Kemerburgaz’a toprak döküm işi tartışması

İSTANBUL Kemerburgaz’la ilgili ’Toprak döküm işinde Bizans oyunları’ (30.7.2009) yazısına Çevre ve Orman Bakanlığı’nca uzun bir yanıt geldi. Yanıt hakkına saygı nedeniyle özetleyerek yayınlıyoruz:

KEMERBURGAZ’daki maden sahalarında toprak döküm ihalesi 1996’lardan beri yapılıyor. Orman genel Müdürü Osman Kahveci’nin göreve geldiği 2003’ten bu yana da sürüyor.

İSTANBUL’da 2005-2007 arasında 20 adet, 305 hektar alanı kapsayan ve 56 milyon metreküplük dolgu alanı ihale usulü ile verilmiştir. Bunun 32 milyon metreküpü 2007’de ihale edilmiştir. Bugüne kadar bu alanlardan ancak 4 adedi, doldurularak teslim edilmiştir. Geriye kalan 16 adedinde dolgu işlemi devam etmektedir. Doldurulup teslim edilen miktar %5’i bulmamıştır. 16 adet dolgu alanında 50 milyon metreküplük dolgu işi halen devam etmektedir.

DOLGU alanlarının fazlaca ihale edilmesi halinde metreküp başına elde edilen gelirlerde önemli düşüşler olmuştur. 2005’te 20 milyon metreküp dolgu ihalesi yapılmış ve 1 metreküp dolgu 0,38$; 2006’da 3 milyon metreküp dolgu ihale edilmiş, 1 metreküp dolgu 1,6$; 2007’de ise 32 milyon metreküp (13 yılın en yüksek dolgu alanı) ihale edilmiş ve 1 metreküp dolgu 0,40$’a ihale edilmiştir. Bundan dolayı arz ve talep dengesi göz önünde tutularak bütün alanların bir anda ihale edilmemesinde kamu menfaati gözetilmiştir.

MADENCİLİK faaliyetleri sonucu doğal yapısı bozulan her sahanın toprakla doldurularak rehabilite edilmesi de tartışılmaya başlamıştır. Belki bu sahaların bir kısmında oluşmuş bulunan göletlerin korunması da tartışılmaktadır. Çünkü bu sahaların flora yaşamına uygun hale getirildiği gibi faunanın da ihtiyaçlarını giderebileceği bir yaşam alanı oluşturulması da düşünülmektedir.

BU alanların ihale edilmesinin zamanı ve mekánı; arz ve talep dengesine, denetim zorlukları ve kurumsal imkánlara, diğer kurumlardan gelen tepkiler ve devam eden hukuksal süreçler ile yapılacak ekosistem tabanlı rehabilitasyon projelerine bağlı olarak bakanlığımızca verilen yetkiler çerçevesinde devam edilecektir. İstanbul Bölge Müdürlüğü’nden gelen rapor da değerlendirilmiş ve yapılması gereken işlemler talimatlaşmıştır. Söz konusu raporun dikkate alınmadığı gibi iddialar da asılsızdır.

SORUŞTURMA Türk Tarım Orman-Sen tarafından toprak döküm ihalelerini yapmayarak kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle Orman Genel Müdürü Osman Kahveci hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na ve Danıştay’a verilen şikayet dilekçeleri konusunda... Kahveci’nin bu işlemlerde kişisel kusur ve ihmali bulunmadığı gibi bu kararların ve uygulamaların bakanlığımız bilgisi ve izni ile yapıldığı da göz önünde tutularak yapılan ve yapılmayan işlemlerle ilgili herhangi bir suç ve kusur görülmediğinden dolayı Osman Kahveci hakkında soruşturma açılmamasına karar verilmiştir.

Bu toprak döküm işinin ’katagulli’si çoktur. Siyasilerin yakınlarının cebine çok paralar girmiştir. Dileriz ki, sonunda İstanbul’un kuzeyinde yeni yeşil sahalar yaratılır.

İşte budur

MİLLİ Eğitim’i otomatik pilota bağlayarak yeni bakana yapacak iş bırakmadan giden eski bakan, bu sonuçlar karşısında hafif mahcup bir edayla sessizce ortalardan çekileceğine şöyle buyurmuş: "Bu dengeli bir dağılımdır ve olumlu bir tablodur."

Ve bir soru: Türkiye eğitim sorunlarını tartışmak yerine, daha ne kadar suni gündemlerle zaman harcayacaktır? 30 bin öğrenci sıfır çekerken MEB ve YÖK kaç çekmiştir?

