Üçüncüyü de istiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Üçüncüyü de istiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2010 01:00

Türkiye güzeli seçilmesinin ardından ilk röportajında hayalinin ‘İyi bir anne olmak’ olduğunu söylemişti Demet Şener. İki çocuğu ve hayatımın aşkı dediği eşi İbrahim Kutluay ile hayalini gerçekleştirdi. “Ben böyle çocuklu hayatta çok daha mutluyum” diyen, bir yandan da üçüncü çocuğa yeşil ışık yakan Demet Şener, Bebeğimle Elele dergisine konuştu

Haberin Devamı

DEMET ŞENER OĞLUYLA BÖYLE POZ VERDİ (FOTO-GALERİ)

İkinci çocukta en büyük yardımcınız kimdi?          

Sağolsun, annem üç ay benim yanımdaydı; o çok destek oldu. İbrahim, biz Ömer’le ilgilenirken İrem’le çok vakit geçirdi. Zaten İrem, babaya çok düşkün olduğu için, benim üzerimden birçok yükü almış oldu. Ben bir yandan Ömer’i gecenin bir saati emzirirken, İrem’in paçamda ‘Beni de uyut’ demesiyle uğraştım tabii. Zor günlerimiz oldu, ama bunları da zevkle yaptım. Herhalde çok fazla çocuk sahibi olmayı istemek, buna hazır olmak, tüm bunların mutlu bir evliliğin içinde olması, insana daha büyük bir enerji veriyor. Yardım edenler de olunca, hayat daha kolay oluyor.

Annelik size ne öğretti?   

Annelik bana hayatta sizden çok daha önemli bir şeyler olduğunu, hayatta her zaman önceliğin çocuklarım olduğunu öğretti. Ben karakter olarak, hem de yaptığım işle bağlantılı olarak, çok benmerkezci bir insandım. Çünkü Türkiye güzeli seçilmem, modellik yapmam, meşhur olmam, her zaman dünyanın benim eksenim etrafımda dönmesi demekti. Bunlar tabii insanın egolarını şişiriyor ve ‘Ben her şeyi yapabilirim, ben her şeyi becerebilirim, herkes benim istediğimi yapıyor’ gibi bir duyguya sürüklüyor insanı. Aslında ben, 24 yaşında İbrahim’le Yunanistan’a gittiğimde, bu huylarımdan vazgeçmeyi öğrendim. Orada bir ‘x’ olarak yaşadım. Ben orada, hayatın benim eksenimde dönmediğini anladım; hayatın her şeyin bizim elimizde olmadığını, birbirimizden hiç de farklı olmadığımızı çok güzel öğrendim.

Haberin Devamı

Çocuklarınızı da basından köşe bucak kaçırmıyorsunuz siz...  

Ben hayatımın hiçbir döneminde hiçbir şekilde basını suçlamadım, basınla bir arada, paralel iş yürüten biriyim. Onlar sayesinde, televizyon ve gazeteden halka ulaşabiliyorum. Eşim de, ben de bunun çok iyi bilincindeyiz. Popülersek, benim çocuğumu da çekecekler. Dışarı çıktığımda ‘Neden beni çekiyorsun, neden çocuğumu çekiyorsun’ diye kızma hakkına sahip değilim; çünkü ben zaten böyle gündeme gelen bir insanım. Doktor değilim ki! Yani kimi çeksin ki?

Haberin Devamı

Çocuklardan sonra evlilikte dengeler değişiyor mu peki? İlişkiniz çocuk faktöründen nasıl etkilendi?

Çocuklu olmak ilişkiyi değiştiriyor. Birbirinize zaman ayırmanız, o tempo içinde birbirinizi unutmamanız gerekiyor. ‘Gel aşkım, baş başa yemeğe çıkalım’ ya da ‘İki günlüğüne özel bir tatil yapalım’ diyerek ilişkiyi zinde tutmak gerek. Aynen o flört dönemindeki gibi davranmak gerekiyor diye düşünüyorum. Çok ahkâm kesmek de istemiyorum ama biz öyle yapmaya çalışıyoruz. Çocuklarımıza vakit ayırdığımız kadar, birbirimize de ayırıyoruz.

Üçüncü çocuğu düşünüyor musunuz? 

Neden olmasın? Üçüncü çocuğu istiyoruz ama Ömer daha bir yaşında olduğu için ben birkaç sene daha geçsin istiyorum. Kesin yapacağız demiyoruz ama belki 3-4 sene sonra bir bebek özlemi duyabiliriz.

Haberin Devamı

“33 yaşına geldim, iki çocuk doğurdum ve aynaya bakınca hâlâ güzelim” diyor musunuz?

Aynaya bakınca, inan eskisinden çok daha güzel hissediyorum kendimi. Bu, herhalde iç huzurla ve mutlulukla orantılı. Eski resimlerime bakıyorum, o halimi de çok seviyorum ama hiçbir zaman karşılaştırmıyorum. 33 yaşındayım; o zaman 17-18 yaşındaydım. Kendime yakışan her şeyi şimdi daha iyi biliyorum. Kaşımdan tutun, duruşuma, giyeceğim kıyafete kadar kendimi o kadar iyi tanıyorum ki, şu anki halimle daha bilinçli, daha olgun ve daha güzel hissediyorum kendimi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!