Yüzü koyduk bir anda Face Off gerçek oldu

Güncelleme Tarihi:

Yüzü koyduk bir anda Face Off gerçek oldu
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2012 00:00

Önce çift kol, ardından rahim ve sonra da yüz nakliyle ün kazanan Prof. Dr. Ömer Özkan, yaşamını hayallerine adamış bir plastik cerrah. Yaşam öyküsünün ana istasyonları Ankara ve Antalya. Ama Tokyo, Tayvan ve Münih de önemli durakları. Hacettepe’deki cerrahi eğitimini oralardaki çalışmalarla geliştirmiş. Şimdi hedefine ulaşmanın pırıltısı hakim yüzüne.

Haberin Devamı

1997'de vizyona giren ve John Travolta ile Nicholas Cage'in başrollerini paylaştığı 'Face/Off - Yüz Yüze' filminden aslında herkes çok etkilendi. Özüne bakarsanız, hastamız Uğur Acar da... Bunu yeni öğrendim. Bir gazeteci o köyde haber yaptı, ihtiyar bir amca, "15 yıldır bekliyorduk” demiş. Biz o kadar etkilenmemiştik. O filmden ne zaman etkilendim biliyor musunuz? Ameliyata başladığımız hasta farklıydı, bitirdiğimiz hasta farklı. Tam, yüzü koyduk dikiyoruz, bir baktık hasta değişti! 'Face/Off' oldu! Ben bittim. Kendimizde tanrısal bir güç görmüyorum; iyi bir cerrahi yaptığımızı düşünüyorum.

İlk seçimler çok önemli. Eğer hastayla elektriğiniz tutarsa çok iyi gidiyorsunuz. Uğur fotoğraflarını Facebook’a koymuş, “Bak bu güzel olmuş mu?” diyor. Dışarıdan görenler bunları bizim yazdırdığımızı sanıyor. Halbuki kendisi yazıyor. Bu, seçimimizin de ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Donuk yüzüyle bu kadar mutlu insan bir sene sonra çok daha mutlu olur. Yaralar da düzelecek, mimikleri de olacak. Uğur’u sıkıldığında gece sarıp bahçeye çıkardık birkaç defa. Kol nakli geçiren Cihan’a da öyle özen gösterdik. Uğur’u tıraş ederken çektiğim fotoğrafları basına dağıttık. Ben görünmüyordum ama kolumdan tanımışlar. Bunu şov olsun diye yapmadım, yüzünü bir berbere teslim etmek istemedim. Benim için önemli olan sakalının çıktığının ve uzadığının gösterilmesiydi. Hastamız bu kadar konuşuluyor olmaktan rahatsız değil. Psikolojisi gayet iyi. Ayrıca hastamızı medyanın önüne birinci ayda çıkarttık. İnsanlar merak ediyordu çünkü.

Haberin Devamı

112’DEN DUYULMUŞ

Ameliyatı en az 10 gün saklamayı düşündük. Çok riskli bir ameliyat, her şey olabilir. Ertesi gün, yaptığınız yüz tutmayabilir; kollar tutmayabilir ki biliyorsunuz bacak tutmadı zaten. Bu riski niye alayım? Ama maalesef donörün olduğu merkezden duyulmuş haberler. 112 ambulansının telsizinden de sızıyor. Sabah ameliyattan bir çıktık ki, her yerde 'Türkiye’de ilk kol nakli yapılıyor' haberleri. Açıklama yapsanız bir dert, yapmasanız başka. Herkesin ilk olma hedefi vardır. Siz de bilirsiniz ki ikinciyi herkes unutuyor. Birinciyi yapmak çok önemli. Bir de işin güzeli birinciyi başarınca ikinciyi ya da başka bir şeyi daha kolay yapıyorsunuz. İnsanlar size daha çok güveniyor. Bu size bir kazanç, ilksiniz. Ama esas kazanç tıp adına, ülkeniz adına. Bunları 2006’da konuşsaydık ne düşünürdünüz? Bilim kurgu derdiniz! Biraz tecrübeyle ileride çok yoğun şekilde yapılacak bu ameliyatlar.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb39d6f018fbb8f8b38d75

Bilim kurgu filmlerini severim

HOBİ

Eşim Özlenen asistanımızdı. 2007'de evlendik. Bir yıl önce kızımız Zeynep doğdu. Şu anda bile özlüyorum kızımı. Bu ameliyatlar nedeniyle hiçbir şeye yeterli zaman bulamıyorum. Evimde bir odayı sadece sinema için ayırmış, ses sistemi de kurmuştum. Çok da zevk alıyorum film izlemekten. Daha çok bilim-kurgu, aksiyon ve fantastik filmleri seviyorum. Gerçek hayattan uzak olsun çünkü gerçek hayat da bana yalan geliyor zaten.

