Tek tabanca muhalefet Silinen Tabela Gazetesi

Güncelleme Tarihi:

Tek tabanca muhalefet Silinen Tabela Gazetesi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2006 00:00

Mehmet Tanrısever, İzmir’in Güzelbahçe İlçesi’nde oto lastik tamircisi. 18 yıllık Silinen Tabela Gazetesi’nin de sahibi ve tek yazarı. Haftada üç gün haberleri yenilenen gazeteye en çok ilgiyi asker, polis, öğretmen ve öğrenciler gösteriyor. İflah olmaz bir muhalif olan Tanrısever, gazetesiyle de muhalefet ediyor. Yazıları bazen gözaltına alınmasına neden oluyor, bazen de siliniyor. Bu arada Güzelbahçe Belediye Başkanlığı’ndan teşekkürname, Ege Ordu Komutanlığı’ndan da hediye tabela aldı.

Evli ve iki çocuk babası Mehmet Tanrısever (61), lise mezunu. Konfeksiyon makineleri tamir ustalığından emekli. İzmir’in sayfiyelerinden Güzelbahçe’de sakin bir hayat yerine oto tamirciliği ve amatör gazetecilik yapmayı tercih etti. Gazetesi, pek bilinen türden değil, çünkü tabela-gazete. Yazılar matbaadan çıkmıyor, tebeşirle 100x50 boyutlarındaki tabelaya yazılıyor. 15 gün önce 50x80 boyutlarında bir ikinci tabela eklendi. Her sayı dokuz tebeşirle çıkıyor.

Tanrısever, bir silgi ya da yağmur darbesiyle silinebilen gazetesindeki tüm yazıları, 18 yıldır bir deftere not ediyor. Ertesi gün tabela-gazetede çıkacak yazısının ilk halini deftere yazmaya akşam 20’de başlıyor, sabaha karşı bitiriyor. Eşi Aynur Hanım, gazeteyi desteklese de uykusuz kalmasına itiraz ediyor. Sabah 8’de tabelaya yazma işlemi bitiyor ama okur kuyruğu uzadıkça uzuyor. Ciddi bir fanatik kitlesi var: Günde 600 kişi.

GÖZALTI DA VAR TEŞEKKÜR DE

Yeni sayıyı hazırlamakta biraz gecikirse hemen o sabah telefonlar başlıyor, özellikle polislerden. "Yazı yok, neden" diye. Gazetesi, oto lastik tamirhanesinin önünde. Tanrısever ambulans, itfaiye, jandarma ve polis araçları ile belediye vidanjörlerinin lastiklerini ücretsiz tamir ediyor. Muhasebeci kızı Funda ile babasına tamirhanede yardım eden oğlu Armağan, babalarıyla gurur duyuyor.

Polisler, Tanrısever’in gazetesini özel bir hassasiyetle takip ediyor. Çünkü bazı manşetler, direkt polisi işaret ediyor. Bu nedenle iki kez gözaltına alınıp sorgulandı, bir kez polisler gelip gazeteyi sildi, dört kez de ikaz edildi.

"1996 Kasım’ındaki Susurluk skandalının perde arkasındaki gerçekler örtbas ediliyordu. Ben de manşet attım, Susurluk filmine başrol oyuncusu aranıyor, diye. Sivil polisler beni alıp götürdüler. Sorguda ’Başrolde kimi oynatacaksın’ dediler. Bende saklı kalsın, dedim."

Tanrısever’in gazetesi bir kez de Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki rüşvet zanlısı polislerle ilgili haberi nedeniyle polisler tarafından silinmiş.

Tanrısever, 1999 Ağustos’unda Güzelbahçe’de depremzedeler için açılan bağış kampanyasına öncülük etmiş. Beş milyar lira nakit para ve yiyecek-giyeceklerle Yalova’ya gitmiş. Yardımların depremzedelere ulaşma aşamasındaki aksaklıkları görmüş. Döndüğünde tabela gazetesine manşet yapmış. Güzelbahçe sakinleri de kocaman bir ayaklı çelenk getirip gazetenin yanına dikmişler. Tanrısever’e dönemin Belediye Başkanı Hülya Yarbus da şık çerçeveli bir teşekkürname ile fiberglas bir gazete-tabela getirip takdim etmiş.

