Şöhret sevdası kaliteyi düşürür

FUNDA ARAR FOTOĞRAFLARI

Yeni albümünüz “Zamanın Eli”yle müzikal anlamda kendinizi iyi ifade edebildiniz mi?
- Bu albüm elbette beni iyi ifade ediyor. Çok uzun zamandır çalışıyorum, repertuvar seçimi sırasında çok şarkı dinledim. Nihayet kendi şarkılarımın arasından bu albüme uyanları seçtim.

Kıraç’la müzikal çalışmalarınız devam edecek mi?       �
- Biz beraber bir albüm yaptık zaten ama şu aralar böyle bir projemiz yok.

Eşinizin sesi güzel mi? Peki eşinizle birlikte bir albüm yapmayı düşünür müsünüz?
- Eşimin sesi albüm yapmaya yeterli değil. O şu sıralar kendi enstrümantal albümünü yapıyor, ilginç sürprizleri olan bir proje olacak.

Müzik dünyasında neler oluyor? Siz sesiniz ile bir yerlere geldiniz. Birçok sanatçı ya da sanatçı adayının başarılı olmak için ne yapması gerekiyor. Önerileriniz var mı?
- Ne iş yaparsanız yapın o işe sevginizi, bütün benliğinizi vermelisiniz. Bence başarı böyle geliyor, tabii çalışmak da önemli. Amaç sadece şöhret olmaksa amaç o zaman bence işlerin kalitesi düşüyor, yaptığınız işten çok başka olaylarla konuşulmaya başlıyorsunuz. Sanat yapmak için yola çıkmışsanız biraz ızdırap çekmeyi göze alacaksınız demektir. İyi olan günün birinde hak ettiğini bulacaktır diye düşünüyorum.

NİLÜFER’E BENZETİLİYORUM

Yaptığınız müzik ve yorumunuz müziğin hangi alanına giriyor, biraz anlatır mısınız?
- Yaptığım müziğin tarzına takılmış değilim, aslında albümlerimde bir bütünlük içerisinde farklı tatlar var. Konserlerimde de kendi şarkılarımın dışında sanat müziğine, türkülere yer veriyorum. Böyle bir beklenti de oluştu sanırım yaptığım tv programlarında, birçok tarzda şarkı okudum.

Sizin için “Safiye Ayla’dan sonra gelen ses” yorumunu yapıyorlar, neler düşünüyorsunuz?
- Safiya Ayla’ya ulaşmak için çok fırın ekmek yemek lazım, gene de teşekkür ederim. Ben de “Rüya” adında bir Türk sanat müziği albümü yaptım. İleride bu albümün devamını da yapmak istiyorum. 25 Temmuz’da Kuruçeşme Arena’daki konserimde de hem albüm şarkılarımı hem de Türk sanat müziğinden şarkılar söyledim.

Sizi taklit eden bazı şarkıcılara ne söylemek istersiniz?
- Beni taklit eden var mı bilmiyorum ama müziğe yeni başlayanlar takip ediyorsa ne güzel.

Sizi fiziksel açıdan benzettikleri biri var mı peki?
- Evet, bazı fotoğraflarımda Nilüfer’e benzetiyorlar.

Funda Arar evinde nasıl? Yemek yapar mısınız? Hangi yemekleri seversiniz? Eşiniz size mutfakta yardım ediyor mu?
- Çok fazla ev hayatım olamıyor tabii, çoğu zaman şehir dışında konserlerim oluyor. Ama evdeysem yemek yapmayı seviyorum. Bu benim için bir nevi terapi oluyor. Bu konuda da iddialıyım. Eşimin ise mutfakla hiç işi olmaz maalesef.

Çok espirili bir insan olduğunuz söyleniyor? Kimleri güldürüyorsunuz? Kimlerin taklitlerini yapıyorsunuz?
- Çevremdeki insanları güldürdüğüm bir gerçek, bir de sahnede yaptığım espirilere seyirciler gülüyor. Genelde taklitten ziyade muhabbetimiz komik oluyor.

En çok nelerden ve kimlerden korkarsınız? Korku sizin için ne anlama geliyor. Korktuğunuz şeyleri anlatır mısınız?
- Korktuğum kimse yok ama yanlış anlaşılmaktan korkuyorum, sevgisizlikten korkuyorum, teknolojiden korkuyorum.

Tv dizisi veya sinema tekliflerine nasıl bakıyorsunuz?
- Aslında kesin olmaz demiyorum. Sinemaya daha sıcak bakıyorum. İçime sinen bir projede yer alabilirim.

Politikacılardan siyaset yapmanız için teklif alıyor musunuz? Politikaya atılmak ister misiniz?
- Böyle bir teklif gelmedi, zaten yapamam, duygusal insanların yapacağı bir iş değil bence politika.

HAMİLE DEĞİLİM

Sanat dünyasında mutlu bir evlilik sürdüren ender çiftlerdensiniz? Bunu neye bağlıyorsunuz?
- İşimizle evliliğimizi birbirine karıştırmıyoruz. Ev hayatı başka bir şey. İşlerimizde tamamen profesyoneliz, yersiz saçma sapan kıskançlıklarımız yok ve birbirimizi her konuda destekliyoruz.

Çocuk yapmayı düşünmüyor musunuz?
- Sevginin azaldığı bir dünyada çocukların geleceklerini düşünüyorum, o zaman vazgeçiyorum. Ama çocuğu olan arkadaşlarımız bunun herşeyden üstün bir duygu olduğunu söylüyorlar. Gerçi yakın zamanda hamile olduğum haberleri çıktı ama bunun aslı yok. Böyle birşeyi saklamam için bir neden de yok. Kısmet diyelim.