Tiger’dan iyisi asla gelmeyecek
Güncelleme Tarihi:
Tolga TANIŞ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2008 00:00
O tam bir golf efsanesi. Golf için genç sayılabilecek bir yaşta, 33’ünde kazanmadığı turnuva ve ödül kalmadı. Tiger Woods, perşembe günü başlayan Amerika Açık Golf Turnuvası’nın tüm turlarını acı içinde oynadı.
Nisan ayında geçirdiği ameliyattan sonra tam iyileşmeyen dizi onu vuruş yaparken bile zorluyordu. Bu yüzden parkurda yürüdüğü kısa mesafelerde sıklıkla golf sopasını baston gibi kullandı. Ama insan üstü bir gayretle son turda kendisini en çok zorlayan rakibi
Rocco Mediate’yi son delikteki 3.5 metreden yaptığı vuruşla yakaladı. Pazartesi günü oynanan play off turunu da 19’uncu baraj deliğinde kazandı. Kupa töreninden sonra Mediate gazetecilere hem hayranlık hem üzüntü içinde şunları söylüyordu: "Ona karşı elimden gelebilecek en iyi oyunu oynadım ama yeterli gelmedi." Tabii bu çabanın bir bedeli de var: Tiger birkaç gün içinde sol diz arka çapraz bağlarından ameliyat geçirecek ve 2008 sezonunu erken kapatacak.
Tam vuracakken bir anda vazgeçip tekrar konsantre olduktan sonra yaptığı uzun vuruşu seyrederken, arkada babasının sesini duyuyorsunuz. İki yıl önce prostat kanserinden ölen, Vietnam Savaşı gazisi, atlet ve emekli piyade yarbay Earl Dennison Woods, "Söz veriyorum" diyor. "Hayatın boyunca zihnen senden daha dayanıklı biriyle karşılaşmayacaksın. Şimdiye kadar karşılaşmadı. Asla da karşılaşmayacak."
Hiçbir mecazi yanı yok, Amerikalılar artık gerçekten de Tiger Woods’un yenilmez bir golfçü olduğunu düşünüyor. Sadece New York’ta Empire State’in yan sokağındaki İrlanda barında Guinness birasını içerken bir yandan da oynadığı bahsin sonucunu görmek için gözünü kırpmadan ekrana bakan inşaat işçileri değil, New York Times Yazarı David Brooks gibileri de öyle. Tiger’ın konsantrasyon yeteneğini Budist rahiplerinkine benzetip kusursuz vuruşlarını yaparken bir guru gibi nirvanaya ulaştığına inanıyorlar. Ayrıca zihinsel dayanıklılığın da bir sembolü haline geldiğini yazıyorlar. Hatta Slate Dergisi’nden Robert Wright gibi onu Gandhi’yle karşılaştıran, Men’s Vogue Yazarı David Owen gibi başına ne gelirse gelsin yine eski görünümüne kavuşan Terminatör-2 robotuna benzetenler bile var.
Halbuki bütün yaptığı, 13’ü grand slam, toplam 64 profesyonel turnuva şampiyonluğundan sonra her yıl finali özellikle Babalar Günü’ne denk getirilen 108. Amerika Açık Golf Turnuvası’nı kazanmaktı. Tabii bunu yaparken, 7 milyon dolar ödüllü kupaya ameliyatlı dizi tam iyileşmeden gelmişti. Dizindeki sakatlık yüzünden nisandan beri hiçbir turnuvaya katılamamıştı. Beş gün boyunca oynanan 18 delikli hiçbir turda bir delikten ötekine yürüyemiyordu bile. Bu yüzden "yenilmez" diyorlar ona işte. Çünkü pazar günkü son turu playoff’a uzatıp bir gün sonra kupayı almasına kimse engel olamadı. 90 delik geçtikten sonra oynadıkları ekstra delikte rakibi Rocco Mediate’i yendi. 91. deliğin hemen ardından sponsoru Nike da, apar topar "Asla" reklamını döndürmeye başladı televizyonlarda.
Tiger bir Budist. İnancını, evde babaya göre çok daha baskın olan annesinden aldığını söylüyor. Budizm sayesinde ise nefsini daha kolay kontrol edebildiğini savunuyor. Bu arada anne, aslında o kadar katı ki, "Benim kocam çok yumuşak, ağlar, insanları affeder. Ama ben öyle değilim, asla affetmem" diyor.
Anlatılanlara göre Tiger iki yaşından beri golf oynuyor. Babasının iddiasına göre ise 6 aylıkken bile bebek arabasındayken golf hareketleri yapıyordu. Ama kesin olan şu ki, yaptığı atışlar sayesinde 5 yaşından beri televizyon ve dergilerde "inanılmaz olay" kontenjanından sürekli haber oluyor.
2010 YILINDA GELİRİ1 MİLYAR DOLARI BULACAK
2001’den beri İsveçli model Elin Nordegren ile birlikte. 2004’te evlendiler ve şimdi Sam Alexis adından bir yaşında bir kızları var. İki yıl önce Florida’da Jüpiter Adası’nda 39 milyon dolara aldıkları malikanede yaşıyorlar.
