GeriSeyahat Sevdim seni Herfene geceleri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sevdim seni Herfene geceleri

Sevdim seni Herfene geceleri

Geçen günlerde ‘Burada Hayat Var’ın çekimleri için Gümüşhane’deydim... Candan, yiğit, gönlü zengin, güzel insanlarla tanıştım. Onların sofralarına, sohbetlerine, kalplerine konuk oldum. Ve tabii ki ünlü ‘Herfene geceleri’ne... Kökleri yıllar öncesine dayanan eski bir Türk kültürüyle buluştum... Dönüş yolunda valizime, kalbime sığdıramadığım sayısız güzelliği bu köşeye taşımaya ve sizlerle paylaşmaya karar verdim...

Memleketlileri Gümüşhane’yi şöyle anlatır: “Burada gök bile daha parlak... Yıldızlar daha güzel, insanlar daha yiğit, sevimli, candandır...” Böyle güzel, böyle kalpten anlatılan bir kenti insan ister istemez merak ediyor. Hele bir de sıla hasreti çekenlerin rüyalarına girdiğini duyunca hemen kalkıp bu sevdanın peşine düşmek istiyor.

Bir kere müthiş kucaklayıcı bir kent... Hemen kollarının arasına alıyor, bağrına basıyor sizi. İnsanı sıcacık... Özleri, sözleri bir... Bilirsiniz Gümüşhane bir tutam Karadeniz, bir tutam Doğu Anadolu’dur. İnsanları hem Karadeniz insanı gibi kıpır kıpır ve neşeli hem de Doğu Anadolu insanı gibi mutluluğu kederle harman edip, hayatı geldiği gibi omuzlamış. İnsanın memleketine gönül borcu, vefa borcu varsa eğer, o borcu ödemeyi de en iyi onlar bilmişler. Burası küçük, butik bir kent olabilir, belki pek çoğunuzun seyahat listesinde yer almıyor olabilir ama Gümüşhane’nin tarihi, kültürü, ilçeleri, ünlü Kelkit’i, yaylaları, mağaraları, şelaleleri, dağlarında açan bin bir çeşit çiçekleri, mert, yiğit insanları dillere destan... Dil çabukluğuyla söylenen o sözler geliyor aklıma: “Gümüşhane iki dağ bir dere...”, “Dağların avucundaki kent...”. Hüzünleniyorum, bu kent ne iki dağdan bir dereden ibaret ne de dağların avucunda... Bu kent modern, butik ve son derece sevimli, misafirperver...

Kendine özgü bir sohbet kültürü


Zaman kısıtlı olduğundan hemen konuklarımla Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, Kelkit Belediye Başkanı Ünal Yılmaz ve memleketinin ağabeyi, gönül ve görev adamı gazeteci-yazar Turan Tuğlu ile buluşuyorum. Turan Tuğlu hakkında çok şey duymuş ancak bugüne kadar kendisiyle hiç tanışmamıştım. Hemşehrileri çok sevdikleri büyükleri, ağabeyleri için “Gümüşhane’nin âkil ve altın insanı... Yedivereni...” derler. Gerçekten de öyleymiş. Sohbetimizi benim de çok merak ettiğim, gelip, görüp, yerinde yaşamak istediğim ‘Herfene gecesi’ eşliğinde yapıyoruz.

Sevdim seni Herfene geceleri

Gönüller de doyuyor

Sıra Gecesi, Kürsübaşı, Gezek, Barana, Cümbüş, Yaren... Hep duyarız aslında, her kentin kendine özgü bir sohbet kültürü vardır. İşte ünlü Herfene geceleri de onlardan biri. Herfene; Arapça meslektaş, sanat arkadaşı, teklifsiz dost anlamına gelen ‘Harif’ sözcüğü ile Farsça ‘Ane’ takısının birleşmesiyle oluşmuş. ‘Harifane’ meslektaş ve akran insanların katıldığı yiyeceği ortaklaşa sağlanan toplantı, eğlence demekmiş. Kökleri Osmanlı’ya kadar uzanan bu gelenek o dönemde ‘Harîfâne’ olarak bilinirmiş.

