Kendi maçlarımdan çok Beşiktaş maçlarında heyecanlandım
Güncelleme Tarihi:
Emel ARMUTÇU/BÜKREŞ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2003 01:35
Beşiktaş Teknik Direktörü Mircea Lucescu, şampiyonluk kupasını oğlu ve torunlarıyla birlikte kucaklarken ‘‘Bu hayatımın turu. Bu kupa ise torunlarıma bırakacağım en güzel miras’’ demişti.
Romanya'nın başkenti Bükreş'te, oğlu Razvan, gelini Ana Maria, torunları Marilu ve Matei'nin yaşadığı evi ziyaret ettiğimizde, sözünü ettiği bu mirasın başköşede özenle korunduğuna tanık olduk. Çalışkanlığı, azmi, zekásı kadar sade ve mütevazı kişiliğiyle de hayatta sapasağlam duran Lucescu, belli ki bunu en azından kendinden sonraki iki kuşağa aktarmış durumda.
33 yaşına kadar oynadıktan sonra geçen yıl üç ameliyat geçirince kaleciliği bırakan Razvan Lucescu, şu anda Rapid Bükreş Kulübü'nün Başkan Yardımcısı. Lucescu'nun tek çocuğu Razvan, babasının izinden gitmeye, İtalya'da antrenörlük eğitimi almaya karar vermiş. Torunu Matei ise ablasıyla birlikte çok güzel piyano çalıyor, ancak Beşiktaş formasıyla güzel güzel poz verirken, piyano önünde fotoğraf çektirmek istemiyor. Gelecekteki imajına ters çünkü: Piyanist değil futbolcu olmak istiyor!
Tek tokat bile yemedim
34 yaşındaki Razvan Lucescu, babasına hayran küçük erkek çocukları gibi konuşuyor: ‘‘Muhteşem bir baba. Kıskanılacak bir ilişkimiz olduğunu düşünüyorum. Ne zaman sorunum olsa yanımdaydı. Okulda bazı dönemlerde başarısızlığım oldu, hiçbir zaman ceza vermedi. Bir tokat bile yemedim. Hep konuşarak halletmeye çalıştı her şeyi.’’
Maçı değil babamı izlerdim
Razvan, hayatı futbol olan ve sürekli çalışan bir babanın oğlu olarak, küçüklüğünde çok sık görüşememekten dolayı sıkıntılar yaşamış. Onu hep özlediğini hatırlıyor. ‘‘Ama bize karşı çok iyiydi. Seyahatlerdeyken, hem anneme, hem bana yokluğunu hissettirmemeye çalışırdı’’ diyor. Televizyonda maç izlemeye 2,5 yaşında başlamış. Ama 90 dakika boyunca maçı değil, babasını izlediğini fark etmiş bir süre sonra.
Hayatta ne yapacağı konusunda karar vermeye çalışırken, babasının kendisini etkilemediğini anlatıyor. Sadece bir dönem tenis oynamasını istemiş. Ancak futbola gönül verdiğini fark edince, vazgeçmiş. Kararını verdiğinde de, ‘
‘sonuç kötü de olsa, hep yanındayım’’ demiş.
Kaleciliğini de beğendiğini söylüyor, biz onun yalancısıyız. Razvan, futbol oynarken de, yöneticilik yaparken de örnek aldığı babasından gördüğü gibi yetiştirmeye çalışıyor çocuklarını.
Sergen, 88’inci dakikada golü attığında stattaydık
‘‘Kendimi her zaman babamın hayatına dahil bir insan olarak gördüm’’ diyor Razvan. Sık sık Türkiye'ye maçlara geliyormuş, ama son dönem Türkiye'den decoder götürmüş Bükreş'e. Beşiktaş'ın tüm maçlarını seyretmiş böylece: ‘‘Maç seyrederken kimse rahatsız edemez beni. Allahtan Rapid maçlarıyla aynı günlere denk gelmedi de rahat rahat seyrettim. Her zaman kendi maçlarımda yaşadığımdan daha çok heyecanı onun maçlarında yaşadım. Sergen 88. dakikada gol attığında stattaydım; annem de ben de büyük sevinç yaşadık. Çok güzeldi o anı yaşamak. Kocaman bir mutluluk. Gurur duyulacak bir babam var.’’
Kardeşlerine babam bakıyor
Razvan, babasının ailesine çok düşkün olduğunu söylüyor. Babası ve dört kardeşi, yoksul bir ailenin çocukları. Çocukluğunda dinlediği hikayelerden birini aktarıyor bize:
‘‘Ailesi o kadar yoksul ki, herkese ayakkabı alınamıyor. İki ayakkabı, beş kardeş arasında paylaştırılıp sırayla giyiliyor. Ama babam, çocukluğunda da çok çalışkan olduğu için, diğer kardeşlerinin de derslerini yapar, karşılığında sırası gelmeden de ayakkabıları giyebilirmiş...’’
Razvan'ın söylediğine göre, babasının diğer kardeşleri hálá yoksul. Hepsine babası bakıyor. Ayrıca hepsine düşkün. Romanya'ya gittiği zamanlarda, zamanının çoğunu onlara ayırıyor.
Evini Beşiktaş bayrağından bulduk
Razvan Lucescu, telefonda evin adresini verirken ‘‘Balkonda Beşiktaş bayrağı olan ev’’ dedi. Böylece sokağa girer girmez, dubleks, bahçesinde havuzu olan evi elimizle koymuş gibi bulduk. Röportaj sırasında, Razvan Lucescu'nun birkaç ay önce bir dergi tarafından Romanya'nın en iyi giyinen erkeği seçildiğini öğrendik.
