Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2005 00:00

Sinemaya áşık olanların filmi

Sinema Bir Mucizedir

Yönetmen:
Memduh Ün

Tunç Başaran

Oyuncular: Kadir İnanır, Fatma Girik, Batuhan Levent

Sinema Bir Mucizedir, 1992 yılında çektiği Zıkkımın Kökü’nden sonra uzun bir süre yönetmenliğe ara veren, Türk Sineması’nın yaşayan ustalarından Memduh Ün’ün jübile filmi. Namus İçin, Kırık Çanaklar, Ağaçlar Ayakta Ölür gibi başarılı filmlerin yaratıcısı Memduh Ün, 85 yaşının getirdiği yorgunluk ve sağlık sorunları nedeniyle Gaziantep’teki çekimleri tamamlayamadan filmin yönetmenliği Tunç Başaran’a devretmek zorunda kaldı. Yıllarca Memduh Ün’ün asistanlığını yapan Tunç Başaran, Sinema Bir Mucizedir projesinin en başından itibaren içinde olmuş. Ülkü Tamer’in Allaben Öyküleri adlı kitabında yer alan Macı Hüseyin adlı hikáyenin sinemaya uyarlanması aslında Tunç Başaran’ın fikriymiş.

ÜLKÜ TAMER’İN ÇOCUKLUK ANILARI

Kadir İnanır ve Fatma Girik gibi iki büyük ustayı bir araya getiren film, sinema işletmecisi bir adamla, 11 yaşındaki bir çocuğun dostluğunu konu alıyor. Usta yazar Ülkü Tamer’in çocukluk anılarından yola çıkan filmde, Nakıp Ali Gaziantep’in ünlü sinemacısı Macı Hüseyin, çocuk karakter Ümit ise Ülkü Tamer aslında.

Televizyonun olmadığı 1950’li yıllarda her yerde olduğu gibi Gazianteplilerin de tek eğlence kaynağı sinemadır. Gaziantep’teki en büyük sinema salonunun sahibi 50’li yaşlardaki Nakıp Ali’nin en yakın dostu, babasız büyümek zorunda kalan Ümit adlı çocuktur. Tam bir sinema tutkunu olan Ümit, Nakıp Ali gibi sinemacı olmayı hayal etmektedir. Ümit’in sinemadan sonraki en büyük aşkı ise komşu kızı Gülümser’dir. Ancak mahalleye gelen yabancılar bu mutlu tabloyu bozmakta gecikmez.

ÖDÜL ALAMADI AMA İZLENMEYİ HAK EDİYOR

Tunç Başaran filmi devraldıktan sonra büyük değişiklikler yapmış. 3500 metrelik filmi 2900 metreye indirmiş. Hatta Hikmet Karagöz’ün canlandırdığı filozof karakterini filmden komple çıkarmış. Filmde medyadan ünlü bir ismin, Hıncal Uluç’un dayısı da var. İzlediği filmlerden etkilenip Kilis sokaklarında atla dolaşan ve renkli kişiliğiyle dikkatleri çeken Hıncal Uluç’un dayısının, tiyatro salonuna atla girip Toto Karaca’yı kaçırma girişimini filmde izleyebilirsiniz. Bu olayın vaktiyle Gaziantep’te bir efsaneye dönüştüğü söyleniyor.

Sinema sevgisini yücelten, aynı zamanda Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle büyük değişimlerin yaşandığı 1950’li yılların toplumsal portresini de çizen bir dönem filmi olan Sinema Bir Mucizedir, Antalya Film Festivali’nde beklediği ödüllere kavuşamadı. Memduh Ün’ün sağlık sorunları yüzünden filmi yarıda bırakmasının bazı eksikliklere yol açtığı belirtiliyor. Tunç Başaran’ın ‘Ukalalık olsun diye söylemiyorum ama Fellini’vari bir havası var filmin’ sözleriyle özetlediği Sinema Bir Mucizedir yine de izlenmeyi hak ediyor. Ülkü Tamer gibi usta bir yazarın hikáyesinden yola çıkılması, 50’li yılların Türkiye’sine dair çok ince detaylar ve Kadir İnanır faktörü ilginizi çekebilir.

Efsane bilgisayar oyunu vizyonda

Doom

Yönetmen:
Andrzej Bartkowiak Oyuncular: Dwayne Johnson, Karl Urban, Rosamund Pike

İlk versiyonu 1993’te çıktığında birçokları tarafından bilgisayar oyunlarının doruk noktası kabul edilmişti. Hatta Amerika’da bu oyunun bazı bağımlıları cinayet, intihar gibi gazetelerin üçüncü sayfalarına konu olacak birçok vukuata imza atmıştı. ID Software’ın piyasaya sürdüğü Doom adlı bu efsane oyunun üçüncü bölümünün sinema uyarlaması, ABD ile aynı anda sinemalarımıza teşrif etti.