Kariyerinde 4 Amerika Masters şampiyonluğu, 3 İngiltere Açık şampiyonluğu, 4’de Amerika Profesyonel Golfçüler Birliği (PGA) Turnuvası şampiyonluğu var. En son kazandığıyla birlikte ayrıca 3’de Amerika Açık Turnuvası şampiyonluğu. Bunların dışında, "En genç Masters Şampiyonu", "Masters’ı ilk kazanan siyah kökenli", profesyonel olduktan 42 hafta sonra dünya sıralamasında en tepeye çıkarak "En hızlı 1 numara olan oyuncu" gibi çeşit çeşit unvanları var. Profesyonel olduğu 1996’dan beri Nike’ın sponsorluğunda oynuyor. Analistlerin "Donuk Bakış" dediği vuruş öncesi hali, 12 yıldır billboard’lardan televizyon reklamlarına her yeri kaplıyor.
Geçen yıl turnuva ödülleri ve reklam gelirlerinden toplam 122 milyon dolar kazandı ve açık farkla dünyanın en çok kazanan sporcusu. Golf Digest Dergisi’nin yaptığı hesaplamaya göre 1996’dan beri kazandığı toplam para 770 milyon doları buldu. Bu şekilde devam ederse 2010’da 1 milyar dolar toplam gelir seviyesini aşan dünyadaki ilk sporcu olacak. Olmaması için de hiçbir sebep yok çünkü hiçbir başarıyla yetinmiyor. Doygunluk hissi diye bir şeyi yok. Dahası, yeteneği çağdaşlarının çok ötesinde. Geçen hafta sonu kazandığı turnuvayla toplamda 14’üncü grand slam turnuvası şampiyonluğunu kazandı ve efsanevi Amerikalı golfçü Jack Nicklaus’un 18 şampiyonluk sayısına biraz daha yaklaştı.
O bir Cablinasian
Asıl adı Eldrick Tont Woods. 1975 doğumlu. Annesi, Kultida, Earl Woods’un ikinci karısı. Kelimenin tam anlamıyla bir melez. Tiger Woods, bu karışık etnik geçmişini tanımlamak için kullanılan "Cablinasian" terimini benimsiyor. Cablinasian, İngilizcedeki Caucasian (beyaz ırk), black (siyah ırk), American-Indian (Amerika yerlisi-Kızılderili) ve Asian (Asyalı) kelimelerinden geliyor. Babası Earl, yüzde 50 Afro-Amerikan, yüzde 25 Çinli, yüzde 25 de Kızılderili. Annesi Kultida aslen Taylandlı ama soyağacına bakıldığında, o da yüzde 50 Taylandlı, yüzde 25 Çinli, yüzde 25 Hollandalı.
Adı da etnik karışımının bir sonucu. Eldrick, bir Hollanda ismi. Tont ise Taylandlıların Mehmet’i. İsimleri anne koymuş ama daha kalıcı lakap babadan gelmiş: Tiger (Kaplan).
Rocco Mediate’yi son delikteki 3.5 metreden yaptığı vuruşla yakaladı. Pazartesi günü oynanan play off turunu da 19’uncu baraj deliğinde kazandı. Kupa töreninden sonra Mediate gazetecilere hem hayranlık hem üzüntü içinde şunları söylüyordu: "Ona karşı elimden gelebilecek en iyi oyunu oynadım ama yeterli gelmedi." Tabii bu çabanın bir bedeli de var: Tiger birkaç gün içinde sol diz arka çapraz bağlarından ameliyat geçirecek ve 2008 sezonunu erken kapatacak.
Tam vuracakken bir anda vazgeçip tekrar konsantre olduktan sonra yaptığı uzun vuruşu seyrederken, arkada babasının sesini duyuyorsunuz. İki yıl önce prostat kanserinden ölen, Vietnam Savaşı gazisi, atlet ve emekli piyade yarbay Earl Dennison Woods, "Söz veriyorum" diyor. "Hayatın boyunca zihnen senden daha dayanıklı biriyle karşılaşmayacaksın. Şimdiye kadar karşılaşmadı. Asla da karşılaşmayacak."
Hiçbir mecazi yanı yok, Amerikalılar artık gerçekten de Tiger Woods’un yenilmez bir golfçü olduğunu düşünüyor. Sadece New York’ta Empire State’in yan sokağındaki İrlanda barında Guinness birasını içerken bir yandan da oynadığı bahsin sonucunu görmek için gözünü kırpmadan ekrana bakan inşaat işçileri değil, New York Times Yazarı David Brooks gibileri de öyle. Tiger’ın konsantrasyon yeteneğini Budist rahiplerinkine benzetip kusursuz vuruşlarını yaparken bir guru gibi nirvanaya ulaştığına inanıyorlar. Ayrıca zihinsel dayanıklılığın da bir sembolü haline geldiğini yazıyorlar. Hatta Slate Dergisi’nden Robert Wright gibi onu Gandhi’yle karşılaştıran, Men’s Vogue Yazarı David Owen gibi başına ne gelirse gelsin yine eski görünümüne kavuşan Terminatör-2 robotuna benzetenler bile var.
