Ses Verin Çocuklar projesi bu orkestrayla ses veriyor

Güncelleme Tarihi:

Ses Verin Çocuklar projesi bu orkestrayla ses veriyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2006 00:00

İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne bağlı 25 çocuk, Aralık Derneği’nin "Ses Verin Çocuklar" projesi kapsamında kurduğu orkestrada şarkı söylüyorlar. Eylülün ikinci haftası da Maçka Parkı’nda bir konser verecek ve kendileri gibi korunmaya muhtaç 500 çocuğa güzel bir gün armağan edecekler.

11 yaşındaki küçük Bahar’a müziği sevip sevmediği sorulunca dopdolu bir gülümsemeyle "Hem de çok seviyorum" diyor. Aslında bu soruyu Yurdaer Doğulu Müzik Merkezi’nde bulunan 25 çocuktan hangisine sorsanız aynı cevabı alacağınız açık. Çünkü burası, onları Çocuk Esirgeme yurtlarındaki monoton hayattan kurtaran, doyasıya eğlendikleri bir yer.

Farklı yurtlarda kalan bu 25 çocuk, servislerle müzik merkezine getiriliyor. Profesyonel eğitmenlerin yardımıyla, çarşamba ve cuma günleri üçer saat müziğin ve grup çalışmasının tadını çıkarıyorlar. Eğitmenlerin çocukların psikolojisine uygun olarak seçtiği şarkıları birlikte söylüyor, yeri geldiğinde dans ediyor, flüt, gitar çalıyorlar.

Bu çocukların hiçbiri daha önceden müzik eğitimi almamış. Sesi güzel ve müziğe ilgisi olanları öğretmenleri seçmiş. Sekiz haftalık eğitimin sonunda gözle görülür bir ilerleme kaydetmişler.

"Ses Verin Çocuklar" kampanyasının fikir sahibi iki kardeş, Elif Germiyanlıgil ve Şirin Yalçın. İkisi de, kültür sanat etkinliklerinin yanı sıra çocuklara sağladıkları kültür hizmetleriyle de dikkatleri üzerine çeken Aralık Derneği kurucularından. Aralık Derneği geçtiğimiz mart, nisan ve mayıs aylarında 10 bin çocuğu ücretsiz tiyatroya gitmesini sağlayan bir projeyi de hayata geçirmişti. Bu çalışmanın sonunda da Şişli Belediyesi’nin katkılarıyla eylül ayının ikinci haftası düzenlenecek halka açık konser var.

GELECEKLERİ İÇİN BİR ADIM

Çocuklarlara sağladıkları yardımın sadece kültür amaçlı olduğuna dikkat çeken Aralık Derneği kurucusu Elif Germiyanlıgil, maddi yardım sağlayan kurumların zaten var olduğunu ama bu gibi kültürel ve sanatsal yardımların hiç yapılamadığını söylüyor, "Çocukların ruhlarının da gelişmesi gerek. Bu da ancak sanatla olur. Onlara sadece para da verebiliriz ama para kazanmalarını sağlayacak bir gelecek için ilk adımı atmalarına yardımcı olmak daha mantıklı."

Bundan sonraki projelerinin ne olduğunu soruduğumda, ilk hedeflerinin bu projenin devamını sağlamak ve çocukları konservatuvara hazırlamak olduğunu öğreniyorum. Bundan sonraki projeleriyse, kültür haftaları düzenlemek. Elif Germiyanlıgil, Aralık’ın yeni bir dernek olduğunu ve şimdilik deneme yanılma yöntemiyle hareket ettiklerini üstüne basa basa söylüyor: "Şu an için, bir oraya bir buraya atlıyormuşuz gibi görünebilir ama deneme yolundayız henüz. İyi sonuç veren işlerin arkasından gideceğiz, vermeyenleri eleyerek yolumuza devam edeceğiz."

Germiyanlıgil, daha sonra da D&R’ın işbirliğiyle bir fon oluşturulacağını ve bu organizasyonlar sonucunda, gerçekten yetenekli olduğuna karar verilen çocukların eğitimine katkıda bulunacaklarını söylüyor.

Ana sponsorluğunu Pegasus Havayolları’nın yaptığı "Ses Verin Çocuklar" kampanyasının belki de en önemli özelliği, uzun soluklu bir proje olması. "Bu sayede birkaç çocuğun hayatına, mesleki anlamda bir şeyler katmayı planlıyoruz. Müzik konusunda yetenekli olanları konservatuvar çağına kadar okutup, onlara bir meslek kazandırabilmek en büyük hayalimiz" diyor.

Elif Germiyanlıgil

ONLARI SIKINTILARINDAN UZAKLAŞTIRDIK


Müzik, çocukların sosyal ve bilinç gelişiminde önemli bir rol oynar. Bizim orkestramızdaki çocuklar yaz aylarında da yurtlarda kalanlar. Onlar için daha zor her şey. Biz de böyle bir projeyle onları sıkıntılarından uzaklaştırmayı, müziğin sakinleştirici ve eğlendirici niteliklerini bir araya getirerek, keyifli bir yaz geçirmelerini amaçladık. Ayrıca bu, günübirlik bir organizasyon değil. Sekiz haftalık eğitimleri bittikten sonra Maçka Parkı’nda, yine yurtlarda kalan yaklaşık 500 çocuğa bir konser verecekler. Sonucunda böylesine büyük bir gösteri olacağını bilmek, çocukları daha da heveslendiriyor.

İLHAN KAVAKLIPINAR (Yurdaer Doğulu Müzik Merkezi eğitmeni)

Merkez olarak, böyle bir projeye destek olmanın gururunu duyuyoruz. 25 çocuğu, yurtlardan bize gönderilen 50 çocuk arasından seçtik. Bunu yaparken ritim, ses ve melodi konusunda daha iyi olanları projeye dahil ettik. Buraya ilk geldiklerinde çok hırçındılar. İsteksiz ve dağınık bir tablo çiziyorlar, birbirlerine uyum sağlayamıyorlardı. Şimdi kendileri yanıma gelip, öğretmenim şu şarkıyı söyleyelim mi, diye soruyorlar. Artık takım çalışmasının ne kadar zevkli bir şey olduğunun farkındalar. Kendilerine olan güvenlerinde kayda değer bir artış oldu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!