Şiddet gören çocuğa yardım rehberi

Güncelleme Tarihi:

Şiddet gören çocuğa yardım rehberi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2010 00:00

Şiddete uğrayan çocuksa, üstelik güvenliğini sağlanması gereken ailesi tarafından ‘terbiye’ ediliyorsa, buna tanık olanlar ne yapabilir

Kızımın yakın arkadaşının anne-babası tarafından dövüldüğünden haberim oldu. Üstelik gayet eğitimli ebeveynler. Bir yandan kızım, diğer yandan vicdanım sıkıştırdı durdu. Gerçi küçük kızın uğradığı şiddete ben tanık olmadım. Onunla konuşmaya çalıştım ama belli ki anlatması kolay değildi. Ne yapabilirdim ki? Aileyle konuşmak? Onları polise şikayet etmek? Tek yapabildiğim çocuğa Hürriyet’in Aile İçi Şiddete Karşı Acil Yardım Hattı’nı aramasını, rehberlik öğretmeni ve sınıf hocasıyla konuşmasını tembihlemek oldu. Aile İçi Şiddete Son Kampanyası Koordinatörü Neşe Hacısalihoğlu şiddete maruz kalan çocuklara nasıl yardımcı olabileceğimizi anlatıyor:
“Yolda ciyak ciyak ağlayan çocuğa anne-babasının vurduğunu görenler gayet rahat, “Hak etti, edepsizlik yaptı” diyebiliyor. Terbiye yöntemi olarak kullanıldığını düşünüp, normalleştirebiliyor. Çocuğun dayakla, şiddetle başa çıkması çok zor. Bazen de mümkün değil. Anne-babası bir tokatla sorunu çözdüğünü sanıyor. Çocuksa, genellikle en sevdiği, onu korumak ve büyütmekle yükümlü, bakan, barındıran anne-babasından şiddet görmeyi hazmedemiyor. Çok ağır psikolojik şiddet uygulayan ebeveynler de var”.
Hacısalihoğlu’na göre ebeveynler “Sen hatalısın, başaramadın. Bunu yaparsan seni severim” gibi ifadelerle, yani şartlı severek bir tür şiddet uyguluyorlar. Çocuksa kendi içinde çok büyük çatışmalar yaşıyor. Sorunları okul yaşamına yansıyor. Dayağı ve şiddeti hem sorun çözme biçimi olarak öğreniyor hem de kendini başka türlü var edemiyor. Özetle, kötülük geri dönüyor!
Sonuçta en ağır bedeli çocuk ödüyor. Aile içi şiddet olan evlerde büyüyen çocuklar, güçlünün güçsüze vurma hakkı ve şiddet yoluyla istediklerini elde etmenin mümkün olduğunu öğreniyor. Ayrıca büyüklerin gücünü yanlış kullanabileceğini, erkeklerin (veya kadınların) kadınları ve çocukları dövebileceğini, annelerin/babaların çocuklarına vurabileceğini düşünmeye başlıyor. Şiddet hakkında konuşmamak gerektiğini, duyguları belli etmenin zayıflık olduğunu, kimseye güvenmemeyi de öğreniyor.

NEREYE İHBAR EDİLİR

* Öncelikle 155, jandarma bölgesinde 156, SHÇEK hattı 183 ve Hürriyet Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na (212) 656 96 96 ya da (549) 656 96 96 ya da bölgedeki çocuk karakoluna ihbarda bulunmak gerekir.
* Şikayette bulunacak kişi doğrudan savcılığa ya da çocuk mahkemesine de şikayette gidebilir.
* Okul, hastane vb. kamu kurumları tarafından çocukla ilgili yasa kapsamına giren durumlar gözlendiği taktirde personel tarafından polise ya da savcılığa bildirilmek zorunda.
Polis ihbar geldiğinde önce ihbarın doğru olup olmadığını değerlendirir. Sonra adrese gidip çocukla ya da ilgili kişilerle görüşüp daha sonra da savcıya durumu aktarır.
* Acil durumlarda (darp, hayati tehlike, taciz, tecavüz, zorla evlendirme vb.) öncelikle çocuğun ifadesine başvurulur. Çocuk savcılık kararıyla derhal koruma altına alınır ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na (SHÇEK) yerleştirilir.
* Acil olmayan durumlardaysa, karakolun ilk işlemlerini takiben gerekli görüldüğü taktirde, durum savcılık kararıyla SHÇEK il müdürlüğüne bildirilir. Müdürlük tarafından yapılan ev, okul ziyareti vb. incelemeler sonucu bir rapor yazılır.
* Raporla vakanın durumuna göre kimi zaman ailelere psikolojik destek almaları önerilir ya da bazı sosyal ve nakdi yardımlar sunulur. Bazen uyarılarda bulunulur, önlem almaları istenebilir. Son çözüm; çocuğu koruma altına almak olabilir.

DAYAK VE ÇOCUK İSTİSMARI

Anne-babası ya da ondan sorumlu diğer kişiler tarafından çocuğa yönelen fiziksel veya psikolojik kötü davranışların tümü ‘çocuk istismarı’ olarak tanımlanıyor. İmkanları olduğu halde çocuğun sağlığına, beslenmesine, giyimine, eğitimine ve sosyalleşmesine gereken dikkat ve özeni göstermeyen anne-baba davranışlarına da ‘çocuk ihmali’ adı veriliyor ve yasal yaptırımları var. Çocuğa şiddet hem 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu’na hem de 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na göre işlem görüyor.

AİLEDEKİ EN GÜÇSÜZ BİREY ÇOCUK

Çünkü aile içi şiddet genel olarak güçlüden güçsüze doğru giden bir eylem. Evin en güçsüz üyesi olan çocuk, istatistiklerle belirlenemese de en fazla şiddet gören üye. Hem terbiye edilmek üzere, hem şiddet gösteren babanın anneden sonraki hedefi, hem şiddet gören annenin şiddet gösterdiği, hem de çatışmaları çözüm biçimi olarak öğrendiği için kardeşinden şiddet görüyor. Çocuk aile içi şiddetten birçok yönden olumsuz etkilenir. Fiziksel şikayetler yaşar. Ağrı (baş ağrısı, karın ağrısı), sinirlilik, gerginlik, dikkat dağınıklığı ya da kısa süreli dikkat, yorgunluk ya da aşırı enerjik olma, sık hastalanma, kişisel temizliğine dikkat etmeme, gelişimsel gerileme, yaşından küçük davranışlara geri dönme (yatak ıslatma, parmak emme gibi), acıya karşı duyarsızlık, kendine zarar verme (bilerek bir yerini kesme, yakma, kafasını vurma) bu belirtilerden bazıları. Davranışları değişir, sosyal ilişkileri zedelenir. Başarısızlık, okulu reddetme, aşırı pasiflik, yalan söyleme, duyarsız davranma, ilgi çekme davranışları, kabuslar, arkadaşlarından ve akrabalarından uzak durma ya da evden uzaklaşma, aşırı sosyal yaşantı, arkadaşlarına zorbalık ya da kendini ezdirme gibi davranışlar da sergileyebilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!