Ya Kuruçeşme taşınacak, ya İstanbul

Güncelleme Tarihi:

Ya Kuruçeşme taşınacak, ya İstanbul
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2006 00:00

Haftasonu nereye gidiyorsunuz? Reina mı, Sortie mi? Belki de Anjelique ya da Sapphire’e gideceksiniz. Ama boş yere heveslenmeyin. Çevre İl Müdürlüğü gürültü nedeniyle hepsini bir hafta kapattı. Erteleme sağlanamazsa bu haftasonu bütün Boğaz suskun. Çözüm mü? Uzmanlara göre çözüm yok: Ya Kuruçeşme taşınacak ya da İstanbul.

Çevre İl Müdürlüğü sonunda Boğaz’ı susturmaya karar verdi. Ne Sortie kaldı, ne Reina; sezonun tam ortasında Boğaz’ın her iki yakasındaki 11 işletmeye bir hafta süreyle kapama cezası çıktı.

Mekan sesinin evin içinde patlaması ne demek, bilir misiniz? Ben Shiny Club Beyoğlu’na açıldıktan sonra anladım. İlk birkaç gece yan binaya yeni bir yer açıldı sandık. Çünkü Shiny’yle aramız o kadar uzak ki, böyle ses gelmesi mümkün değil diye düşünüyordum. Sonra bir gece merak ettim, çatıya çıktım: İnanılır gibi değildi, ışıkları bile uzaktan zor seçilen kulübün DJ’i sanki yan terasta çalıyor. Benim için hava hoş, kolonun üstünde yatsam, uyuyabilen tiplerdenim ama mesele şu: Evde gerizekalı bir papağan var. Geceleyin müzik sesini kuş sesi sanıyor. Onlar çaldıkça, bu salak ötüyor. Beni de müzik değil, onun bet sesi çıldırtıyor. Papağan soykırımı yakın, çevrecilere ve Çevre Müdürlüğü’ne duyurulur.

İŞLETMELERİNELEKTRİĞİ KESİLDİ

Ama herkesin derdi benimki kadar hafif değil tabii. Düşünsenize milyarlar döküp Boğaz’a nazır ev, villa ya da yalı almışsınız, içinde dans edebilirsiniz, fakat uyumak mümkün değil. Dalga geçtiğime bakmayın, gerçekten çıldırtıcı olmalı. Üstelik bir gece, iki gece falan değil; bütün bir sezon ve sabaha kadar.

Öbür tarafta da çok önceden çeşitli rezervasyonlara, angajmanlara girmiş işletmeler var. Kimi turistini getirecek, kimi nişan-düğün yapacak. Mesela Moskova’da, Ürdün’de çalışıp, haftasonu İstanbul’a eğlenmeye gelen insanlar biliyorum. Yani Boğaz bütün bölgenin en önemli eğlence merkezi. Karartma kararı tam da F1 üstü alındı. Bu mekanların çalışanları maaşlı değil, çalıştıkça kazanan insanlar. Trilyonlara varan ciro ve tabii vergi kaybı da olacak. Üstelik Çevre Müdürlüğü eşeğini sağlam kazığa bağlamış, işletmelerin elektriklerini de kesmiş. Yani dolaptaki malzemeler de çürüyor.

Birçok insan bu işletmeler yeterli yalıtım harcamalarını yapsa sorun çözülecek diye düşünüyor. Oysa uzmanlar aynı görüşte değil. Mesela Yıldız Teknik Üniversitesi bu yıl gürültü uzmanlığı yüksek lisans projesi başlattı. Projenin başında Miumarlık Fakültesi’nin dekan yardımcısı Prof. Dr. Zerhan Yüksel Can var. Can’a göre çözüm şehir planlamasında yatıyor: Açıkhavada 100-110 desibel sesi engellemenin yolu maalesef yok. Bu iş yalıtım işi değil, şehir planlaması işi. Bu mekanların yerleri orada olmamalı. İstanbul Şehir Plancıları Odası Şube Sekreteri Tayfun Kahraman da aynı görüşte: Tek sorun gürültü değil, ulaşım da ciddi olarak aksıyor. Kuruçeşme-Ortaköy hattındaki yoğunlaşma buradan dağıtılmalı.

