Yeniköy'de bir Ankaralı

Sanatçının işine ve çocuklarına adadığı yaşamı İstanbul-Ankara hattı arasında geçiyor. O bir assolist, ama günlük hayatına bakılırsa küçük mutlulukların tadını biliyor.

Sanat müziğine uzun yıllar emek verdikten sonra Ankara’dan İstanbul gazinolarına transfer olunca hayatında yeni bir sayfa açılmış Safiye Soyman’ın. İstanbul’u keşfetmeye, kentin günlük trafiğine alışmaya çalışmış. Başarmış da... Yeniköy’deki evinden sokağa çıkıp henüz birkaç adım attıktan sonra anlaşılıyor bu. O kendini her şeyden önce bir anne ve evhanımı gibi hissettiği için alışveriş yapmaktan büyük zevk alıyor. Sıcak karakteri, sempatik tavırlarıyla Soyman, kısa sürede esnafın sevgilisi olmuş.

Mutluluğu çocukları 13 yaşında evlenen ve yaşamı hiç de kolay geçmeyen Safiye Soyman, şu an hayatının en güzel döneminde olduğunu düşünüyor. Mutluluğu çocuklarına ve ailesine olan bağlılıkta bulmuş. Dinlenmeye zamanı yok. Müzik çalışmalarının yanı sıra uzun zamandır düşündüğü film projesini de hayata geçirmek istiyor. Prenses Diana'nın hayatına benzeyen bir filmle kısa sürede kamera karşısına geçecek olan sanatçı, film için Prens Charles'a benzeyen bir oyuncu arıyor.

Gece hayatı yok, eğlenceli ortamları da işinin dışında sevmiyor: ‘‘Genellikle ekstraların yanı sıra protokol sanatçılığı yapıyorum. Siyasi kişilerin özel gecelerine katılıyorum, işimi bitirdikten sonra evime ve çocuklarıma gidiyorum.

Düşündüğüm projelerden biri de kısa zaman içerisinde musiki cemiyeti kurup, bu işe gönül vermiş emekli olmuş hocalarla öğrenci yetiştirmek.’’

Evlilik şart değil

Peki ufukta yeni bir evlilik var mı? Evlilik konusunda hazır olmadığını söyleyen Soyman ‘‘Ben 13 yaşında anne oldum. Çocukluğumu yaşayamadan çocuk bakmaya başladım. İş hayatına genç yaşta atılıp çalıştım. Evlilikte ikinci defa yorulmak ve zorluklar çekmek istemiyorum. Düzenimi kurdum, ne zaman ne olacağını bilemiyorum. Mutlu olacağım bir insan olursa evlilik yaparım. Bunun için ise şu an hazır değilim’’ diyor.