Sonbaharın habercisi: Depresyon

Güncelleme Tarihi:

Sonbaharın habercisi: Depresyon
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 1998 00:00

Haberin Devamı

Sonbahar ve kış günlerinde neden olağandışı bir biçimde sıkıntılı ve uyuşuk olduğumuz, pekçok kişi tarafından merak edilir. Her sonbahar, depresyon belirtileri gösteren hastaların, psikiyatristlerin kapılarının önlerinde kuyruklar oluşturması da gözardı edilmeyecek bir gerçek. Psikiyatristler sonunda kafalarını kurcalayan bu sorunun cevabını buldular: Mevsimsel uyum bozukluğu.

Özellikle sonbahar-kış aylarında depresyonun daha sık görüldüğünü belirten psikiyatri uzmanı Dr. İsmet Bora; ‘‘Depresyonun mani dediğimiz bir coşkusal taşkınlık hali, kendine aşırı güven, uyku sürelerinin son derece kısalması, aşırı gezme isteği, dürtüleri kontrol edememe gibi duygularla özellikle yaz aylarında görülürken; sonbahar ve kış aylarında bunun tam tersi, kendini mutsuz, yorgun ve bitkin hissetme gibi duygular gözlemleniyor’’ diyor.

Tek sebebi güneş ışığı

Eylül, güneş ışığının açılarında değişmelerin olduğu ve ışığın azalmaya başladığı bir aydır. Işığın azalmasıyla birlikte insanların keyifsizleştikleri ve artık daha az güldükleri, gerçekleştirdikleri aktivitelerin de azalmaya başladığı görülür. Aktiviteler tıpkı kış uykusuna yatmaya hazırlanılıyormuş gibi yavaşlar. Mevsimsel depresyonların ve diğer değişikliklerin ışıkla bağlantılı olduğunu açıklayan Dr. Bora, ‘‘İster insanlar olsun ister doğadaki diğer canlılar, doğanın koşullarına ve ritmine uymak durumundalar. Mesela gündüzü gecenin takip etmesi, kışı baharın takip etmesi gibi belirli bir döngüsellik var. Eskiden bu döngüsellikte ortaya çıkan ritm değişikliklerini hem fiziksel hem de doğaüstü güçlerin yönlendirdiği düşünülürken artık bunların güneş ışığı ile çok yakından ilgili olduğunu biliyoruz’’ diyor. Bu yüzden mevsimsel özellik gösteren depresyonların tedavisinde fototerapi dediğimiz ışık terapisinin de yeri olabiliyor.

Depresyon belirtileri

1- Çökkün mizaç:

Ümitsizlik, çaresizlik, keder, cesaritsizlik, kendini değersiz hissetme.

2- İsteksizlik, ilgi azalması:

Daha önceleri ilgi duyduğu ve zevk aldığı konulara ilgisizlik.

3- Enerji azalması:

Bitkinlik, çabuk yorulma, halsizlik.

4- Uyku bozukluğu:

Uykusuzluk daha seyrek olarak aşırı uyuma. Sık görülen kabuslar.

5- İştah ve kilo değişikliği:

İştah azalması ve kaybı ya da aşırı yeme. Yiyeceklerin eski tadını alamama.

6- Bunaltı-daralma:

Endişe, sıkıntı, gerginlik, huzursuzluk ve gevşeme hali.

7- Sinirlilik, karamsarlık:

Kolay sinirlenme, kontrolsüzlük, karamsar ve mutsuz ruh hali.

8- Kendini suçlama:

Kendini olumsuz yönde değerlendirme. Eksik, değersiz, yetersiz hissetme.

9- Ölüm düşünceleri ve intihar arzusu:

İleri derece depresyon vakalarında, hayatın manasını yitirmesi. Ölüm arzusu ve kendini yaşamaya layık bulmama. İntihar olaylarının yüzde 70’inin sebebi depresyondur.

Biyolojik ritmlerde oluşan değişiklikler

1- Depresyon

2- Uyku bozuklukları

3- Çalışma gücünün azalması

4- Jet-net dediğimiz meridyenler arası yolculuk: Gün ışığının değişmesiyle bir meridyenden diğer bir meridyene yolculuk yapıldığında depresyon benzeri halsizlik, isteksizlik ve uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklarla beliren sendromlar.

Sorumlusu melatonin mi?

Mevsim değişikliklerinden en fazla etkilenen hormonun melatonin olduğunu belirten Dr. İsmet Bora, mevsimsel depresyonların da bu önemli hormona bağlı olarak arttığını belirtiyor. Dr. Bora, bu mevsimlerde daha çok melatonin hormonunun salgılanmasında bir azalma görüldüğünü, bunun da yine gün ışığıyla bağlantılı olduğunu söylüyor. Bu tür hastaların, bir çeşit florasan ışığına direk olarak baktırma yöntemiyle tedavi edildiğini söyleyen Dr. Bora, tedaviyle hem hormonal dengedeki bozukluğun düzeldiğini hem de depresyonun ortadan kaldırılmasının mümkün olabildiğini açıklıyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!