Sultan’ın kitabı sonbaharda çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Sultan’ın kitabı sonbaharda çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2012 00:00

Türk sinemasının Sultan’ı Türkan Şoray kitap yazdı. Usta oyuncunun meslek yaşamını anlattığı “Sinemam ve Ben, Türkan Şoray” adlı kitap, sonbahar aylarında NTV Yayınları’ndan çıkacak. Hafta Sonu dergisi, Şoray’ı Etiler’deki evinde ziyaret etti, kitabı ve yeni projeleri hakkında bilgi aldı.

Haberin Devamı

“Bir Zamanlar Osmanlı-Kıyam” dizisi yaz tatili nedeniyle TRT ekranlarından çekilir çekilmez, siz de köşenize çekildiniz. Haftalardır size ulaşamıyoruz, merak ettik...

- (Gülüyor) Bir kitap hazırlığı içindeydim. Bu nedenle her şeyden elimi eteğimi çektim, kendimi kitabıma verdim. Artık son eskizleri yapıyoruz.

O zaman kitapla ilgili bilgileri alalım sizden.    

- Adı, “Sinemam ve Ben, Türkan Şoray”... İlk kez kağıda, kaleme sarılarak hayatımla ilgili bir kitap yazdım.

İçinde kim bilir neler vardır...

- Yok, tahmin ettiğiniz gibi değil, özel hayatımla ilgili ayrıntıları yazmadım. Ancak sinema zaten benim hayatım olduğu için, ‘sinema’ deyince işin içine ‘özel hayat’ da girmiş oluyor. Bu kitap, Türkan Şoray’ı ve onun hayatı olan sinemayı anlatıyor diyebilirim.

Bu kitabı hazırlamaktaki amacınızı öğrenebilir miyim?

- Zaman zaman üniversitelerde iletişim okuyan, sinemaya gönül vermiş gençlerle söyleşilerimiz oluyor. Yaşadıklarımı, birikimlerimi, tecrübelerimi onlarla paylaşıyorum. Müthiş bir alışveriş oluyor aramızda. Benim tecrübelerimden yararlandıklarını umuyorum. Oradan böyle bir fikir gelişti, sinema hayatımı onlarla ve sevenlerimle paylaşmak istedim. Sinemam adına bu benim için kutsal bir görev aynı zamanda. Türk sineması nelere sahne oldu, neler yaşandı, nereden nereye geldi? Bunların en yakın tanıklarından birisi de benim. Son dönemde, siyah-beyaz Türk filmlerine öylesine büyük bir ilgi oluştu ki, bu da beni yüreklendirdi. Yazmaya karar verdim, yazdım.

KİTAPTA YEŞİLÇAM’DAKİ SANSÜRÜ DE YAZDIM

Siz her ne kadar mesleğinizle ilgili yazsanız da, özel hayatınızı da kaleme aldığınız bölümler olmuştur mutlaka...

- Evet, haklısınız. Ne kadar sadece mesleğimle ilgili yazayım desem de, kitapta sinemanın özel hayatıma dokunduğu yerler de var. Çünkü özel hayatım ve sinemayı o kadar iç içe yaşadım ki...

Hiç sinemadan uzak kaldığınız dönem oldu mu?

- Oldu. Yağmur’u dünyaya getirdikten sonra mecburi olarak iki yıl kadar ayrılmak zorunda kaldım. Onun dışında sinemayla hep iç içe oldum. Allah bana bu fırsatı verdiği için kendimi çok şanslı hissediyorum. Kitapta anlatmaya çalıştığım; Türk sinemasının geçirdiği evrim, Yeşilçam döneminden, yani masal dünyasını anlatan filmlerden bugünkü gerçekçi filmlere dönüşen sinemanın genel durumu. Yeşilçam karakterlerinden günümüz sinema karakterlerine yaşanan evrim ve bunun paralelinde benim oynadığım karakterlerdeki değişim. Aynı zamanda toplumdaki değişimler ve seyircinin değişimi... Bu değişimleri kronolojik sırayla, yaptığım filmlerle anlatmaya çalıştım. Setlerde yıllar önceki imkansızlıklarla neler yapılabildiğini, sinemanın o günden bugüne nasıl geldiğini yazdım. Türk filmlerine nedense bir dönem önyargıyla yaklaştılar. “Ticari filmler” deyip geçtiler. O dönemde filmlerin konuları birbirine benzerdi.

Bunun bir nedeni var mıydı?

- Aslında konuların benzer olmasının nedeni sansürdü. Yapımcılar filmlerin sansüre uğraması korkusuyla hep birbirine benzeyen, suya sabuna dokunmayan, masal gibi aşk hikayeleri yaptılar. Ama ne olursa olsun, o filmlerde bizim toplumumuzun yaşantısı var, bizim insanımız var. Belki olaylar abartılı anlatılıyordu ama o insanlar bizim insanımızdı. Sıcacıktı. Tüm bunları anlatmak istedim bu kitapta. Sansürün, sinemamızı ne kadar baltaladığından bahsetmek istedim.