Gelecek göremedim  ben debıraktım

FUTBOL

Yaşamımın yol ayrımı, 1984’te Haymana’dan Ankara’ya girmek herhalde. 12 yaşımdaydım. Güzel bir Anadolu kasabasıydı Haymana. Sessiz, sakin, güvenilir bir kasaba işte. Sabah bir çıkardık, akşam dönerdik. Sokaklarda, tarlalarda top oynardık. Futbolu çok severdim; golcüydüm. Futbolda gelecek göremediğim için öyle kaldı. Üniversite yıllarında da halı sahada oynardık.

Haberin Devamı

Kalp doktorlarının popülaritesinden etkilendim

ÇOCUKLUK

Babam manifaturacı. Ama hiçbir zaman ticaret merakım olmadı. "Doktor olacağım" diyordum. O zaman kalp nakilleri yapılırdı, onları yapan doktorlar popüler olurdu. Kansere çare bulunmasından, genetikten bahsedilirdi. Onlardan etkilemiş olabilirim. Bütün çocuklar gibi ben de Kemalettin Tuğcu okudum küçükken. Biri kız, altı kardeşiz. Üçümüz beraber geldik Ankara’ya. Cumhuriyet Lisesi'nde okudum. Ben doktor oldum, biri hakim oldu, öbürü YSK’da çalışıyor. Üçümüz de hedefimize ulaştık. Annem ve babam yaptıklarımdan dolayı mutlu.

Dünyanın en iyileriyle çalıştım

HOCALARIM

Kalp damar cerrahisi istiyordum ama ilk tercihim Hacettepe Plastik Cerrahi'yi kazandım. Hacettepe’de çok iyi hocalar vardı. 1995’te üniversiteden mezun olmuştum. 2001’de de uzmanlığımı aldım. Sonra Akdeniz Üniversitesi’ne karar verip Antalya’ya geldim. İki yıl sonra da Tokyo’ya gittim. Tokyo’daki deneyim, Hacettepe'de aldığım iyi eğitimi tamamladı. Daha sonra biraz karmaşa istedim herhalde. Tayvan’a geçtim. Orada da dünyanın en çok mikro cerrahi yapan hocasının yanına gittim. Oradaki altı ay çok zevkliydi; becerimi, görgümü geliştirdim. Münih’e, Avrupa Plastik Cerrahi Bursu'nu kazanarak gittim. Orada üç ay, dünyanın ilk kol naklini yapan merkezlerden birinde kaldım. Eski Yugoslavya’dan oraya giden ve Avrupa’nın en iyi hocalarından birinin yanında çalıştım. 2006’da Türkiye’ye döndüm, o tarihten beri Antalya’dayım.

Haberin Devamı

Hasta şimdi otomobil kullanıyor

İLK KOL NAKLİ

2011’de aldım profesörlüğümü. Halen Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesiyim. Tam gün yasası nedeniyle hastaneden ayrılmak özel tercihimiz. Üniversitede sadece özellikli durumlarda ameliyat yapıyoruz, onun dışında kendi kliniğimde devam ediyorum. Bunlar özellikli ameliyatlar olduğu için öyle bir hakkınız var. Asistanlığımdan itibaren mikro cerrahiyle ilgilendim. Bizim meslekte kopan kolları, bacakları dikersiniz. İlk yaptığım kol naklinin durumu gayet iyi. Bir yıllık hedefine çoktan ulaştı, artık hiç kimseye bağımlı olmadan kendi işini yapabiliyor. Yemeğini yiyor, arabasını kullanıyor, temizliğini yapıyor. İnce hareketler her gün daha da ilerliyor.