Neşe DOSTER

Nedir bu husumet

1985 yılında kaybettiğimiz halk ozanı Ruhi Su’nun mezarı başında bulunan anıt geçenlerde kurşunlandı. Oğlu ve dostları, saldırıyı gazetecilere gösterdiler. Bu arada "Keşke gurbette ölseydi. Ahmet Kaya’yı, Názım Hikmet’i kimse rahatsız etmedi" denilen konuşmalar da yapıldı. Şimdi de diğer halk ozanımız Aşık Veysel’in başına gelmedik şeyler oluyor.

Şarkışla Kaymakamlığı kalkmış, Aşık Veysel’in heykeline ’takke’ giydirmiş. Gerçekler yok edilebilir mi? Ne kafasıdır bu... Sormak lazım, sizler fötr şapkasız Aşık Veysel’in resimlerinin yok denecek kadar az olduğunu bilmiyor musunuz? Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkanı Genel Başkanı Ali Balkız "Aşık Veysel insanı merkeze alan dünya görüşüne uygun olarak davranan ve giyinen bir ozandı" diyerek şöyle tepki gösteriyor:

"Ne yazık ki, siyasal İslamcı zihniyet, selamlaşma biçiminden konuşmaya, saç ve bıyık şeklinden giyim tarzına kadar Türkiye’yi giderek muhafazakar bir zemine oturtmaya çalışıyor. Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Emrah, Dadaloğlu gibi halk ozanlarının geleneğini yaşatan Aşık Veysel’e ’takke’ giydirilmesinin nedeni onu bu geleneksel çizgiden uzaklaştırma zihniyetinden başka bir şey değildir."

Bu tartışmalar olurken bir dostumuz "Gülhane Parkı’ndaki Aşık Veysel heykelini gördünüz mü?" diye soruyordu. Heykelin rengi gitmiş; bağlamanın kulakları kırılmış, kaide üzerindeki adı-soyadı ve doğum-ölüm yazıları okunmuyor. (Daha önce bağlamanın üç kez çalındığını da anımsatalım.)

Örneğin Kadıköy Altıyol’daki ’boğa’ heykeline yapılmış olan peyzaj çalışması Aşık Veysel’in heykelinden esirgemiş. İnanmayan Gülhane’de görebilir. 2010 Avrupa Başkenti etkinliklerinde Aşık Veysel de olacak. Peki değerlerimizi ’karşı devrim’in objeleri haline mi getireceğiz?

Nedir herkese bu düşmanlık?..

Takke ile ’gavur işi’ G3 atbaşı gidiyor.

Hız sınırı 90/120 olsun

AKP hükümeti bir zamanlar hız sınırlarını yeniden belirlemek için çalışmalara başlamıştı. Ancak bugüne kadar herhangi bir gelişme olmadı.

Şehir içinde hız sınırı 50 km/s, ama hiçbir araç bu hızda ilerlemiyor. AKP hükümeti eğer toplum için faydalı bir yasa çıkartacak ise hiç beklememeli. Hız sınırlarını yeniden belirlemeli. Şehir içinde 90 km/s, şehirlerarası yollarda 120 km/s, otoyollarda ise 150 km/s şeklinde bir düzenleme hayatın akışına da uygun olacaktır. Av. Atilla FIRAT

Biliyor musunuz

ATATÜRK Havalimanı’ndan Türkiye’ye girişti Sağlık Bakanlığı’nın verdiği formlarda ’eyaletiniz’ bölümün nedeniyle tepki gösteren yolcu T.A.’ın "Allaha şükür bugüne kadar Türkiye’de eyalet olmadı" diye yazdığını... ALEVİLERİN Hacıbektaş Buluşması etkinliklerinin 15-16 Ağustos’ta yapılacağını... ADALAR Belediyesi’nin, Yunan yönetmen Tasos Boulmetis’in çektiği Türk-Yunan ortak yapımı ’Bir Tutam Baharat’ filminin gösteriminin bu akşam Büyükada’da yapılacağını bildirdiğini...

GÜNÜN SÖZÜ

"Başlangıçta uzun süre Erdoğan’a güvenmiş ve her yerde sonuna kadar savunmuştum. Ancak çok ama çok düş kırıklığına uğradığımı belirtmeliyim. AKP sadece kendini ön plana koyan ve Türkiye’yi yanlış bir yöne sürükleyen bir lider partisi oldu. Reform yapamayan bir siyasete artık destek verilemez."

(Almanya Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth)
Yazarın Tüm Yazıları