70 milyon dolar bütçeli filmin yönetmen koltuğunda Romeo Must Die, Cradle 2 the Grave’den (Beşikten Mezara) tanıdığımız Andrzej Bartkowiak oturuyor. Filmin senaryo yazarı, yönetmeninden daha önemli bir isim: Cape Fear, Wolf ile kalitesini kanıtlayan Wesley Strick. ‘Yüzüklerin Efendisi’yle yıldızı parlayan Karl Urban ve The Rock (Kaya) lakabıyla tanınan ‘The Rundown’ın başarılı aktörü Dwayne Johnson filmin öne çıkan oyuncuları.

İNSAN ETİ MERAKLISI YARATIKLAR

Doom’un öyküsü günümüzden yüzyıllar sonrasında geçiyor. Mars’taki bilimsel araştırmaların yapıldığı Odluvai Uzay İstasyonu’nda çıkan bir sorun dolayısıyla istasyonun dünyayla bağlantısı kesilir. Yüksek ateş gücüne sahip özel bir tim, dünyadan yola çıkarılır. Ancak en zor şartlara hazır olmaları için yetiştirilen bu özel timi kötü bir sürpriz beklemektedir. Araştırma merkezinde yapılan deneyler ters gidince kaynağı belli olmayan korkunç yaratıklar ortaya çıkmıştır. Araştırma merkezinin her yeri, en sevdikleri besin türü insan eti olan bu yaratıklarla doludur. Özel timin görevi, yaratıkların, insan etinin bolca bulunduğunu bildikleri dünyaya gitmesini engellemektir.

Aksiyonu, efekti ve yaratığı bol Doom, bilimkurgu ve aksiyonseverleri fazlasıyla tatmin edecek bir çalışma.

Geçen hafta vizyona giren filmlere dikkat

Geçtiğimiz hafta tam dokuz film birden vizyona girmişti. Son dönemde bol Oscar’lı ya da GORA gibi gişe canavarı filmlerle çakışmamaları için, bazı haftalarda vizyona 6-7 film birden sokulduğu oluyor. Ancak bu hafta sadece iki filmin vizyona girmesi, geçtiğimiz hafta yaşanan dokuz filmlik yığılmayı açıklamaya yetmiyor. İki filmlik bu kısır haftada, geçen hafta adlarını fazla duyuramayan; Bir Şans Daha, Gelinler, Vaat Edilen Cennet, Kalküta’nın Çocukları gibi çarpıcı filmleri dikkate almanızı tavsiye ederiz.

VAAT EDİLEN CENNET (Paradise Now, Yön: Hany Abu - Assad, Oyn: Kais Nashef, Ali Suliman, Lubna Azabal): İki çocukluk arkadaşı olan Gazzeli Halid ve Sait, intihar bombacısı olarak yetiştirilir... Filistinli yönetmen Hany Abu-Assad’ın intihar bombacılarının iç dünyasını anlattığı olay film Vaat Edilen Cennet, Berlin Film Festivali’nden Mavi Melek ödülüyle döndü. .

BİR ŞANS DAHA (Va, Vie et Deviens, Yön: Radu Mihaileanu, Oyn: Yail Abecassis, Roschdy Zem, Moshe Agazai): Açlıkla pençeleşen Etiyopyalı Yahudilerin, Amerika ve İsrail’in 1984 yılında ortaklaşa düzenledikleri Moses adlı gizli bir operasyonla İsrail’e getirilmelerini, bir çocuğun gözünden anlatıyor. Berlin Film Festivali’nden İzleyici Ödülü başta olmak üzere üç ödül kazanan Bir Şans Daha’yı kaçırmak hata olur.

KALKÜTA’NIN ÇOCUKLARI (Born Into Brothels, Yön: Ross Kauffman Zana Briski): Kalküta genelevlerinde çalışan 7 bin kadının ve kendilerinden daha sefil bir hayat süren çocuklarının yaşamlarını konu alan belgesel, fotoğrafçı Zana Briski’nin 1988’de bölgeye yaptığı gezinden yola çıkılarak çekildi. En İyi Belgesel Film dalında Oscar kazandı.

GELİNLER (Yön: Pantelis Voulgaris Oyn: Damian Lewis, Victoria Haralabidou, Steven Berkoff): 1922 yazında 700 Rum kızını taşıyan bir gemi, İzmir’den New York’a doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Her genç kızın elinde Amerika’da yaşayan bir erkeğin fotoğrafı vardır. 700 genç kız, mektupla tanıştıkları adamlarla evlenmek üzere bu uzun yolculuğa çıkmıştır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!