Halbuki bütün yaptığı, 13’ü grand slam, toplam 64 profesyonel turnuva şampiyonluğundan sonra her yıl finali özellikle Babalar Günü’ne denk getirilen 108. Amerika Açık Golf Turnuvası’nı kazanmaktı. Tabii bunu yaparken, 7 milyon dolar ödüllü kupaya ameliyatlı dizi tam iyileşmeden gelmişti. Dizindeki sakatlık yüzünden nisandan beri hiçbir turnuvaya katılamamıştı. Beş gün boyunca oynanan 18 delikli hiçbir turda bir delikten ötekine yürüyemiyordu bile. Bu yüzden "yenilmez" diyorlar ona işte. Çünkü pazar günkü son turu playoff’a uzatıp bir gün sonra kupayı almasına kimse engel olamadı. 90 delik geçtikten sonra oynadıkları ekstra delikte rakibi Rocco Mediate’i yendi. 91. deliğin hemen ardından sponsoru Nike da, apar topar "Asla" reklamını döndürmeye başladı televizyonlarda.
Tiger bir Budist. İnancını, evde babaya göre çok daha baskın olan annesinden aldığını söylüyor. Budizm sayesinde ise nefsini daha kolay kontrol edebildiğini savunuyor. Bu arada anne, aslında o kadar katı ki, "Benim kocam çok yumuşak, ağlar, insanları affeder. Ama ben öyle değilim, asla affetmem" diyor.
Anlatılanlara göre Tiger iki yaşından beri golf oynuyor. Babasının iddiasına göre ise 6 aylıkken bile bebek arabasındayken golf hareketleri yapıyordu. Ama kesin olan şu ki, yaptığı atışlar sayesinde 5 yaşından beri televizyon ve dergilerde "inanılmaz olay" kontenjanından sürekli haber oluyor.
2010 YILINDA GELİRİ1 MİLYAR DOLARI BULACAK
2001’den beri İsveçli model Elin Nordegren ile birlikte. 2004’te evlendiler ve şimdi Sam Alexis adından bir yaşında bir kızları var. İki yıl önce Florida’da Jüpiter Adası’nda 39 milyon dolara aldıkları malikanede yaşıyorlar.
Kariyerinde 4 Amerika Masters şampiyonluğu, 3 İngiltere Açık şampiyonluğu, 4’de Amerika Profesyonel Golfçüler Birliği (PGA) Turnuvası şampiyonluğu var. En son kazandığıyla birlikte ayrıca 3’de Amerika Açık Turnuvası şampiyonluğu. Bunların dışında, "En genç Masters Şampiyonu", "Masters’ı ilk kazanan siyah kökenli", profesyonel olduktan 42 hafta sonra dünya sıralamasında en tepeye çıkarak "En hızlı 1 numara olan oyuncu" gibi çeşit çeşit unvanları var. Profesyonel olduğu 1996’dan beri Nike’ın sponsorluğunda oynuyor. Analistlerin "Donuk Bakış" dediği vuruş öncesi hali, 12 yıldır billboard’lardan televizyon reklamlarına her yeri kaplıyor.
Geçen yıl turnuva ödülleri ve reklam gelirlerinden toplam 122 milyon dolar kazandı ve açık farkla dünyanın en çok kazanan sporcusu. Golf Digest Dergisi’nin yaptığı hesaplamaya göre 1996’dan beri kazandığı toplam para 770 milyon doları buldu. Bu şekilde devam ederse 2010’da 1 milyar dolar toplam gelir seviyesini aşan dünyadaki ilk sporcu olacak. Olmaması için de hiçbir sebep yok çünkü hiçbir başarıyla yetinmiyor. Doygunluk hissi diye bir şeyi yok. Dahası, yeteneği çağdaşlarının çok ötesinde. Geçen hafta sonu kazandığı turnuvayla toplamda 14’üncü grand slam turnuvası şampiyonluğunu kazandı ve efsanevi Amerikalı golfçü Jack Nicklaus’un 18 şampiyonluk sayısına biraz daha yaklaştı.
O bir Cablinasian
Asıl adı Eldrick Tont Woods. 1975 doğumlu. Annesi, Kultida, Earl Woods’un ikinci karısı. Kelimenin tam anlamıyla bir melez. Tiger Woods, bu karışık etnik geçmişini tanımlamak için kullanılan "Cablinasian" terimini benimsiyor. Cablinasian, İngilizcedeki Caucasian (beyaz ırk), black (siyah ırk), American-Indian (Amerika yerlisi-Kızılderili) ve Asian (Asyalı) kelimelerinden geliyor. Babası Earl, yüzde 50 Afro-Amerikan, yüzde 25 Çinli, yüzde 25 de Kızılderili. Annesi Kultida aslen Taylandlı ama soyağacına bakıldığında, o da yüzde 50 Taylandlı, yüzde 25 Çinli, yüzde 25 Hollandalı.
Adı da etnik karışımının bir sonucu. Eldrick, bir Hollanda ismi. Tont ise Taylandlıların Mehmet’i. İsimleri anne koymuş ama daha kalıcı lakap babadan gelmiş: Tiger (Kaplan).