Eskiden Gümüşhane köylerinde ayda bir ‘Er(e)fene Geceleri’ yapılırmış. Bu gecelere 18-40 yaş arasındaki köy sakinleri katılırmış. Önce hal hatır sorulur, hoşbeş edilir varsa kırık bir gönül hemen o an tamir edilirmiş. Köydeki hastaların durumu sorulur, şifa dilenirmiş. Sonra sofra duası edilir ve tam anlamıyla bir ziyafet çekilirmiş. Ziyafet ki ne ziyafet! Fırında nar gibi kızarmış tavşan etleri, keçi, koyun, dana etleri... Etli pilavlar, enva-i çeşit şerbetler... Tabii o yıllarda şimdiki gibi sofraya gelen israf edilmez, ihtiyacı olan ailelere de bu yemeklerden mutlaka gönderilirmiş. Yemek bitince de şükür duası edilirmiş.

Yani bu gecelerde sadece insanların gözleri, mideleri değil gönülleri de doyarmış. Dua bitince türküler söylenir, söylenen türküler hakkında efsaneler anlatılırmış. Sonra bilgisine güvenilen birinin imamlığında yatsı namazı kılınırmış. Bu gecelerin en önemli özelliği de yapılan tartışmalarla eğriyle doğrunun ayırt edilmesi, doğru davranışların takdir edilmesi, yanlışlıkların, yanlış davranışların da ortaya çıkmasıymış. Gecenin masraflarına gelince, masraflar ortak ama gecenin organizasyonu ev sahibi ailenin sorumluluğundaymış.

Sevdim seni Herfene geceleri


Yedi yıldır düzenleniyor


Günümüzde unutulmaya yüz tutan bu güzel gelenek Gümüşhane Kültür Sanat Kulübü tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. Yedi yıldır kent merkezinde Herfene geceleri düzenleniyor, yemekler yeniyor, türküler söyleniyor. Başka bir deyişle Gümüşhaneliler geçmişe ayna tutuyor ve çok sevdikleri bu gelenekleriyle hasret gideriyor. Kulübün Başkanı Talat Ülker; “Kahveye gidip çay içip, oyun oynamak yerine kendi kültürümüzü yaşatıyoruz, canlandırıyoruz...” diyor. Ben de keşke herkes Gümüşhaneliler gibi geleneğine, göreneğine, geçmişine sahip çıksa, öyle buruşturup bir kenara fırlatmasa diye içimden geçiriyorum.
‘Burada Hayat Var’ bugün saat 15.00’te CNN Türk’te.

YAPMADAN DÖNMEYİN!

Sadak Köyü’nü, Çakırkaya Taş Kilisesi’ni, Olucak (İmera) Manastırı’nı, Süleymaniye Mahallesi’ni görmeden
Sema Doğan Parkı’nda doğayla buluşup o güzel Gümüşhane havasını içinize çekmeden
Artabel göllerini, Tomara Şelalesi’ni, Karaca Mağarası’nı, Kromni Vadisi’ni, Kazıkbeli, Taşköprü Yaylası’nı, Karakaban Tepesi’ni ziyaret etmeden
Zigana Kayak Tesisi’ne çıkmadan
Kuşburnu, dut pekmezi, Gümüşhane kaşarı, elma, Kelkit kuru fasulyesi, Kürtün ekmeği, pestil-köme, zilli kilim almadan
Evelik dolması, pirinçli börek, pala kavurması, kartol kavurması, siron, haşıl, fırın erişte yemeden
Yaz aylarında yayla şenliklerinde coşmadan
Geleneksel Herfene gecelerine katılmadan, oyunlara, türkülere eşlik etmeden
Mert, yiğit, candan, gönlü zengin bir Gümüşhaneli’nin evine, gönlüne, sofrasına, sohbetine konuk olmadan Gümüşhane’den dönmeyin...

False