"Toplum yasını yaşayamazsa, depresyon olur"
Güncelleme Tarihi:
Ahmet Oğuz GÜNDÜZ/ KAYSERİ, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2008 15:39
ERCİYES Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ertuğrul Eşel, toplumun psikolojik sağlığı için şehit cenazelerindeki tepkinin, eyleme dönüşmediği sürece engellenmemesi gerektiğini söyledi. Prof.Dr. Eşel, “İnsanların ‘yasını’ yaşamasını engellerseniz, ‘komplikasyonlu yas’ denilen durum ortaya çıkar. Komplikasyonlu yas daha sonraki süreçte toplumsal depresyona dönüşebilir” dedi.
Prof.Dr. Ertuğrul Eşel, son günlerdeki şehit cenazeleri ile ilgili görüntü ve fotoğrafların serbestçe televizyon ve gazetelerde gösterilip, gösterilmemesi tartışmalarına değindi. Türk halkının millet, vatan ve bayrak gibi kavramlarla özdeşleştiğini belirten Prof.Dr. Eşel, millet ve vatan gibi kavramların kendileri için son derece önemli olduğunu söyledi. Prof.Dr. Ertuğrul Eşel, şöyle konuştu:
“Şehit olaylarına sadece ‘kan kaybı’ olarak bakmamak gerek. Aynı zamanda insanlar özdeşleştikleri vatan, bayrak ve millet gibi kavramlara saldırı yapılmış gibi algılar. Dolayısıyla bu günlerde iki türlü yas yaşanıyor. İnsanlarımız bu konuyu, şehitlerin, hem de çocukluklarından itibaren özdeşleştikleri kavramların kaybı olarak değerlendiriyor. Şehit cenazelerinde öfke ve yas tepkisi bir araya geldi. Bu gayet normaldir. Bu duyguları bastırmamak gerek. Bu tepkiler bir yere kadar normaldir. Ancak, provokasyonlara kesinlikle dikkat etmek gerekiyor. Duyguların yoğun biçimde yaşandığı bu tür tepkilere, eyleme dönüşmediği sürece kesinlikle izin verilmesi gerekiyor.”
Toplumların psikolojik sağlığı için bireysel yasın önemli olduğunu belirten Prof.Dr. Ertuğrul Eşel, bir insanın yakını öldüğünde, yasını yaşamasının engellenmesi halinde ‘komplikasyonlu yas’ denilen durumun ortaya çıktığını bildirdi. Prof.Dr. Eşel,
“Mesela, ölen kişinin tabutuna sarılmasına izin vermezseniz, yasını yaşamasına da izin vermemiş olursunuz ve ileriki günlerde matemin süresi de uzayacaktır. Daha sonraki süreçte kişi depresyona girecek ve ileri derecede psikoloji açısından ağır durumlara maruz kalacaktır. Toplumsal refleks önemlidir. Toplumun yasını engellerseniz, sosyal patlamalara neden olur. İnsanlarımızın şehit cenazelerinde belli bir yere kadar duygularını göstermesi çok olumlu. Bir dönem basın- yayın organları, aldıkları ortak karar sonucu şehit haberlerini vermiyordu. Bu son derece yanlıştı. Bu konuyu o dönem sosyologlara sormadılar. Psikolojiden azıcık anlayan herkes matemin, yaşanması gereken normal bir durum olduğunu, bunun engellendiği zaman kötü sonuçları ortaya çıkacağını bilir.”
“Şehit olaylarına sadece ‘kan kaybı’ olarak bakmamak gerek. Aynı zamanda insanlar özdeşleştikleri vatan, bayrak ve millet gibi kavramlara saldırı yapılmış gibi algılar. Dolayısıyla bu günlerde iki türlü yas yaşanıyor. İnsanlarımız bu konuyu, şehitlerin, hem de çocukluklarından itibaren özdeşleştikleri kavramların kaybı olarak değerlendiriyor. Şehit cenazelerinde öfke ve yas tepkisi bir araya geldi. Bu gayet normaldir. Bu duyguları bastırmamak gerek. Bu tepkiler bir yere kadar normaldir. Ancak, provokasyonlara kesinlikle dikkat etmek gerekiyor. Duyguların yoğun biçimde yaşandığı bu tür tepkilere, eyleme dönüşmediği sürece kesinlikle izin verilmesi gerekiyor.”
Toplumların psikolojik sağlığı için bireysel yasın önemli olduğunu belirten Prof.Dr. Ertuğrul Eşel, bir insanın yakını öldüğünde, yasını yaşamasının engellenmesi halinde ‘komplikasyonlu yas’ denilen durumun ortaya çıktığını bildirdi. Prof.Dr. Eşel,
“Mesela, ölen kişinin tabutuna sarılmasına izin vermezseniz, yasını yaşamasına da izin vermemiş olursunuz ve ileriki günlerde matemin süresi de uzayacaktır. Daha sonraki süreçte kişi depresyona girecek ve ileri derecede psikoloji açısından ağır durumlara maruz kalacaktır. Toplumsal refleks önemlidir. Toplumun yasını engellerseniz, sosyal patlamalara neden olur. İnsanlarımızın şehit cenazelerinde belli bir yere kadar duygularını göstermesi çok olumlu. Bir dönem basın- yayın organları, aldıkları ortak karar sonucu şehit haberlerini vermiyordu. Bu son derece yanlıştı. Bu konuyu o dönem sosyologlara sormadılar. Psikolojiden azıcık anlayan herkes matemin, yaşanması gereken normal bir durum olduğunu, bunun engellendiği zaman kötü sonuçları ortaya çıkacağını bilir.”