Yeşilçam’a özlem bu diziyle bitecek

Güncelleme Tarihi:

Yeşilçam’a özlem bu diziyle bitecek
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2005 00:32

Kanal D ekranlarında bu gece başlayacak Ihlamurlar Altında dizisinin başrol oyuncuları Bülent İnal ve Tuba Büyüküstün ile yeni dizileri hakkında konuştuk. İnal, ‘Türk filmlerine ve ustalarına saygı için yapılmış bir dizi bu.’ derken, Büyüküstün ise, ‘Yeşilçam’a olan özlem bu diziyle son bulacak’ şeklinde konuşuyor.

- Ihlamurlar Altında dizisi için ne kadar zamandır çalışıyorsunuz?Bülent İnal: Sekiz ay önce ilk çalışmalarımıza başladık. Afişimizde yazdığı gibi Türk filmlerine ve ustalarına saygı için yapılmış bir dizi bu. Birçok Yeşilçam filmine göndermeler yapıyoruz. Türk filmi taklidi değil gerçek bir Türk filmi yaptık. Türk filmlerindeki klasik zengin kız-fakir genç, zengin genç-fakir kız aşkını işledik.

Tuba Büyüküstün: Eski Yeşilçam filmlerine çok güzel göndermelerde bulunduk. Yeşilçam’a olan özlem bu dizide son bulacak. Yeşilçam filmlerindeki aşkın en masum halini bu dizide bulacaksınız.

- Dizinin adı neden Ihlamurlar Altında?

B. İ.: Onu şimdi açıklamayalım. Senaristlerin ilerleyen bölümlerde tamamen ortaya çıkartacakları bir konu bu.

- Peki, izlerken bize hangi filmleri hatırlatacak?

B. İ.:
Bu senaristlerin işi. Yılmaz Güney, Lütfü Akat esintileri var mesela. Onların filmleri ve bazı sahnelerdeki klişeler mutlaka kullanılıyor. Ama onları taklit etmiyoruz, yeni bir formda sunuyoruz.

- Canlandırdığınız karakterlerden biraz bahseder misiniz?

B. İ.:
Yılmaz adlı fakir bir genci canlandırıyorum. Annesi ve kız kardeşiyle birlikte yaşıyor, babası vefat etmiş. Hukuk fakültesinde öğrenci. Ama harç parasını ödeyemediği için okuyamıyor. Gümrükte çalışmaya başlıyor. Salih adında bir arkadaşı var. Bir de tekstil firmasında çalışan bir nişanlısı var; Elif.

T. B.: Ben, sosyetik bir aileden gelen Filiz karakterini canlandırıyorum. Elif’in çalıştığı fabrikanın sahibinin kızı. İtalya’da tasarım okumuş.

Şimdiki diziler samimi değil

- Kurşun Yarası’nın oyunculuk hayatınızdaki yeri nedir Bülent Bey?

B. İ.:
Çok özel bir yeri var. Kaymakam Cemal’i hayatım boyunca unutmayacağım. O rolü çok severek oynadım. Bu kadar büyük bir başarı beklemiyordum. O dizi, adımın duyulmasına vesile oldu.

- Tuba Hanım, siz de Çemberimde Gül Oya dizisiyle tanındınız...

T. B.:
Tanımlayamayacağım bir yeri var bu dizinin hayatımda. Önemli bir kadro ve çok değerli bir yönetmenle çalıştık. Birçok projeye, birçok başrole Çemberimde Gül Oya’da rol almayı tercih ederdim.

- Son zamanlarda ekranlarda birçok dizi var. Ve bunların arasında birbirine benzeyen diziler de göze çarpıyor. Siz de bu dizilerin birbirinin tekrarı olduğunu düşünüyor musunuz?

B. İ.:
Bu dizilerin samimiyetsiz olduklarını düşünüyorum. Benim için en önemli kriter bu. Teknik olarak eski Türk filmleri şimdikinden iyi değildi. Oyuncular da artık kendilerini çok geliştiriyorlar. Elimizde çok iyi şeyler var ancak tek eksik samimiyet.

- Sizce, oyuncular eğitim almadan da başarılı olabilirler mi?

B. İ.:
Senelerdir bu olay tartışılır, ben de bir anlam veremem. Bir okula girdiğiniz zaman kimse dünyanın en iyi oyuncusu olarak mezun etmiyor sizi. Sadece bir yola sokuyorlar. Biz kamerayı setlerde tanımaya başladık. Kamerada başka bir oyunculuk şekli var, ölçekler çok farklı. Tiyatro sahnesinde oynadığımız gibi oynayamıyoruz. Bizim aldığımız eğitimin tek avantajı, kökenini gördüğümüz için daha hızlı adapte olmamız. Televizyonda kimse diplomaya bakmıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!