Yeni güzellik iksiri: Çam kabuğu

Güncelleme Tarihi:

Yeni güzellik iksiri: Çam kabuğu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2007 00:00

Ulu çam ağaçlarının gün gelip de bir gençlik mucizesine dönüşeceğini düşü-nebilir miydiniz? Yıllanmış çam ağaçlarının kabuklarından elde edilen bitki ekstresi, güçlü bir anti-oksidan olarak şimdilerde kozmetik dünyasının gözdesi...

Fransa’nın Landes de Gascogne’de bölgesinde yetişen bir deniz çam ağacı şimdilerde kadınların güzellik iksirlerinden biri olarak kabul görüyor. "Pinus maritima" adı verilen bitkinin kabuğundan elde edilen özüt, yaşlanmayı geciktirici anti-oksidan etkisiyle cilt dokusunu yeniliyor.

Bu egzotik ağaç, cilt hücrelerine zarar veren, kırışıklık, lekelenme ve sarkmaya neden olan bazı süreçleri engelleyen aktif bileşikler içeriyor. Doğru bir şekilde kullanıldığında da cilt dokusunu yeniliyor.

Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar, elde edilen "pycnogenol" maddesinin, serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı cildi koruduğunu, C ve E vitamininin geri dönüşümünü sağladığını ve kan dolaşımını hızlandırdığını ortaya koyuyor.

n Çam kabuğu ekstresi içinde bulunan aktif bileşenlerin, cildi hem koruyucu hem de besleyici etkisi var.

n Stres, güneş ışığı, kötü beslenme alışkanlıkları ve kimyasal maddeler sonucunda artan serbest radikalleri etkisiz hale getirici özelliği bulunuyor.

n Güneşe maruz kalma sonucunda ortaya çıkan enflamatuar deri reaksiyonlarını önlüyor. Yaz mevsiminde tabii ki bu özelliği daha da fazla önem kazanıyor.

n Çam kabuğunun özü, cildin sıkı ve esnek kalmasını sağlayan kolajen ve elastin sentezini canlandırıyor.

n Kuşkusuz önceden ortaya çıkmış olan kırışıklıkları ortadan kaldıramıyor, ancak ince çizgileri ve yüzeysel kırışıklıkları daha az belirgin hale getiriyor.


Diyet yapma, doğru giyin

Geniş kalçalar, küçük göğüsler, göbek ya da kalın bacaklar... Kadınların kendileriyle ilgili bulabilecekleri kusurları her zaman vardır. Peki çözüm ne? İnanın, güzel görünmenin ölüm oruçlarını andıran diyetler ya da kapılarını çaldığımız estetik cerrahlardan çok daha basit ve ağrısız bir yolu var; doğru seçilmiş kıyafetler... İşte, sorunlu bölgelerinizi mükemmel bir şekilde nasıl gizleyeceğinize dair ipuçları...

f BOYUN: Eğer belirgin bir boyun bölgesine sahipseniz, sade kesimli üstleri tercih etmelisiniz. Böylelikle boyundaki bir detayla, kalkık yakayla, uzun bir kolye ya da küpeyle, bakışları vücudunuzun başka bir yerine odaklayabilirsiniz. Boynunuzu kısa mı buluyorsunuz? O zaman dikkatleri V ya da U kesimlerle dekolte bölgenize çekmelisiniz. Bu durumda boynu daha kısa göstereceği için balıkçı ya da yüksek yakalı giysiler de asla giyilmemesi gereken parçalar arasındadır.

f OMUZLAR: Geniş omuzları minimalize etmek istiyorsanız, yakası aşağıya doğru inen ceketler seçmelisiniz. V yakalı derin bir boyun kesimi de en az yarasa ya da kimono kollar kadar geniş omuzları görsel olarak daraltır. Modacılar kesinlikle ama kesinlikle vatkalı giysiler kullanmamak gerektiği üzerinde duruyor. Çünkü vatka da omuzların basık olarak görünmesine neden oluyor. Omuzlarınız dar ise özellikle kollarda volüm tercih sebebi olmalı. Silüetin proporsiyonu kötü göstermesini önlemek için de geniş, dikkat çekici etek ya da pantolonlar giymekten kaçınmak ve derin dekolteler tercih etmemek gerekiyor.

Tüyler artık sorun değil

İstenmeyen tüyler günümüzde kadınların olduğu kadar erkeklerin de en büyük sorunlarından... Uygulanan klasik yöntemler ise bize kesin sonuçlar vermiyor. Üstelik neredeyse hiçbiri verdikleri acı hissi dolayısıyla tercih edilmiyor. Tüy dökücü krem Bioder, bitkisel içeriğiyle özellikle kadınların bu güzellik sorununa çözüm sunuyor. Bununla ilgili olarak Biota Laboratuvarları dışında ve İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde yapılan araştırmalarda elde edilen sonuçlara göre ürün üç ay düzenli kullanıldığında etkisini göstermeye başlıyor. Geçtiğimiz haftalarda ürün tanıtımı için Ürdün’de bulunan İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kozmetik Bilimdalı Başkanı Prof. Dr. Gülgün Yener, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

- Tüyler neden sorun olarak algılanıyor?

İnsanlar eski dönemlerde aslında buna alışıklardı. Ancak günümüzde özellikle kadınların en önemli sorunu haline geldi. Birincisi vücudun kötü kokmasına neden oluyor. Ayrıca görünümü olumsuz etkilemesi dolayısıyla estetik bir problem olarak algılanıyor. Doğu toplumları daha koyu ve daha kalın tüylere sahip... Bir de yüz gibi görünen bölgelerdeki tüylenme kadınlarda psikolojik sorunlara bile yol açabiliyor.

- Bioder ürünleriyle yaptığınız araştırma sonuçlarından bahsedebilir misiniz?

Aslına bakılırsa üründen oldukça iyi sonuçlar elde ettik. Bir kere doğal olmasının avantajları var. 15’i kadın 20 kişi üzerinde denedik. Gördük ki ürün, kullanılmaya başlandıktan itibaren 6-8 ay içinde tüylerin çapını ve sayısını azaltıyor.

Güneş: Hem düşman, hem dost

Ozon tabakası gün geçtikçe inceliyor. Bu yüzden güneş ışınlarının cildimizde yarattığı deformasyon, cilt kanseri riskini artırıyor. Güneşin etkileri konusunda bugüne dek yurtdışında birçok seminere katılan Prof. Dr. Melek Erkişi, dışarı çıkmadan önce mutlaka uygulamamız gereken maddeleri sıraladı.

n Güneşin olumsuz etkilerinden korunmak için en az 15 faktörlü güneş kremi kullanın.

n Dışarı çıkacağınız zaman vücudunuzu pamuklu giysilerle koruyun.

n Bronzlaşmak bizim dışarıdan gördüğümüz kadar güzel bir durum değil. Güneş ışınları doğrudan derinin altına yerleşir ve rengin koyulaşmasını sağlar. Bu da ilerleyen yaşlarda cilt kanseri olma riskini artırır. Bu yüzden öğle saatlerinde güneşe çıkmayın. Sabah erkenden ya da günbatımına doğru güneşe çıkılması daha uygundur. Özellikle 12.00-16.00 saatleri arasında güneş altında durmak oldukça tehlikeli.

n Esmer bir tene sahip olmanız, sizi güneş ışınlarından tam anlamıyla korumaz. Sadece renk koyu olduğu için güneş yanığı ihtimalini azaltır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!