"Ege Ordu Komutanlığı da çok beğenir gazetemi. İki yıl önce bir uzman çavuşla büyükçe bir tabela gönderdi. Uzun süre gazete olarak bu tabelayı kullandım."

EGE ORDUSU TABELA VERDİ

Tanrısever, 15 yıldır hiçbir partiye oy vermiyor ama seçim günü erkenden oy sandığına gidiyor. Oy pusulasının üstüne "Hırsızlığınıza beni alet etmeyin" yazıp zarfa koyuyor, sandığa atıyor. "Bugüne kadar biri çıkıp da ’Neden küstünüz, neden protesto ediyorsunuz’ diye sormadı" diyor. Tanrısever, babası gibi şaşmaz bir dürüst vatandaş olduğunu söylüyor. "Babam hiç karakola gitmedi. Ama ben yazılarım nedeniyle gittim. Ağırıma gidiyor."

Aslen Balıkesir-Havranlı. Çocukluğunda elmalarını çaldığı komşularına gitmiş iki yıl önce. "450 kilometre gidip hediyeler verdim. Helalleştim. Haksızlığa da hırsızlığa da tahammülüm yok çünkü."

Manşetlerden seçmeler

Bu topraklarda şehidimin kanı var. Hibe etme süngü çektiklerimize. Çünkü Mehmedimin kanlı postalının ayak izi var (18 Mart 2006)

İktidar; ya yol aç, ya yol ver ya da yoldan çekil (10 Mayıs 2006)

Çalmadı ki! Kapkaççı cebimizi, siyasetçi benliğimizi, iktidar iliğimizi. (11 mayıs 2006)

YORUMLAR

Erol Cengiz (Yalı Mahallesi Muhtarı):
Görüşlerini 20 senedir kimseden korkmadan, bıkmadan, çok mantıklı yazıyor. Her türlü yolsuzluğa vuruyor. Kendi dünyasında temiz bir insan. Dükkanındaki çaydanlık hep kaynar. Herkese çay, kahve, kahvaltı ikram eder. Çok insancıl, çok mütevazıdır. Toplumumuza böyle insanlar lazım. Apayrı bir karakteri var. Burada herkes ona "Dayı" der.

Ramazan Tok (Postacı): Çok hakiki bir gazete. Mehmet çok anlamlı, içerikli yazıyor. Getirdiğim çok sayıdaki okuyucu mektubunda adres yok. Silinen Tabela Gazetesi, yazıyorlar sadece. Bu da káfi geliyor.

ZİHNİ SİNİR PROJELERİ DE VAR

Patlayan lastik alarmı
/images/100/0x0/55eab62bf018fbb8f891d9f9


Sekiz yıl önce jeneratör aldım, yola iki sarı kablo döşedim. 15 kilometrelik bir alan içinde gelip geçen otomobillerin lastiklerinin patlak olup olmadığı anlaşılıyordu. Patlaksa evimdeki bir ampül yanıp sönüyordu. Amfiye dönüştürdüğüm 60 model radyodan anons ediyordum. Eğer sürücü aynı radyo kanalını dinliyorsa haberdar oluyordu. O zamanın parasıyla planları 260 milyon liraya sattım.

Özel cenaze işlemleri

1990’da özel cenaze yıkayıcısı olmak istedim. Gasilhanede cenazeci eli değmeden bütün yıkama ve defin öncesi işlemleri ben yapacaktım. Ölenin yakınlarını mezarlığa götürmek için de otobüs almak istedim. Bütün bunları ücretsiz yapacaktım. Ama belediye ruhsat vermedi.

Fuar-Kadifekale teleferiği

İzmir Enternasyonal Fuarı ile tarihi Kadifekale arasına teleferik hattı kurmamın karşılığında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yüzde 10 kár payı istedim. Belediye, neden sana verelim. Kendimiz yaparız, kárın hepsi bizim olur, dedi. Ama ortada teleferik yok hálá.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!