V

Güncelleme Tarihi:

V
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2006 00:00

"Allah’ım yer yarılsa da içine girsem" dediğimiz zamanlar mutlaka vardır. Belki düşmüşüzdür, belki de kıyafetimiz yırtılmıştır... Seninle dergisi ağustos sayısında işte bu utandıran anlardan 7’sini seçti ve çözüm önerileri getirdi.

* Patlayan fermuar

O pantolonu mutlaka giymek istiyorsunuz. Biraz dar ama günü kurtarabileceğinize olan inancınız ağır basıyor. Zorla da olsa kendinizi o kalıbın içine sığdırmaya çalışıyor ve başarılı oluyorsunuz. Güzel hissediyorsunuz, özgüveniniz yerinde. Fakat tam patronunuzla konuşurken olan oluyor ve fermuarınız patlayıveriyor.

Çözüm önerimiz: İlk işiniz, utancınızı gizlemek olmalı. Bu korkunç durumla dalga geçmeye çalışarak ortamı yumuşatabilirsiniz. "Sanırım kilo almışım" diyerek zoraki de olsa bir kahkaha patlatabilirsiniz. İkinci adımsa, derhal bir çengelli iğne arayışına girmek veya en yakın dükkandan yeni bir pantolon satın almak olmalı!

* Bir hamamda yan yana

Soyundunuz, peştamalınızı sarındınız, kız arkadaşlarınızla planını uzun zamandır yaptığınız gibi, hamamdasınız. Amacınız, eğlenmek ve dinlenmek. Ama daha siz içeriye adım atar atmaz, dünyada en son görmek isteyeceğiniz kişi tam karşınızda duruyor, üstellik de çıplak!

Çözüm önerimiz: Aklınız size "Bu çok normal bir şey, ’Merhaba’ de ve ona sürekli bakmaktan vazgeç" der, fakat duygularınız altüst olmuştur bir kere. "Buradan kaçmak istiyorum" diye bağırmak gelir içinizden ama siz yine de sakinliğinizi korumaya çalışın. Önce söz konusu kişi de sizi gördüyse, selamlaşmalısınız. Görmezden gelmek daha rezil durumlara düşmenize neden olabilir. Daha sonra durumu arkadaşlarınıza açıklayabilirsiniz ve çok rahatsız olduysanız, dayanamayacak gibiyseniz, herhangi bir bahane ile hemen o hamamdan kaçın!

* Telefon hatası

Kız arkadaşınız her akşam aynı saatte sizi arıyor ve günün özetini alıyorsunuz birbirinizden. İşte, yine telefon çalıyor. Ahizeyi kaldırıyorsunuz ve: "N’aber cadı? Tam zamanında aradın yine!" Ama maalesef telefonun diğer ucundaki kişi babanızın en yakın arkadaşı ve sizin çok saygı duyduğunuz biri!

Çözüm önerimiz: Telefon ahizesini arkanıza alın ve kızmaya başlayın: "Sen bunu kendi evinde yapabiliyor olabilirsin, ama bizde telefon kesinlikle bu şekilde açılmaz!" Daha sonra ise sesinizi biraz değiştirerek iyi yetiştirilmemiş yeğeniniz adına özür dileyin. Sizi daha az uğraştıracak ve dürüst bir alternatif çözüm istiyorsanız, durumu açıklamak en iyisi.

* Kötü düşüş

Çok güzel giyindiniz. Üstünüzde muhteşem bir elbise var ve ayağınıza bu elbiseye en çok uyan topuklu ayakkabılarınızı giydiniz. Akşam arkadaşlarınızla yemeğe çıkacaksınız. Kararlaştırdığınız saatte mekana vardınız. İçeriye girdiniz, arkadaşlarınıza bakınırken ayağınız kaydı ve olan oldu. Yere kapaklandınız. Garsonlar yardımınıza koşarken yan masalardan kahkahalar yükseliyor!

Çözüm önerimiz: Garsonlardan destek alıp ayağa kalktıktan ve elbisenizi düzelttikten sonra ya hiçbir şey olmamış gibi masanıza geçebilir ya da çevreden yükselen kahkahalara eşlik edebilirsiniz. Ama sakın kızıp, öfkelenmeyin. Bu, karizmanızı daha da çizer. Bunu küçük bir aksilik gibi yorumlayıp rahat davranırsanız, hem sinirlenmemiş hem de gecenizi berbat etmemiş olursunuz.

* Aşk mesajları

Aşkınıza sıcak bir mesaj mı yazmak istediniz? Sevgilinizi baştan çıkartacak bir şeyler... Fakat maalesef kazayla sevgiliniz yerine söz konusu mesajı başka bir erkek arkadaşınıza yolladınız!

Çözüm önerimiz: Açık sözlülük ve espri her ne kadar işe yarıyor olsa da, bu durumda asla espri yapmamak ve hatta suskun kalmak en iyi çözüm olabilir. Arkadaşınız gelip size bu konuyu açarsa, çok utandığınızı, bir hata olduğunu ve bu konuda konuşmak istemediğinizi belirtin.

* Ağız bu, torba değil ki!

"Şu adama baksana ne kadar komik! Giydiği pantolon çok zevksiz."

Ne demişler, zevkler ve renkler tartışılmaz. Evet, başkaları hakkında konuşmak eğlencelidir. Fakat her eğlence o az önce gördüğünüz adam kadar komik olmayabilir bazen. Hele de bu kişi söylediklerinizi duyarsa... Hele hele başka bir zaman, ortak bir arkadaş grubunda onunla yeniden karşılaşırsanız!

Çözüm önerimiz: Aslında konuşmadan önce düşüncelerinizi ve söyleyeceklerinizin sonuçlarını tartmanızı öneririz. Ama yine de böyle bir durumla karşı karşıya kaldıysanız, özeleştirinizi yaparak ne kadar ayıp ettiğinizi söyleyebilirsiniz. Ya da bu olayı hatırlamadığınız yalanını kullanabilirsiniz.

* Çocuğunuzun gafları

Hareketli bir çocuğunuz olduğu için gururlusunuz. Ama bazen çocuğunuzun ağzını bantlamayı tercih ettiğiniz zamanlar oluyor. Örneğin, yolda yürüyorsunuz ve o yüzünde yanık izi olan yaşlı bir kadın görüyor, bağıra bağıra ağlamaya başlıyor: "Korkuyorum! Canavara benziyor."

Çözüm önerimiz: Her ne kadar bu benim çocuğum değil demek isteseniz de, bulunduğunuz ortam size yardımcı olmayacaktır. Çünkü çocuğunuz sizi ele verecektir. Bu nedenle böyle bir durumda en çok işinize yarayacak olan şey özür dilemek olacaktır: "Gerçekten çok üzgünüm..." Ayrıca çocuğunuza kızmayı da daha sonraya bırakın, aksi takdirde bu daha zor durumlara da yol açabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!