kurtlar Vadisi” ile aynı mı derseniz bence hayır.
- Bülent: Benzerlikler gösterebilir. Bu zamanda çoğu dizi birbirine benziyor ya da benzetiliyor zaten. Ama hocamızın da dediği gibi biz “İsimsizler”i çekiyoruz.
- Uğur: O bölgeye giden insanlar ömür boyu orada görev yapmıyor.
Onlar da görev değişikliği yapıyor. Biz şu anda terör örgütlerinin finanse ettiği enerji baronları ile savaşıyoruz. Geldiğimiz coğrafyada onlarla savaşamayız. Şimdi en tepedeki kurumla savaşıyoruz. “Kurtlar Vadisi” ile benzerlik varmış gibi görünebilir ama “İsimsizler” başka.

BU SEZON DAHA ÇOK AKSİYON OLACAK

 ◊ Hande Soral da girdi diziye. Onunla aranızda bir aşk mı olacak?
- Uğur: O sürpriz olsun.

◊ Kadro bu sezon iyice güçlendi. Bu sezonu nasıl görüyorsunuz?
- Uğur: Yeni bir kan geldi. Daha büyük ve aksiyon dolu bir sezon olacak. Yeni oyuncuların gelmesiyle hikayeler de çeşitlendi. Çok mutluyum.

Kendini  role kaptıran oyuncuya  yuh diyoruz

HER ŞEYİMİ DEVLET TİYATROSUNA BORÇLUYUM

◊ Usta bir oyuncu olarak mesela mafya dizilerinde oynayan oyuncuların gerçek hayatlarında da yürüyüşleri filan değişiyor. Buna ne diyorsun?
- Atsız: Yuh diyorum (gülüyor) Ben konservatuvar eğitimli ve devlet tiyatrosu sanatçısıyım. Her şeyimi devlet tiyatrosuna borçluyum. Bu ülkenin hâlâ devlet tiyatrosuna ihtiyacı var. Kurumum çok önemli bir görev yapıyor. Diyarbakır’dan Van’a kadar gitmediğimiz yer yok. Bize şu öğretilir; tiyatroya girerken bütün sorunlarını vestiyere asacaksın ve öyle gireceksin. Sete de aynı şekilde. İşin bittikten sonra kostümünü çıkaracaksan ve kimsen öyle olmaya devam edeceksin. Öbürü hastalık. Öyle olan arkadaşlar varsa psikiyatri tedavisi görmelerini öneririm.

Şehirden uzak villalar yerine halkın içindeyiz

◊ Nerelerde çekim yapıyorsunuz?
- Volkan Kocatürk:
Galata, Haliç, Sarayburnu gibi ağırlıklı olarak şehir içini tercih etmek istiyoruz. Benzetilen işler gibi şehirden uzak villalar yerine halkın içinde olmaya çalışıyoruz.

◊ Yönetmen ve senaryo ekibi de değişmiş...
- Bülent: Volkan Hoca ile bu sezon başladık. Keyifli bir başlangıç oldu. Yine senaryo ekibimiz de aynı şekilde. Bir önceki yönetmenimi ve senaristlerimiz de başarılıydı tabii, onların da emekleri büyük.

◊ Dayı’nın lafları fenomen oldu geçen sezon. Onlar senin bulduğun şeyler miydi yoksa tamamen senaryonun bir parçası mıydı?
- Bülent: Doğru duyguyu bulmak için beraber kafa patlattıklarımız da oldu. Ama senaristlerin bunda büyük bir gücü var. Ben de bunun gayretini gösterdim.

◊ En beğenilen cümleler hangileriydi?
- Bülent: Vatanla ilgili söylenen her şey. Bunu bir de yürekten söylüyorsanız seyirci seviyor ve kabul ediyor. Mesela “Vatan sevgisi maya gibidir, bozuk ruhta durmaz” gibi.

Annem öldüğü gün sahneye çıktım, bu prensip meselesi

◊ Annem ölünce sahneye çıktım ya da ben asla çıkmam tartışmalarına nasıl bakıyorsunuz?
- Kayra: Ben bu tartışmaya inanmıyorum. Sonuçta insani bir durum. Seyircinin anlayışla karşılayacağını düşünüyorum.
- Atsız: Ben bunu yaşamış biri olarak söyleyeyim. Ankara’da “İntihar” adında bir oyunda oynuyordum. Annem 46 yaşındaydı. Hastanede acilde yatıyordu. Benim rolümü değiştirdiler. Bir başkasının rolünü oynamak için hazırlık yaptım. Cumartesi günüydü. Sabahında annem vefat etti. Allah rahmet eylesin. İçim kan ağlıyordu ama çıktım, oynadım. İstanbul’da plan yapıyorsunuz. Bilet alıyorsunuz. Zar zor o oyuna geliyorsunuz. Kapıya tam geldiğinizde oyunun iptal olduğunu öğreniyorsunuz. Bu prensiple alakalı bir durum.

Dizi ile tiyatro aynı anda zor

◊ Tiyatroya vakit ayırabiliyor musunuz?
- Musab: Ayıramıyorum. Dizi devam ederken zor.
- Bülent: Geçen sezon Balıkesir’de olduğumuz için tiyatroya yetişemedim. Ayrılmak zorunda kaldım. İki oyunum vardı. Tiyatro benim için çok ayrı bir yerde.

Derman da İstanbul’a geliyor

◊ Musab, Derman ne yapacak bu sezon?
- Musab: Derman İstanbul’a geliyor. Fatih’lerin gireceği yeni dünya için onlara aracı olan ve vatan millet sevgisiyle yanan başka insanlar da var tabii. Fatih’le ve bu vatanseverlerle mücadeleye devam edecek Derman.
- Bülent:
“İsimsizler”in içinde istihbarattan, özel harekâttan, terörle mücadeleden birileri var. Derman da vatanını seven yöre insanını ve o coğrafyayı temsil ediyor.
Derman farklı dilleri başka etnik kimlikleri biliyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları