Sevgi deklarasyonu...

HER gece sofraya oturduğumuzda, annen örtüsünü kaldırıp masanın altındaki yerine bakıyor, sonra gülümseyen, ama boncuk boncuk damlalarla bezenmiş gözleriyle bana bakıyor.Her akşam minik bir anma sanki.Sonra kimse konuşmuyor.Yaşamımızdaki 13 kiloluk o ağır ve büyük boşluğu işte böyle masaların altında, evin köşelerinde, dolapların arkasında arıyoruz.Annen su tasını özenle yıkayıp saklamaya devam ediyor.Ben...(.....)Merkezi İstanbul’da olan Türkiye’nin en büyük ‘Hayvan Hakları Platformu’ kuruldu.Birçok çevreci-hayvansever sanatçı, edebiyatçı, karikatürist, akademisyen, bilim adamı, gazeteci bu platforma katıldı. Platform, ilk olarak ‘1000 Aydının Sevgi Deklarasyonu’nu imzaya açtı.İmzalar tamamlanınca bir basın toplantısıyla deklarasyon kamuoyuna açıklanacak. Bu deklarasyonda; Hayvan Hakları Yasası’nın çıktığı, ama hem hükümet, hem yerel yönetimler, hem de yargı tarafından yasanın uygulanmadığı, görmezlikten gelindiği hatırlatılıyor ve duyarlılık isteniyor.O kadar:‘Duyarlılık...’* * *Çünkü ‘insani duygular-sevgi-merhamet’ denilen şey, devletin kapısından bir türlü içeri giremiyor.Yasa bunun içindi, ama yine de sevgi-merhamet-insanlık kapının önünde kaldı.Her sabah çocuklar, kadınlar, iyi insanlar bahçenin kuytusuna, sokağın köşesine, masaların altına yaşlı gözlerle bakıyorlar. Elinde silah, torbasında zehir olan görevliler geceleri gelip gelip onların dostlarını öldürmeyi sürdürüyorlar.Kedisi-köpeği var diye insanlar evlerinden atılıyor.Doğaya ve hayvanlara karşı işlenen suçlar, yasa olsa da henüz ‘suç’ sayılmıyor.* * *İşte böyle Pako...Annen bu akşam yine de masanın örtüsünü kaldırıp bakacak.Boncuk boncuk renkli damlalarla sulanmış, ama gülümseyen gözlerle bana dönecek.Sonra başlarımız öne eğilecek.Hiç konuşmayacağız.