Kendi bataklığında boğulacaksın!
Bir baba- kız tartışması esnasında, İlhan Özay tarafından kızı Tuğba Özay’a sarfedilmiş bir laf bu: "Kendi bataklığında boğulacaksın!" Siz de aşağıda okuyacaksınız.
Baba Özay, kızının bu işlere girmesini hiç istememiş, şiddetle itiraz etmiş, onun gönlünden geçen kızının siyasal okumasıymış.
Tuğba Özay’ın yarın Doğan Kitap’tan çıkan kitabında, müthiş bir babaya övgü var.
Babaya özlem aslında...
İtiraf etmem gerekiyor ki kitap (Bedel), beni şaşırttı.
Demek ki benim de bir miktar önyargım varmış.
Beklediğimden çok daha iyi çıktı.
Keyifle, ilgiyle okunuyor. Tuğba Özay’ı tebrik ediyorum, size de okumanızı tavsiye ediyorum.
Yeni maceralarda buluşmak üzere...
"Babasının kızı" olanlardan mısınız?
- Evet. Babam benim en büyük aşkım. Rol modelim.
Büyük hayranlık duyuyorum.
Kendisi yazar ve yayıncı.
Ben küçükken birsürü okulda bizim yayınevinden çıkan kitaplar okutulurdu. Popülerlikten hiç hoşlanmayan bir adam...
Ve popülerlikten hoşlanmayan bir adamın bu kadar popüler bir kızı oldu!
- Evet, hayat çelişkilerle dolu. Babam, bu işi yapmamı hiç istemedi.
15-16 yaşındayken de "Girme kızım bu işlere" dedi. Ben de hadsizlik yaptım: "Bu benim hayatım, sen karışma" gibi laflar ettim, o da hiç unutmuyorum bana bir tokat attı ve şöyle dedi: "Kendi bataklığında boğulacaksın!"
Beni hayat boyu her şeye yönlendiren babamdır.
Yüzmeye, voleybola, motosiklete, tenise, tiyatroya, judoya, baleye, gitara...
Tek çocuğum ya, annem de babam da üzerime çok düştü.
Doğma büyüme Çiftehavuzluyum.
Hayatım Bağdat Caddesi’nde geçti. 17 yaşında Türkiye Güzeli oldum, sonra Dünya 2. Güzeli.
Babam tabii bu işlere girersem hayatımın zor olacağını, canımı sıkılacağını öngörmüş demek ki.
Ne diyeyim?
Haklı çıktı.
Hayat boyu babanızın sizi onaylamasını mı istediniz?
- Hepimiz bunun için uğraşmıyor muyuz?
Sevdiklerimiz bizi onaylasın diye.
Babam yine de her şeye rağmen benim yanımda yer aldı.
Onun size örgördüğü gelecek nasıl bir şeydi?
- O benim siyasal okumam istedi...
İnternette yayınlanan seksi pozlarınızı filan görmüş müdür?
- Bakmaz ki.
Bu konuda da konuşmaz.
Asla.
Çünkü konuşursa, ağır konuşur...
İnterneti bırakın, gazetede filan seksi bir fotoğrafınız karşısına çıkınca ne yapıyor?
- Görmezden geliyor.
Bir kenara koyuyor.
Yokmuş gibi davranıyor.
Kimseyle bu tür polemiklere girmiyor.
Ve tabii ciddiye almıyor.
Neredeyse bütün meşhur kadınların, sözde porno siteleri var internette, ciddiye alacak olsa bu tür şeyleri yanmışız!
Babam ağır adamdır.
Yüz göz olmaz kimseyle.
Onu yaptığım işler arasında en çok bu kitap ilgilendiriyor.
Hatta önsöz yazmasını istedim, sağ olsun yazdı.
Evet sizin endamınıza, boyunuza, posunuza aldırmamamız gerektiğini, 1.80 boyundaki 30 yaşındaki bu seksi kadının içinde, aslında bir çocuğun yaşadığını söylüyor...
- Evet, güzel yazmış değil mi?
Sevgili seçimlerinizi onaylıyor muydu?
- Tabii hayır!
Benim de kızım mafyadan biriyle birlikte olsa onaylamazdım...
- Zaten bilmiyordu ki gazetelerden öğrendi ve çok üzüldü.
Ama ne yapacaksın, kalp bu, oluyor...
"Bu kız, bu adamları nereden buluyor?" mu diyordur...
- Artık demeyecek çünkü bir sonrakinin bizim ailenin onayından geçmesi gerekecek...
Bundan sonra farklı bir kadın mı olacaksınız?
- Hayır beni neysem oyum.
Ama medyada, tam da gerçek halimin yansıtıldığını düşünmüyorum.
Bu kitapla belki gerçek Tuğba’yı daha iyi tanır insanlar.
Sizi taşıyabilecek bir erkek olduğuna inanıyor musunuz?
- İnanmıyorum tabii.
Bu yüzden de 10 aydır kimse yok hayatımda.
Çok olmuş değil mi?
Ama inan öyle bir ruh halindeyim ki erkekleri aklımın ucundan bile geçirmiyorum.
