Seksen beş yaşında tutulan bir günlük

Güncelleme Tarihi:

Seksen beş yaşında tutulan bir günlük
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2000 00:00

Deniz SİPAHİGÜNLÜK tutmaya ilkokul yıllarında başladım; üniversite döneminde ise bu alışkanlığımdan vazgeçtim. Anı defterlerimi karıştırıp bir özeleştiri yaptığımda... O dönemde canımı sıkan birçok konunun aslında ne kadar önemsiz olduğunu görürüm. Tatsızlıklardan daha çok; güzel günlerin hafızamda yer ettiğini anlarım. Yaşananlardan kendime ders çıkartmaya çalışırım. Bu pazar size seksen beş yaşına girildiği gün kaleme alınmış bir yazıdan alıntı yapmak istiyorum. Düzenli günlük tutan bu kişi bakın ilerleyen yaşında anı defterine neler yazmış. * EĞER yeniden başlayabilseydim yaşama; ikincisinde daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz; sırt üstü yatardım. Neşeli olurdum; ilkinde olmadığım kadar... Çok az şeyi ciddiyetle yapardım. Örneğin; temizlik sorun bile olmazdı asla... Daha çok riske girerdim. Yolculuk ederdim daha fazla... Daha çok gün doğumu izler... Daha çok dağa tırmanırdım... Daha çok nehirde, denizde yüzerdim... Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye... Gerçek sorunlarım olurdu; hayali olanların yanında... Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlarla yaşardım. Elbette mutlu anlarım olurdu; farkında mısınız bilmem? Yaşam budur zaten. Anlar... Sadece anlar... Yaşanması gereken anlar... Ben, hiçbir yere yanında termometre, su ve şemsiye almadan gitmeyen insanlardanım. Yeniden başlayabilseydim eğer... Hiçbir şey taşımazdım. Eğer yeniden başlayabilseydim... İlkbaharda ayakkabılarımı fırlatır atardım. Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarımla. Bilinmeyen yollar keşfeder; güneşin tadına varır, çocuklarla oynar, büyük çılgınlıklar yapardım. Bir şansım daha olsaydı eğer... Ama işte seksen beşindeyim. Biliyorum; ölüyorum... * BAZEN insan hayatın akışına kapılıp gidiyor. 30'lu yaşlarda hiç bitmeyecekmiş gibi gözüken hayatın sonları hiç anlamadan geliyor. Yapılmak istenen birçok şey için maalesef zaman çok geç kalınmış oluyor. İşte ileride ‘‘eğer’’ sözcüğünü çok kullanmayı arzu etmiyor; siz de bu seksen beş yaşındaki kişinin pişmanlıklarını yaşamak istemiyorsanız yaşamın güzelliklerini yaşamaya bakın. Hem de her anı... Bunu da hiç vakit kaybetmeden yapmaya başlayın...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!