MEMLEKETİ LUCESCU'YU ANLATIYOR
40 yıllık arkadaşı
Hocası ve eski spor bakanı
En sık gittiği lokantanın şefi
Apartman komşusu
Lucescu hayranı Bükreşliler
8 HAZİRAN'DA HÜRRİYET PAZAR’DA
33 yaşına kadar oynadıktan sonra geçen yıl üç ameliyat geçirince kaleciliği bırakan Razvan Lucescu, şu anda Rapid Bükreş Kulübü'nün Başkan Yardımcısı. Lucescu'nun tek çocuğu Razvan, babasının izinden gitmeye, İtalya'da antrenörlük eğitimi almaya karar vermiş. Torunu Matei ise ablasıyla birlikte çok güzel piyano çalıyor, ancak Beşiktaş formasıyla güzel güzel poz verirken, piyano önünde fotoğraf çektirmek istemiyor. Gelecekteki imajına ters çünkü: Piyanist değil futbolcu olmak istiyor!
Tek tokat bile yemedim
34 yaşındaki Razvan Lucescu, babasına hayran küçük erkek çocukları gibi konuşuyor: ‘‘Muhteşem bir baba. Kıskanılacak bir ilişkimiz olduğunu düşünüyorum. Ne zaman sorunum olsa yanımdaydı. Okulda bazı dönemlerde başarısızlığım oldu, hiçbir zaman ceza vermedi. Bir tokat bile yemedim. Hep konuşarak halletmeye çalıştı her şeyi.’’
Maçı değil babamı izlerdim
Razvan, hayatı futbol olan ve sürekli çalışan bir babanın oğlu olarak, küçüklüğünde çok sık görüşememekten dolayı sıkıntılar yaşamış. Onu hep özlediğini hatırlıyor. ‘‘Ama bize karşı çok iyiydi. Seyahatlerdeyken, hem anneme, hem bana yokluğunu hissettirmemeye çalışırdı’’ diyor. Televizyonda maç izlemeye 2,5 yaşında başlamış. Ama 90 dakika boyunca maçı değil, babasını izlediğini fark etmiş bir süre sonra.
Hayatta ne yapacağı konusunda karar vermeye çalışırken, babasının kendisini etkilemediğini anlatıyor. Sadece bir dönem tenis oynamasını istemiş. Ancak futbola gönül verdiğini fark edince, vazgeçmiş. Kararını verdiğinde de, ‘
‘sonuç kötü de olsa, hep yanındayım’’ demiş.
Kaleciliğini de beğendiğini söylüyor, biz onun yalancısıyız. Razvan, futbol oynarken de, yöneticilik yaparken de örnek aldığı babasından gördüğü gibi yetiştirmeye çalışıyor çocuklarını.
Sergen, 88’inci dakikada golü attığında stattaydık
‘‘Kendimi her zaman babamın hayatına dahil bir insan olarak gördüm’’ diyor Razvan. Sık sık Türkiye'ye maçlara geliyormuş, ama son dönem Türkiye'den decoder götürmüş Bükreş'e. Beşiktaş'ın tüm maçlarını seyretmiş böylece: ‘‘Maç seyrederken kimse rahatsız edemez beni. Allahtan Rapid maçlarıyla aynı günlere denk gelmedi de rahat rahat seyrettim. Her zaman kendi maçlarımda yaşadığımdan daha çok heyecanı onun maçlarında yaşadım. Sergen 88. dakikada gol attığında stattaydım; annem de ben de büyük sevinç yaşadık. Çok güzeldi o anı yaşamak. Kocaman bir mutluluk. Gurur duyulacak bir babam var.’’
Kardeşlerine babam bakıyor
Razvan, babasının ailesine çok düşkün olduğunu söylüyor. Babası ve dört kardeşi, yoksul bir ailenin çocukları. Çocukluğunda dinlediği hikayelerden birini aktarıyor bize:
‘‘Ailesi o kadar yoksul ki, herkese ayakkabı alınamıyor. İki ayakkabı, beş kardeş arasında paylaştırılıp sırayla giyiliyor. Ama babam, çocukluğunda da çok çalışkan olduğu için, diğer kardeşlerinin de derslerini yapar, karşılığında sırası gelmeden de ayakkabıları giyebilirmiş...’’
Razvan'ın söylediğine göre, babasının diğer kardeşleri hálá yoksul. Hepsine babası bakıyor. Ayrıca hepsine düşkün. Romanya'ya gittiği zamanlarda, zamanının çoğunu onlara ayırıyor.
Evini Beşiktaş bayrağından bulduk
Razvan Lucescu, telefonda evin adresini verirken ‘‘Balkonda Beşiktaş bayrağı olan ev’’ dedi. Böylece sokağa girer girmez, dubleks, bahçesinde havuzu olan evi elimizle koymuş gibi bulduk. Röportaj sırasında, Razvan Lucescu'nun birkaç ay önce bir dergi tarafından Romanya'nın en iyi giyinen erkeği seçildiğini öğrendik.
MEMLEKETİ LUCESCU'YU ANLATIYOR
40 yıllık arkadaşı
Hocası ve eski spor bakanı
En sık gittiği lokantanın şefi
Apartman komşusu
Lucescu hayranı Bükreşliler
8 HAZİRAN'DA HÜRRİYET PAZAR’DA