Türk mutfağının yeni elçisi

Güncelleme Tarihi:

Türk mutfağının yeni elçisi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2013 01:52

İngiltere’nin popüler gazetecilerinden Rebecca Seal, işi gücü bıraktı kendini Türk mutfağını parlatmaya adadı.

Haberin Devamı

Elindeki silahsa son derece kuvvetli ve leziz İstanbul adlı bir yemek kitabı. İngiltere’ye Türk yemekleri pişirten kitabın hikâyesini Seal’den dinledik

Rebecca Seal’ın damarlarında Türk kanının aktığı yok. Soyağacında herhangi bir Türkün izine de rastlanmıyor. Ne eşinin işi gücü sebebiyle bir süre İstanbul’da yaşamışlığı var ne de Türk pasaportuna göz kırpmışlığı. Peki İngiltere’nin yemek kültürüne dair en popüler gazetecilerinden biri neden kalkıp ‘İstanbul: Türkiye’nin Kalbinden Tarifler’ diye bir yemek kitabı yazar, Türk mutfağını İngilizlere aşılamak için didinir durur? Kendisine göre “Aşktan! Her şey aşktan. İstanbul’a aşkımdan”, aynı zamanda kitaptaki şahane yemek fotoğraflarının altında imzası bulunan eşi Steven Joyce’a göreyse “Her şey aşktan. Türk yemelerine olan aşkından.”
Kendi tabiriyle Türk yemekleriyle yaklaşık 10 yıldır ihtiraslı bir yasak ilişki yaşayan Seal, kitap için kolları sıvayıp Türk mutfağına dalınca manzara karşısında pek şaşırmamış: “Vejetaryenleri, veganları fazlasıyla tatmin edecek meyve sebze çeşitleri, baharat alternatifleri var. Ve dünyanın bundan haberi yok.” İngiltere’deki ‘Türk yemeği eşittir acısı baharatı bol kebap’ denkleminden rahatsız. En az bir Türk kadar, “Bunu değiştirmeyi kendime görev edindim” diyecek kadar. İstanbul’a dair ileri geri konuşanlaraysa sitemli. Yine en az bir Türk kadar, “Bu kadar eli açık, büyüleyiciyi, güzel, hafif çatlak bir şehri dünyanın başka neresinde gördünüz?” diye çıkışacak kadar.
Türk mutfağının global arenada ön saflarda yer bulamamasından rahatsız fakat Avustralya için bir ‘aç parantez’ notu var: “Şaşırtıcı derecede başarılı, zengin Türk restoranları var. Değerinizi biliyorlar.” Türk mutfağının imajını daha da parlatmak içinse birkaç cin fikir cebinde hazır, alıcısını bekliyor: “Didem Şenol (Karaköy Maya, Gram) gibi, Gencay Üçok (Meze by Lemon Tree) gibi geleneksel malzemeleri modern teknikle kullanıp orijinal lezzetler yaratan birçok yetenekli Türk şef var. Bunlar uluslararası yemek festivallerinde daha çok yer almalı, Londra’nın, Berlin’in popüler restoranlarında daha sık konuk şeflik yapmalı. Türk mutfağının öyle bir lezzeti var ki bir kere denemen yeterli. Önemli olan tattırmak.”

NOMA’DAN TEBRİK VAR

Kitap İngiltere’de sürpriz bir şekilde ilgi görüyor, yaz sonu çıkmasına rağmen hâlâ ‘çok satanlar’ rafından inmiyor. Seal’ın en gurur duyduğu tabloysa okurların Twitter’dan yolladığı lahmacun, mücver fotoğrafları. “Hepsi de en az İstanbul’da tattıklarım kadar lezzetli gözüküyor. Kitap sayesinde özellikle Londra’da hatrı sayılır bir kesimin evinde Türk yemekleri pişirilir oldu.” Şefler arasında en büyük alkışsa üst üste dünyanın en iyi restoranı seçilen Noma’nın sahibi Rene Redzepi’den:
“Geçenlerde röportaj için bir araya geldik. Türk mutfağına dair bir yemek kitabı çıkardığımı duyunca son derece heyecanlandı, uzun uzun İstanbul’u, Türk yemeklerini çekiştirmeye başladık.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!