Şarkı söylemek yetmez

Güncelleme Tarihi:

Şarkı söylemek yetmez
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2012 00:00

Murat Boz, yarın akşam Kuruçeşme Arena’da konser verecek.

Haberin Devamı

Yaklaşık iki aydır sahne şovu üzerinde çalışan ünlü şarkıcı, “Pop müzik yapan biri için sadece sahneye çıkıp şarkı söylemek yeterli değil. Benim amacım Madonna’nın kalitesine yaklaşmak ve o tarz bir şov sunabilmek” diyor.

Sabahtan bu yana ofisinizde bir koşuşturma var. Herkes 20 Haziran’daki Kuruçeşme Arena konseri için çalışıyor. Sahne şovunuzda bir yerlerden esinlenme var mı?
- Sahnelerde yapılabilecek her şey zaten yapılmış. Biz de bir yerden esinleniyoruz tabii ki... 1,5-2 aydır bu şov için hazırlanıyoruz. En nihayetinde ortaya çıkan işin kalitesine seyirci karar verecek.

Var olan sahneyi inanılmaz derecede genişletmiş ve öne doğru uzatmışsınız. Nasıl bir maliyeti oldu bu sahnenin size?
- Ben parayı gömdüm!

Bir ev parası var mıdır?
- Ne bir evi? Daha fazla!

İzleyeceğimiz şov için sevindim ama sizin için üzülsem mi bilemedim...
- Sevin, çünkü harcadığımız parayı konsere beş gün kala çıkarmış olduk. Yurtdışından gelen şovları görüyorsunuz, bizim harcadığımız paralar o şovların yanında hiçbir şey aslında.

Turneye çıkan dünya starları tamam da, bir Türk yıldız bunu yapınca harcanan para uçup gidiyormuş gibi geliyor bana...
- Bu sahne ekipmanının devamlı yanımızda olabilmesi için albümlerimizin alınması, dijital platformdan alım yapılması ve korsanın tamamen yok olması lazım ki, konser organizatörleri de korkmadan bu işin içine girebilsin. Girebilsin ki, müzik seyircisinin beklentisi karşılansın. Pop müzik yapan bir şarkıcı için sadece sahneye çıkıp şarkı söylemek yeterli değil.

Sadece sesle olmuyor yani...
- Aynen. Bu sahne şovlarını sürekli hale getirmek de Türkiye standartlarında büyük bir maliyet. Biz birkaç konser için bu rakamı konuşurken, Madonna aynı sistemle 50 konser yapıyor. Ben de mümkün olduğunca bu konser set up’ını diğer konserlerime de yaymayı düşünüyorum.

AMACIM, MADONNA’NIN KALİTESİNE YAKLAŞMAK

Üç yıl önce de Taksim’de 3D konser yapmıştınız. Siz yatırımınızı hep sahneye yapıyorsunuz sanırım.
- Kesinlikle. Birilerinin de sahneye yönelik bir şeyler yapması lazım. Ben yapanlardanım.

Kuruçeşme Arena konserinin konsepti ne olacak?
- Tam açıklayamam ama benim hareketlerimle eş zamanlı olarak görsel ve işitsel bir sahne şovu izleyecek gelenler. Dünyadaki en son trend bu.

Ses tamam, şarkılar da hit olmuş. Sahnede sadece dursanız bile yeter belki de. Ama siz şova büyük önem veriyorsunuz...
- Bana göre olması gereken bu. Ben müzikal şarkılar söyleyen, müzikal seven biriyim. Yapmak istediğim, günümüz teknolojisini kullanarak tiyatro ile müziği birleştirmek.

Tek bir kelimeniz karşısında nefesi kesilen hayranlarınız varken, siz onlara çok daha fazlasını vermek için çabalıyorsunuz...
- Sana yüzde yüz katılıyorum. Karşımdakilerin benden bir beklentisi olmasa bile benim onlara bir şeyler vermem gerekiyor diye düşünüyorum. Harçlıklarını biriktirerek konserime gelenler var. Tek amaçları beni görmek. Bir fazlasını versem ne kaybederim ki?

Siz kimlerin konserine gitmeyi tercih ediyorsunuz?
- Konser ile şov konser arasında fark var. Bülent Ortaçgil’den şov beklentim yok mesela ama konserinden inanılmaz keyif alıyorum. Sting de öyle. Madonna konseri ise sinema filmi gibi. Kadının dansları bir yana, sahnede inanılmaz bir görsel şov var. Benim de amacım bu kaliteye yaklaşmak ve bu tarz bir şov sunabilmek. Ama Madonna ile kendimizi kıyaslamam abes olur tabii.

ALTIN KELEBEK OMZUMA YÜK OLDU

Hayatınızı işe odaklı mı yaşıyorsunuz?
- İşimi çok seviyorum ve buna emek veriyorum. Bir albümüm bittiğinde hemen yeni albümün şarkılarını seçmeye başlıyorum mesela.

Peki size olan ilgiyi sevgiyi bir kenara bırakırsak, mutlu olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
- Mutluyum tabii ki. Ben pozitif enerjiye çok inanıyorum, beni ayakta tutan da bu pozitif enerji. Fiziksel açıdan inanılmaz bir tempoda çalışıyorum. Bir yerden sonra dayanabilmek çok zor oluyor. Ama “Bir tatil yapayım” demiyorum, aksine “Başka nerelere gidebiliriz?” diyorum. Fiziksel yorgunluğum var ama konsere çıkmak için de can atıyorum.