UZAKDOĞU SEVENLERE

Japon mutfağını sevmek için son bir şans

Pişmemiş balıkları, tabakta sanki oyuncak gibi duran eğreti eğreti yemekleri, tuhaf renklerdeki yiyecekleriyle doğrusu Japon mutfağı hiç ama hiç bana göre değil. Bir yemekte bol karbonhidrat üstü ızgara-protein yoksa, o yemek olsa olsa aperatif, bilemediniz dijestiftir benim için. Eğer siz de benim gibi sofraya tam bir Ortadoğulu gibi oturuyorsanız, işte Uzakdoğu lezzetlerini keşfetmek için bulunmaz bir fırsat. Ulus’un 12 yıllık mekanı Sunset, Londra’nın ünlü restoranı Nobu’nun master şefini iki aylığına İstanbul’a getirtti. 49 yaşındaki konuk şef Hiroki Takemura Sunset için 15 günde bir değişecek Japon spesiyalleri hazırladı. Mönüde yılan balıklı dürüm de var, acı mayonez ile karides tempura da. Fotoğrafta gördüğünüz yemek ise siyah soya soslu levrek. Kız gibi duruyor değil mi? 70 lirayı verirseniz ister yersiniz ister yanında yatarsınız. Hiroki Usta, bütün bu yemekleri memleketi Shikoku’deki anacığından öğrenmiş. Shikoku Japonya’nın küçük bir adası. Annesi küçük lokanta işletirmiş, orada bulaşıkçı olarak başlamış mesleğe. Şimdi Hokasan zincirinin sahipleriyle ortak iş yapmaya hazırlanıyor. Bütün Japonlar gibi az konuşuyor, çekingen ve nazik. Zaten kelama ne hacet Hiroki Usta? Sen sus, yemeklerin konuşsun!

Sunset, Ulus Parkı’nın hemen yanında, Adnan Saygun Caddesi, Yol Sokak’ta. Rezervasyonsuz gitmeyin. (212) 287 03 57.

PARTİ SEVENLERE

Mülteci Playboylar geliyor

Galatasaray’ın gözde mekanı 360’ta pazar ve perşembe günleri güzel partiler başladı. Bunlardan ilki Coca Cola’nın pazar partileri. Yeni alüminyum şişelerinin şerefine yapılan partiler Coke Your Sundays @ 360 adını taşıyor. Ben geçen hafta gittim. Sakin, güzel bir pazar akşamı geçirmek isterseniz ideal. Giriş ücretsiz, yediğinizi içtiğinizi ödüyorsunuz, noodle ikramı var.

Klibin içine gir

Yok ben sükunet istemem, ille de "ekşın!" derseniz, o vakit 360’a perşembe akşamları gideceksiniz. Burn tarafından düzenlenen partilerin sürprizi Playboy Refugieez. Bunlar çoğu Türkiye’de yaşayan yabancı müzisyen, oyuncu, fotoğrafçı, dansçı, ressam ve DJ’lerden oluşan bir grup. Sloganları "eğlenirken eğlendirmek". Elektro, akustik, hiphop ve funk karışımı bir tarzları var. Ama arada Türkçe de patlatıyorlar. Partinin nasıl olacağını televizyonlarda dönen tanıtım klibinden görebilirsiniz. Klip için parti ortamı önceden birebir yaratıldı. Bence çok başarılı olmuş, değme Amerikan kliplerine taş çıkarır. Burn’ün Ağustos boyunca her perşembe saat 22.30’da başlayacak partilerine 1000’er kişinin katılması bekleniyor. Giriş ücretsiz. 360’ın telefonu: (212) 251 10 42.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!