Haberin Devamı

Çocuk sahibi yaparsak çığır açacağız

İLK RAHİM NAKLİ

Kol naklinde başarılı olduktan sonra hayati olmayan organların naklinin de yapılabileceğini göstermiş olduk. Rahim nakli inşallah ileride çok ses getirecek, güzel bir şey. Etik açıdan tartışan arkadaşlar da rahim naklinin gerekli olduğunu biliyor. Klinik çalışmaya geçilmeden önce kol naklinde de, yüz naklinde de deneysel çalışmalar yapıldı. İlk kol nakli 1998’de Fransa’da yapıldı, arkası da geldi. Rahim naklinin tarihçesi daha eski. Şu anda özüne bakarsanız dünyanın en uzun süre yaşayan rahmi. Ama önemli olan anneye zarar vermeden çocuk sahibi yapabilmek. Hedefimiz bu. Onu teslim edersek zaten bir çığır açacak. Eleştirilere en büyük cevabı o verecek. Rahim naklinin zorunlu olup olmadığını çocuk sahibi olamayan birine sormak lazım. Bu yılın sonunda İsveç’te yapılması planlanıyor zaten. New York’ta da var bununla ilgili çalışanlar. Özellikle geçen yaz Türkiye'de yaptığımız çalışmamızın sonucunu bekliyorlar merakla. Amerika’da özellikle Türklerin bulunduğu çalışmalar var.

Psikolojik olarak hak edenlerin sayısı az

YÜZ NAKLİ

Önemli olan bize bağlı, sorumluluğumuzdaki hastaların durumu. Şu anda elimde dört hasta var. Büyük bir yük aldığımızın farkındayız. Şimdi yüz nakli hastasını taburcu ediyoruz. Şu kol nakli hastasını da taburcu edelim. Üç-beş ay öyle geçsin. Gelecekle ilgili planlarım çok değişken. Yüz nakli bekleyen yüzlerce hasta var. Ama gerçekten hak eden hasta sayısı az. Dünyanın en kötü yüzü ama hastanın psikolojisi hazır olmayabiliyor. Bu nakle dört dörtlük ihtiyaç duyan hastaya yapmak gerekiyor. Çünkü bu hayat kurtarıcı bir ameliyat değil. Daha titiz davranmakta fayda var.

Konuşulanların sızması çok yanlış

HACETTEPE

Hacettepe’nin iki hastada da başarılı olması bizi mutlu ederdi. Çünkü bu bizim açtığımız bir yol. Maalesef Bakanlık'taki toplantıda konuşulanların sızması kötü oldu, yanlış. Bazı şeyler bilimsel arenada konuşulur. Bir dahakinde daha iyisini yapalım, bir yanlış varsa düzeltelim. Yüz nakli yapılan hastanın yüz nakline ihtiyacı olup olmadığı hep fotoğraf üzerinden konuşuluyor. Ama gerçeğini bilmiyoruz... Nakil öncesi bizim hazırlanmamız da doğal. İki kol için izin alınıp sonra izinsiz iki bacağın da alındığı iddiasını bilemem. Onu Sağlık Bakanlığı’na sormak lazım. Uygun şartlarda iyi hazırlanmış hastada aynı anda iki kol, iki bacak nakli yapılabilir. Bakın ilk kol nakli başarısız olsaydı Türkiye’de kol nakli yapılabilir mi diye konuşurduk. Bizde yüz naklinde bir sorun olsaydı Türkiye’de yüz nakli daha bir 10 yıl yapılamazdı. Olumsuz bir şey yaşasak çok geriye giderdik.

"Başbakanla görüşmemiz çok güzel geçti. İhtiyacımız olduğunda her zaman destek vereceğini söyledi. Gençliğimde siyasetten hep uzak durdum. Her iki taraftan da çok yakın arkadaşlarım var. Sağcısı solcusu olayına girmem ama davetlere mutlaka giderdim. Hâlâ öyleyim. Ama siyaset işimiz değil. "

"Müzikle aram iyidir. Sertab Erener’i çok severim. Ameliyatta bazen bazı şeyler ters gitmeye başlayınca müzik de size ters gelmeye başlıyor. Kapatın şu müziği diyorum"

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!