Baştan sizi uyarayım başlık şu olacak. Tuğba Özay iki nokta üst üste "10 aydır kimseyle sevişmiyorum!"
- Mahvolurum öyle bir başlık atarsan.
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tabii ki şaka yapıyorum!
Tuğba Özay’ın yarın Doğan Kitap’tan çıkan kitabında, müthiş bir babaya övgü var.
 |
Babaya özlem aslında...
İtiraf etmem gerekiyor ki kitap (Bedel), beni şaşırttı.
Demek ki benim de bir miktar önyargım varmış.
Beklediğimden çok daha iyi çıktı.
Keyifle, ilgiyle okunuyor. Tuğba Özay’ı tebrik ediyorum, size de okumanızı tavsiye ediyorum.
| KİTAPTAN |
Sevişirken ağlarım |
Yeni maceralarda buluşmak üzere...
"Babasının kızı" olanlardan mısınız?
- Evet. Babam benim en büyük aşkım. Rol modelim.
Büyük hayranlık duyuyorum.
Kendisi yazar ve yayıncı.
Ben küçükken birsürü okulda bizim yayınevinden çıkan kitaplar okutulurdu. Popülerlikten hiç hoşlanmayan bir adam...
Ve popülerlikten hoşlanmayan bir adamın bu kadar popüler bir kızı oldu!
- Evet, hayat çelişkilerle dolu. Babam, bu işi yapmamı hiç istemedi.
15-16 yaşındayken de "Girme kızım bu işlere" dedi. Ben de hadsizlik yaptım: "Bu benim hayatım, sen karışma" gibi laflar ettim, o da hiç unutmuyorum bana bir tokat attı ve şöyle dedi: "Kendi bataklığında boğulacaksın!"
Beni hayat boyu her şeye yönlendiren babamdır.
Yüzmeye, voleybola, motosiklete, tenise, tiyatroya, judoya, baleye, gitara...
Tek çocuğum ya, annem de babam da üzerime çok düştü.
Doğma büyüme Çiftehavuzluyum.
Hayatım Bağdat Caddesi’nde geçti. 17 yaşında Türkiye Güzeli oldum, sonra Dünya 2. Güzeli.
Babam tabii bu işlere girersem hayatımın zor olacağını, canımı sıkılacağını öngörmüş demek ki.
Ne diyeyim?
Haklı çıktı.
Hayat boyu babanızın sizi onaylamasını mı istediniz?
- Hepimiz bunun için uğraşmıyor muyuz?
Sevdiklerimiz bizi onaylasın diye.
Babam yine de her şeye rağmen benim yanımda yer aldı.
Onun size örgördüğü gelecek nasıl bir şeydi?
- O benim siyasal okumam istedi...
İnternette yayınlanan seksi pozlarınızı filan görmüş müdür?
- Bakmaz ki.
Bu konuda da konuşmaz.
Asla.
Çünkü konuşursa, ağır konuşur...
İnterneti bırakın, gazetede filan seksi bir fotoğrafınız karşısına çıkınca ne yapıyor?
- Görmezden geliyor.
Bir kenara koyuyor.
Yokmuş gibi davranıyor.
Kimseyle bu tür polemiklere girmiyor.
Ve tabii ciddiye almıyor.
Neredeyse bütün meşhur kadınların, sözde porno siteleri var internette, ciddiye alacak olsa bu tür şeyleri yanmışız!
Babam ağır adamdır.
Yüz göz olmaz kimseyle.
Onu yaptığım işler arasında en çok bu kitap ilgilendiriyor.
Hatta önsöz yazmasını istedim, sağ olsun yazdı.
Evet sizin endamınıza, boyunuza, posunuza aldırmamamız gerektiğini, 1.80 boyundaki 30 yaşındaki bu seksi kadının içinde, aslında bir çocuğun yaşadığını söylüyor...
- Evet, güzel yazmış değil mi?
Sevgili seçimlerinizi onaylıyor muydu?
- Tabii hayır!
Benim de kızım mafyadan biriyle birlikte olsa onaylamazdım...
- Zaten bilmiyordu ki gazetelerden öğrendi ve çok üzüldü.
Ama ne yapacaksın, kalp bu, oluyor...
"Bu kız, bu adamları nereden buluyor?" mu diyordur...
- Artık demeyecek çünkü bir sonrakinin bizim ailenin onayından geçmesi gerekecek...
Bundan sonra farklı bir kadın mı olacaksınız?
- Hayır beni neysem oyum.
Ama medyada, tam da gerçek halimin yansıtıldığını düşünmüyorum.
Bu kitapla belki gerçek Tuğba’yı daha iyi tanır insanlar.
Sizi taşıyabilecek bir erkek olduğuna inanıyor musunuz?
- İnanmıyorum tabii.
Bu yüzden de 10 aydır kimse yok hayatımda.
Çok olmuş değil mi?
Ama inan öyle bir ruh halindeyim ki erkekleri aklımın ucundan bile geçirmiyorum.
Baştan sizi uyarayım başlık şu olacak. Tuğba Özay iki nokta üst üste "10 aydır kimseyle sevişmiyorum!"
- Mahvolurum öyle bir başlık atarsan.
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tabii ki şaka yapıyorum!
