’Kendim ettim, kendim buldum’ hikáyesi!

AL sancağımız bugün Alsancak’ta dalgalanacak.

İzmir’in ünlü semti Alsancak’ın Gündoğdu Meydanı’nı dolduracak yüz binlerce kişi;

"Yaşasın tam bağımsız Türkiye"

"Türkiye laiktir, laik kalacaktır"
sloganlarıyla yeri göğü inletecek.

Din eksenli politika iflas etti.

Ankara, İstanbul, Çanakkale ve Manisa mitinglerinin ardından bugün de İzmir’de yer yerinden oynarken Cumhuriyet’e yönelik tehditlere dikkat çekilecek. Meydanlar ay yıldızlı bayraklarla gelincik tarlasına döndü.

Milyonlarca kişi iktidara "Size güvenmiyoruz", "Sizi istemiyoruz" diyor.

Onlar demokrasiyi, varacakları durağa gelince inilecek tramvay sanıyorlardı. Halk, tramvayı daha önce durdurup "Yeter! İnin artık!" diye kırmızı kart gösterdi.

* * *

Dört buçuk yılda devletin bütün kurumlarıyla çatıştılar, kavga ettiler, hep şikáyetçi oldular!

Oysa Türkiye’de beğenmedikleri anayasal düzen sayesinde iktidara gelmişlerdi. Bunu unuttular nedense... Şimdi bu düzeni, varlıklarının sebebini şiddetle eleştirip duruyorlar!

Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu için onlar bugün iktidardalar. Sadece 10 milyon dolayında oy aldılar, 70 milyonun kaderine hákim oldular.

Fakat bu anayasal düzenin sağladığı imkánlar bile onlara yetmedi, daha fazlasını istediler. Duvara toslamalarının nedeni bu ihtiraslarıdır!

Meclis içinde de, dışında da muhalefetle hiçbir diyalog kurmadılar, uzlaşmaya yanaşmadılar. Dayatmacı davranış, sonunda, yaşanan ve halen yaşanmakta olan tatsız olayları doğurdu. Özeti; "Kendim ettim, kendim buldum, gül gibi sararıp soldum" hikáyesi!

Vatandaş, iktidar partisinin kör bıçağı altına yatan kurbanlık koyun olmadığını mitinglerde göstermeye devam ediyor.

* * *

Millet artık, hayatın zorluklarından, haksızlık ve adaletsizlikten, eşitsizliğin yarattığı sosyal dengesizliklerden kurtulmak derdinde... Vatandaşın istekleri kısaca şöyle:

Can ve mal güvenliğinin sağlanması.

Enflasyonun káğıt üzerinde değil, gerçekte düşmesi.

Ücretlerin artması, ağır hayat şartlarının hafifletilmesi.

Çocuklarının iyi bir eğitim görmesi.

Sağlık hizmetlerinin düzelmesi, sosyal güvenliğin yaygınlaşması.

Emeklilerin insanca yaşaması.

Elinizi vicdanınıza koyun. Bu isteklerde en ufak bir aşırılık var mı?

İnsanlarımızın büyük bir bölümü canından bezmiş durumda bulunuyor.

Fakat iktidar sadece kadrolaşma, okullarda dini eğitim ve türban derdinde.

İşçi, memur, köylü her geçen gün biraz daha fakirleşiyormuş, onların umurunda mı?

Hazretler kendilerini uyanık, álemi kör sanıyorlar!

22 Temmuz seçimlerinde artık hiç kimse sahte vaatlere kanmayacak, kanmamalı!

* * *

Ömer Hayyam, 900 yıl önce İran’da yaşamış, taşlamalarıyla ünlü büyük bir ozan. O günün yöneticileri için yazdığı dörtlüklerden biriyle, günümüzdeki bazı yöneticiler arasında benzerlik var mı, yok mu, ben karar veremedim, okuyup siz karar verin:

Kaderimiz üç-beş bilgisizin elinde,

Onlarca her bilgi kendilerinde,

Üzülme, alık alığı beğenir,

Hayır var sana kötü demelerinde!
Yazarın Tüm Yazıları