Yok böyle bir ayrımcılık

Yok böyle bir ayrımcılık

O kitaba
tepki yağdı

Demirhan HARARLI �

Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle çıkan “Yeşilçam’dan Serpintiler” kitabında sanatçıların siyasi ve etnik ifadelerle tanıtılması tepki çekti. Tarık Akan, “Dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri görülmemiş bir ayrımcılık bu” dedi.

FİLMSAN Vakfı’nın Yeşilçam emekçilerine vefa amacıyla hazırladığı, Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle yayımlanan “Yeşilçam’dan Serpintiler” kitabında kullanılan ifadeler tartışma yarattı. Ferdi Merter Fosforoğlu, Nilüfer Aydan, Kıvanç Terzioğlu, Vedat Akdamar ve Bengü Akdamar tarafından kaleme alınan kitapta, bazı oyuncuların etnik ve siyasal kimlikleri vurgulandı. Kitapta yer alan isimler, yazılanlara tepki gösterdi.

resimaltı:
“Yeşilçam’dan Serpintiler” kitabı, iki ay önce piyasaya çıktı.

KUTULAR
-------

Tarık Akan: Ayıp edildi
Ne yazıldı: “Devrimcileri övdükleri için Türkiye’de hapis cezasına çarptırılan sanatçılarla dayanışmak için 2011’de yapılan yürüyüşe katıldı. Özellikle 70’li yıllarda Yeşilçam filmlerinde oynadığı ‘Ferit’ karakteriyle bilinen Tarık Akan, sinema oyunculuğunun yanında siyasi olarak ‘sol’ görüşe yakınlığıyla tanınmaktadır.”
Ne dedi: “Evet, ben solcuyum ve Atatürkçü’yüm, laik bir insanım. Benim için yazılanlar doğrudur. Ama arkadaşlarım için yazılanlar gerçekten çok ayıp. Alevi-Sünni, Türk-Kürt-Arap sınıflandırması yapmak doğru değil. Ayrımcılık yapmak ayıptır, günahtır. Çok üzüldüm ve acı duydum. Bir de Kültür Bakanı kitaba önsöz yazmış. Sizin de bildiğiniz gibi ben ‘Barış Davası’nda sekiz yıl yargılandım, o dönem kendisi benim dava arkadaşımdı. Bu kitapta ise bölücülük yapılmış. Dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri görülmemiş bir ayrımcılık bu.”

İlyas Salman: Utanılacak bir şey mi?
Ne yazıldı: “Uzun yıllardır oynadığı ‘Kürt’ tipi rolleri yüzünden Kürt olarak kabul ediliyor. Bunu açıkça yazanlar da olmuştur. Ancak 2007 yılında kendi yazısında ve kitabında ‘Türkmen Alevisi’ olduğunu belirtti. Kendisi sol görüşlüdür. TKP’nin Kartal’da yaptığı 1 Mayıs mitingine katılmıştır. Şu anda ise Türksolu Dergisi’nde yazmaktadır.”
Ne dedi: “Türkmen Alevisi olduğum doğrudur, bunu her yerde söylüyorum zaten. Bunda utanılacak bir şey yok. Ayrımcılık yapmaları hoş değil. Önce insan olmak, insanları sevmek mühim olan. O kitapta kişilerin sanatçı yönlerinin yazılması daha doğru olurdu.”

Ahu Tuğba: “Fahişe’ demişler
Ne yazıldı: Türk sinemasının 80’li yıllardaki seks sembollerinden biri oldu. Genellikle fahişe, uyuşturucu bağımlısı ama kalbi temiz karakterleri canlandırdı. Erkekçe Dergisi’ne pozlar verdi.
Ne dedi: “Filmlerde, tuzağa düşürülen genç kızları canlandırdım. Gerçek hayat öyküleri çektik, gençlere mesajlar verdik. Teşekkür etmeleri gerekirken, ‘fahişe’ yazıyorlar. Ben birinci sınıf filmlerde oynadım. Sinemada öpüşme, benimle başladı. Filmlerim kapalı gişe oynadı. Türk sineması için bu kadar emek verdim, ettikleri teşekküre bakar mısınız! Sanatçılık bu kadar ucuz mu? Yazıklar olsun diyorum. Gençliğim gitti, beni ‘fahişe’ diye anmaları bana en büyük acıdır.”

Aydemir Akbaş: Halk zaten biliyor
Ne yazıldı: “Türk sinemasının gişe hasılatı bakımından neredeyse battığı dönemde, sinema sektörünü kurtarmak ve hızla kapanmakta olan sinema salonlarının iş yaparak açık kalması adına Yeşilçam’ı saran seks filmleri furyasındaki rolleriyle ünlü olan Aydemir Akbaş, bu dönemde dahi asıl titri olan dram ve komedi tarzından vazgeçmemiş, bulunduğu her filmi de bu özellikleriyle şekillendirmiştir.”
Ne dedi: “Kitapta benim için yazılanlar doğru. Türk sinemasını kalkındırdık. Ama sanatçıların siyasi kimliğinin yazılması doğru mu, onu bilemedim. Gerçi sanatçıların birçoğunun sağcı mı yoksa solcu mu olduğu halk tarafından biliniyor. Bilinen bir şeyin yazılması herhalde çok da büyük sorun değil.”