Martinikli Nakşidil Sultan’ın evindeydim

Kristof Kolomb öncesi bölgede yaşayan Kariblerin‘Çiçekler Adası’ olarak adlandırdığı Martinik’teyim. 5 körfez, çok sayıda koy ve kilometrelerce uzunlukta muhteşem plajları olan bu ada aklıma I. Abdülhamid’in eşi Nakşidil Sultan’ı getiriyor. Aimée du Buc de Rivéry isimli genç kız Paris’te okulu bitince yaz tatili için ailesinin yaşadığı Martinik’e doğru yola çıkar. Gemiyi basan korsanlar kızı kaçırırlar ve Aimée kendini Osmanlı hareminde bulur. Ardından da 2. Mahmud’un annesi olur, en nihayetinde de Valide Sultan. Nakşidil Sultan, oğlunu bir fırında saklayarak yeniçerilerden kurtarmasıyla da tanınır.

Para birimi olarak Euro’nun hüküm sürdüğü, Fransız sömürgesi Martinik, Karayipler’in en güzel adalarından. Geniş bir körfezin çevrelediği başkent Fort-de-France’ın arkasında yeşil tepeler yer alıyor. Tam ortada da La Savane Parkı. Bu parkın kenarında Napolyon’un buralı eşi Josephine’in heykeli var. Heykel, imparatoriçenin doğduğu yer Les Trois-Ilets’e bakıyor. 1991’de heykelin kafasını koparmışlar. Ne de olsa Josephine köleliği desteklemiş! Bazı adalılar da intikamlarını yıllarca sonra almış.

Başkentin bulunduğu körfezin tam karşısındaki yarımada Pointe du Bout Martinik’in en turistik yerlerinden biri. Casino, marinalar, oteller, restoranlar, butikler, tenis kortları ve her türlü su sporu merkezi burada. Yakınındaki Les Trois-Ilets’de golf sahası bile var. Buradaki en iyi oteller Carayou ve Sofitel Bakoua. Uygun fiyatlı tesisler ise La Pagerie ve Auberge de L’Anse Mitan. Restoran olarak Au Poisson d’Or, La Villa Creole ve Le Pacha’yı deneyebilirsiniz. Kalabalıklardan uzaklaşmak isterseniz Anse Mitan çok daha sakin bir bölge ve çok hoş plajlara sahip. Güneye indiğinizde karşınıza Martinik’in eski güzel günlerini hatırlatan, henüz bozulmamış Anses-d’Arlets çıkıyor. Burada manzara çok etkileyici.

YAPMADAN DÖNMEYİN

Panoramik bir yol sizi Le Diamant’a götürüyor. Buraya elmas adının verilmesi Cebelitarık’taki gibi 172 metre yüksekliğindeki bir tepenin denizden göğe doğru yükselmesi. Le Diamant’taki plaj adanın en iyilerinden. Doğuya doğru gitmeye devam ederseniz karşınıza balıkçı kasabası olan Ste-Luce çıkıyor. Le Marin ise Martinik’teki yatçıların cenneti ve başkentten yaklaşık bir saat mesafede. Le Marin’deki Club Med Buccaneer’s Creek kalacağınız en iyi yerlerden biri ve adını burada eskiden korsanların bulunmasından almış. Yemek için en doğru tercih ise Le Zanzibar. Terasından manzara muhteşem. Mangolu ördeği, Fas usulü tavuk tajini şimdiden listenize koyun.

VOLKAN TURUNA PLAJLAR DA DAHİL

Kuzeydeki Pelee Dağı eski bir volkan ve adaya 1.397 metre yüksekten bakıyor. Pelee, 8 Mayıs 1902’de patlamış ve St. Pierre’de yaşayan yaklaşık 30 bin kişinin ölümüne neden olmuş. Taksiciler St. Pierre’in de dahil olduğu iki buçuk saatlik bir ada turu için 120 Euro istediler. Ben de limandaki teknelerle 20 dakika mesafedeki güzel plajların bulunduğu Pointe du Bout’ya gittim. Gidiş-dönüş sadece dokuz Euro. Plajlar da çok keyifli.

ALAÇATI'DA YEREL DAVRAN

Bu hafta perşembeden pazara kadar Alaçatı’da ot festivali var. 300 civarında konaklama tesisinin bulunduğu yerde otellerin hepsi açık değil. Tavsiye edeceğim yerlerden bazıları Alura, Alavya, Taş Otel, İncirli Ev, Kurabiye, Sedirli Ev, Beyevi, Köstem Otel, Cadde 75, Hacı Memiş Palas ve Viento. Kapari Otel’de Clio Fotiyadis ile bir yoga/nefes terapisi ve detoks programı var. 27-29 Mart tarihlerinde Alavya Otel’de düzenlenecek Lokal Pazar’da, “Evrensel düşün, lokal davran” felsefesini benimseyenlerin birbirinden renkli ürünleri sergilenecek. Açık olacak restoranlardan ise Küfe, Asma Yaprağı, Kuytu, Kapari Bahçe, Eflatun, Tuval, Alancha ve Barbun’u deneyebilirsiniz.