Yarın münasebetiyle...

Güncelleme Tarihi:

Yarın münasebetiyle...
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2002 00:00

‘‘Dünya Kadınlar Günü’’ dolayısıyla ben de konuya dair bir şey yazayım diyorum. Malum, kadın yazar olduğumuzdan... Bekleniyordur.Lakin bugün ‘‘Kadınlar Günü’’ değil. Henüz ‘‘Erkekler Günü’’ndeyiz. Bu gece saatler gece yarısını gösterdiğinde ‘‘Kadınlar Günü’’ne şeytmiş olacağız. Yani benim yazı tabiri caizse ‘‘turfanda’’ olacak. Ayrıca erkeklerin gününden çalmış oluyorum haliyle. Olsun. Onlarda bundan çok var. Tam 364 adet.* * *Aslında özel günleri sevmiyorum. Yukarıdaki gayri ciddi üslup bundan. Bilmeyen de daima pek ciddi üslupla yazdığımı zannedecek. Değil tabii, ancak bugün özellikle kendimi salıveresim geliyor. Zira dediğim gibi, böyle birilerine adanmış günlerden nefret ediyorum.Bir dakika, burada bir parantez açmam gerekiyor. Bu ‘‘Nefret ediyorum’’ lafını sevmedim. İğrenç, korkunç, nefret... Böyle abartılı tepkiler çok moda oldu son günlerde. Başkalarından duyduğumda hoşuma gitmiyor ama ben de kullandım işte. Saatlerin bilmem kaçı göstermesi de başka bir tür sevmediklerimden. Bu kulak alışkanlığı çok kötü, bir bakıyorsunuz ağız alışkanlığına dönüvermiş.Ne diyordum, özel günlerden pek hoşlanmıyorum. Gerçi bu, ‘‘Sevgililer Günü’’ ya da ‘‘Anneler Günü’’ne benzemiyor. Yani, ‘‘Gelin çiçek derelim, sevgi dolu sözcüklerle annemize/sevgilimize verelim’’ değil. Senede bir gün olsun toplumun dikkatini kadınların üzerine çekmek iyi bir şey tabii. Ama bir kez daha ‘‘Kadınlar çiçektir’’ deyip geçiştirilecekse, ben almayayım.Benim kadın haklarıyla da pek ilgim yok aslında. Yani ilgim yok derken kadın olduğumdan dolayı elimden bir hakkımın alındığı olmadı hiç. Etrafımdaki kadınların da bu konuda bir sorun yaşadığına şahit olmadım. Belki Medeni Yasa'ya falan işimiz düşmediğindendir.Çok ısrar ederseniz birkaç sorun sıralayabiliriz elbet:‘‘Sokakta sigara içemiyoruz.’’‘‘Erkekler aldatmasın.’’‘‘Bizim de elimizin kiri sayılsın’’ falan gibi.Bizler şımarıklıktan çatlamak üzereyiz. Şimdi kızacaklar bana ama... Doğrusu bu.Dünya Kadınlar Günü'nün bir anlamı varsa karnına konulan sekizinci çocuğu, tıpkı önceki yedi çocukta olduğu gibi, isteyip istemediği sorulmayan kadınlar için var. Anlamı var da... Faydası da vardır inşallah.* * *Yarın dünyada neler yapılacak bilmiyorum ama, bizim ne yapacağımız belli.Erkek arkadaşlarımız birkaç espri yapacaklar,Biz kadınlar birbirimize takılacağız,Kadın kadına yemek yiyip bir iki kadeh atanlar olacak,Nutuklar atılacak,Günün önemini belirten yazılar yazılacak,Falan, filan.Bence kadınlar için yapılacak en iyi şey, şu meşhur gelenek, görenek, örf ve ádetlerimiz var ya... Onları hayatımızdan çıkarmak, yok etmektir. Kadını ezen, hor gören, ikinci sınıf vatandaş eyleyen, hatta yok sayan gelenekleri, görenekleri...Kadının belini büken daha çok bu yerleşmiş düşünce ve davranışlar; yoksa yasalardan yana pek sıkıntımız kalmadı.Ancak bu dediğim şey yasaları düzeltmekten daha zor tabii. Öyle işlemiş ki içimize, neredeyse ‘‘Genlere müdahale etmekten başka çaresi yok’’ diyebiliriz.Neyse, Allah'tan umut kesilmez, bakarsınız bir gün eğitilivermişiz.MIŞ-MUŞHillary, Bill Clinton'ı çapkın olduğu için boşuyormuş.Hillary de jetonu köşeli olanlardan galiba.Mars'ta su olduğu kesinleşmiş.Bunu bize duyurmayacaklardı, şimdi göçü durdurabilirlerse durdursunlar.Ecevit gergin ortaklarıyla terapi zirvesi yapmış, sonuç ‘‘Uyumluyuz’’ çıkmış.Ortaklıkları hileli zara benzedi, hep ‘‘Uyum’’ geliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!