Günümüz sineması daha rahat galiba...

- Elbette, hem daha rahat hem daha özgür. Arzu ettikleri her şeyi yapıyorlar.

YAĞMUR’UN DA BİR FİLMDE OYNAMASINI İSTİYORUM

Kitabı yazmaya ne zaman başladınız?

- Geçen şubat ayında başladım. Soğuk bir şubat sabahında balkona çıktım ve her şey o an başladı... Benim için hava gibi, ekmek gibi, su gibidir sinema. Son yıllarda film çekmesem de bir tarafım hep sinemayla meşgul. Bu arada kaç tane senaryo yazdırdım... Hikâyeler araştırıyorum. Bu yıl Osman Şahin, benim için inanılmaz güzel bir senaryo yazdı. Bir kasaba hikâyesi olan bu film sanıyorum önümüzdeki aylarda çekilecek. Filmin dünya çapında ses getireceğini söylüyor Şahin. Ben ona inanıyorum, muhteşem bir sinema duyarlılığı var.

Adı belli mi peki?

- Adı “Mor Cepken” olacak. Kitabım sonbaharda NTV Yayınları’ndan çıkıyor. Film de ondan önce çekilecek.

Bunların dışında bir proje var mı gündeminizde?

- Yönetmenlik yapacağım bir film projesi var. O sadece kadınlarla ilgili bir film olacak. Anneyi oynayacağım. Bende çok biriken bir şeydi bu, geçen ay üst balkonda yürürken netleşti. Oturdum, kurgusunu yaptım. Şimdi nasıl yazacağımı düşünüyorum. Senaryo tekniğim yok benim. “Sahne 1, sahne 2” diye kağıda döküp kuramıyorum. Ama öykü hazırlamakta çok yetenekli olduğumu hissediyorum. Tekniğim de olsa, harika olacak. Fakat gelen senaryoyu çok iyi değerlendirme yeteneğim var. O da sanırım tecrübe ile alakalı. En az 500 senaryo okumuşumdur şimdiye kadar. Daha ilk sayfadan konuyu anlıyorum artık.

Kızınız Yağmur’u bir filmde oynatmayı düşünüyor musunuz?

- Evet, onun bir filmde oynamasını istiyorum.

Bu filmde olabilir mi?

- Yok, hayır. Tamamen Yağmur’un yaşına uygun, genç bir kızın dünyasını yansıtacak bir filmde oynamasını istiyorum. Bunu da önümüzdeki yıl içinde düşünüyorum.

Siz de Yağmur’la aynı filmde oynamayı düşünür müsünüz?

- Yönetmenlik yaparım herhalde. Ben onun kendi özelliklerini bilerek, oyunculuğunu ön plana çıkarmak isterim.

Haberin Devamı

CEMAL HÜNAL DİZİDEN AYRILDIYSA ÇOK ÜZÜLÜRÜM

“Bir Zamanlar Osmanlı-Kıyam” dizisi devam edecek mi?

- Evet, devam edecek. Onun çekimleri benim çok zamanımı almıyor. O yüzden yapacağım film çalışmalarıma mani olmaz.

Hayranlarınız sizi Hatice Sultan rolünde beğeniyle izliyor...

- Hatice Sultan, yeni yayın döneminde giderek saraya daha hakim olacak diye düşünüyorum. Daha sık ekrana geleceğim.

Haberin Devamı

Cemal Hünal diziden ayrıldı. Bu konuda bilginiz var mı?

- İnanın hiç bilmiyorum. Ama Cemal Bey, çok yetenekli, çok içten, çok sevgi dolu bir oyuncu. Yurtdışında eğitim görmüş, oyunculuk sanatına aşık biri. Konuştuğum, sohbet ettiğim zaman fark ettim ki müthiş bir sinema, senaryo bilgisi var. Ayrıldıysa, çok üzülürüm doğrusu.

KİTABI OKUYAN, ÇEKTİĞİM ACILARI DA ÖĞRENECEK

Kitabımı okuyan, hem beni biraz daha yakından tanıyacak hem de çektiğim o filmler sırasında yaşadığım ruhsal durumları, Türk sinemasının bunalım yıllarındaki acılarımı, telaşlarımı, heyecanlarımı, çabalarımı, başıma gelen iyi ya da kötü olayları öğrenecek. Sinemaya gönül vermiş birinin; Türkan Şoray’ın duyguları var bu kitapta. Bütün samimiyetimle yazdım. Bu kitabın edebi bir değeri yok belki ama çok samimi ve içten bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Tamamen içimden geldiği gibi, konuşur gibi, düşünür gibi yazdım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!