Şikáyetçi değilim

Güncelleme Tarihi:

Şikáyetçi değilim
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2005 00:00

NE zaman bir konferansa gitsem, ne zaman genç okurlarla karşı karşıya kalsam, ilk söyledikleri şu oluyor:‘Ne kadar çok kitap yayınlanıyor. Nasıl seçeceğiz?’Onlara iki açıdan hak veriyorum. Birincisi gerçekten seçimi nasıl yapacaklar, ikincisi nasıl bu kadar zaman ayıracaklar.Şimdi birçok gazete ve dergi, yeni çıkan kitaplarla ilgili bilgi veriyor, gerekli eleştirileri, tanıtımları yayınlıyor. Ama bu kadar kitap için bu yeterli bir çaba değil.İki açıdan buna çözüm getirilebilir.Birincisi, Batı’da olduğu gibi özellikle kitap dergileri yayınlanabilir. Dergiler kitap eklerinden daha derinlemesine inceleme yayınlarlar, ayrıca kitap eklerinden daha kapsamlıdır.İşe başka açıdan da bakmak gerek. Ne kadar çok kitap çıkarsa o kadar seçme oranımız artar. Bir de ticaretin kendi kuralı içinde düşünmeliyiz, bir gün gelir, yayınevi kitap listesini düzenlemek zorunda kalabilir. O zaman da kitap sayısı azalır. Ama ben çokluktan yanayım.* * *YALNIZ kitaplarla ilgili düşünmeyin. Türkiye’de sanata ilginin arttığını söyleyelim. Her konuda karamsar, umutsuz yazıların yanında sanatın ilerlediğinin altını çizelim. Hiç olmazsa bu saptamamız, sanatçıları sevindirecek, toplum bunu fark ediyor yargısına varacaklar.Hemen hemen her yerde -abartma payını saklı tutuyorum- irili ufaklı, büyük küçük birçok galeri kapılarını açıyor. Bu demek ki ressamlar, heykeltıraşlar eserlerini sergileyecek yer bulabiliyorlar.Her gün değişik salonlarda müziğin her çeşidinin yer aldığı konserler var, dünyaca ünlü solistler festival dışında da yurdumuza geliyor.Bunlar sevindirici, eskiden Oscar kazanan film geldiğinde onun adını unuturduk, etkisi geçerdi. Şimdi sıcağı sıcağına o filmleri görebiliyoruz. Güzel sinema salonları var.Şimdi sıra bunları büyükşehir dışına da taşımak, Anadolu’nun başka kentlerinde sanatın varlığını duyurmak.Özel resmi orkestralarımız yurtiçinde turnelere çıkıyor, çok sesli müziğin gücü oralara kadar iletiliyor. Ben her cins müziğin iyisinin oralara ulaştırılmasından yanayım. Türk sanat musikisinin de, halk müziğinin de.Bunların gerçekleşmesinde TRT’nin öncülük yapmasını bekliyorum, çünkü ne olursa olsun, özel televizyonları bunu yapmakla yükümlü kılamayız. Ama devletin televizyonu kültürel işlevi, sorumluluğu yüklenmelidir. Her müziğin iyi, örnek icralarına yer vermelidir.* * *BEN sanatın, yayıncılığın, resmin yükseliş sürecini somut biçimde hissediyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!