Bu tempoda yakınlarınıza, arkadaşlarınıza vakit ayırabiliyor musunuz?
- Çok mükemmel değilim o konuda. Her şeye aynı anda yetişemiyorum ama elimden geldiğince görüşüyorum onlarla. Tabii konser dönemlerinde pek mümkün olmuyor bu.

Son dönemde birçok ödül kazandınız. En son 39. Altın Kelebek Ödülleri’nde En İyi Pop Şarkıcısı ödülünü aldınız. Ödül alınca “Ben oldum” hissine kapılıyor mu insan?
- Bilakis daha da küçülüyorsun. Kral TV ve Altın Kelebek’te aldığım ödüller omzuma yük oldu. İki ödül de halkın oylarıyla veriliyor ve ben şimdi “Seneye alamazsam ne olur?” stresi yaşıyorum. Tabii ki alamazsam hayatıma devam ederim ama bu da büyük bir sorumluluk.

Yeni albüm için çalışmaya başladınız. Çıkış tarihi belli mi?
- Ozan Çolakoğlu’yla repertuvar çalışmalarına başladık. Şimdilik bir tarih belirlemedik, albüm içime sinene kadar çalışacağız.

AYNAYA BAKIP “NASIL BİR SEKSİLİK BU!” DEMİYORUM

Sevenlerinize göre hem seksi hem de sempatiksiniz. Siz kendinizi nasıl buluyorsunuz?
- Bana bu sıfatları yakıştırıyorlar ama ben kendim için hiç bunları söylemedim. Sabah kalkıp da aynaya bakarak “Nasıl bir seksilik bu! İnanamıyorum!” diyen bir adam değilim. Hatta kendini çok fazla beğenen bir adam değilim. Ama bu sıfatlar beni mutlu ediyor tabii. Birilerinin beni seksi ve yakışıklı bulması, vücudumu veya sesimi beğenmeleri motive ediyor.

Sizi görmek için kulise kadar gelenleri kırmadığınız doğru mu?
- Kulise girmek zordur ama ulaşmışsa kesinlikle kırmıyorum.

“Evcimenim” diyorsunuz ama hiç evcimen birine benzemiyorsunuz...
- Öyleyim ama. Gece evde olmayı tercih ederim.

Evde iyi yaptığınız bir iş var mı?
- Acayip iyi televizyon izler, PlayStation oynarım. Kitap okumayı da çok severim ama bu ara saldım.

Peki iyi yapmak istediğiniz bir şey var mı?
- Evet, aşçılık. Gurme programlarını çok severim. Hele Vedat Milor’a hastayım. O kadar ki konuk almamasına rağmen inat ettim, programında konuğu oldum. (Gülüyor)

EVLENMEDİK AMA EVLENEBİLİRİZ

Gelelim aşka... Eliz Sakuçoğlu ile sevgilisiniz ama hep evli olduğunuz düşünülüyor...
- Magazinci arkadaşlarımız bizi bir-iki sene evvel evlendirdi. Bu yıl boşandık, şimdi tekrar evlendik! (Gülüyor) Senelerdir birlikteyiz, aynı evde yaşıyoruz. Yakıştırıyorlar tabii. Evlilik haberlerine de takılmadık ama boşanma haberlerine çok güldük. Ayrıca evlilik bize uzak değil, olabilir.

Sahi neden evlenmiyorsunuz?
- Ayıp bizim olsun! (Gülüyor) Zamanı gelirse olur.

Hem iş hem özel hayatınızda birliktesiniz. Hayatınızın her anını birlikte geçiriyorsunuz. Zor olmuyor mu?
- Anlaşamadığımız, tartıştığımız zamanlar oluyor tabii ama ben doğru insanı bulduğuma inanıyorum. Tartıştığımız konu işle ilgiliyse, her zaman son sözü ben söylerim. Ama özel hayatımızla ilgili bir mevzuysa o ya da ben haklıyım diyemem. İş konusunda fikir alırım, inanırsam fikrimi de değiştiririm ama o işin tepesinde ben varım ve son sözü ben söylerim, sebebini de anlatırım.

Haberin Devamı

DİCLE VOKALİSTİM OLDU

“O Ses Türkiye” devam edecek mi?
- Kuvvetle muhtemel devam edecek. Ben çok istiyorum ama buna yapımcısı Acun Ilıcalı karar verecek. Bu arada “O Ses Türkiye”den birçok yarışmacıyı sahneme aldım. Dicle de artık vokalistim. Umarım bu şansı iyi değerlendirecek ve ileride kendi kanatlarıyla uçmaya başlayacak. 
 
ROBOT DEĞİLİZ

Bengü kısa süre önce trafik kazası geçirdi ve o kazada koruması Ümit Özer’i kaybetti. Özer daha önce sizin de korumalığınızı yapmıştı. Siz kazadan iki gün sora ödül törenine katıldınız. Sanatçı olmak, biraz da bu dik duruşu mu gerektiriyor?
- Biz de robot değiliz. Duygularla beslenen insanlarız. O kaza bizim için çok üzücüydü. Ödül törenine de bu yüzden buruk gittim zaten. Ama bir yandan da bu tarz ödüller insanın yarasını sarıp hafifletiyor. İnsan kendini “Hayat devam ediyor” diye telkin ediyor... Yeri gelmişken Bengü’ye tekrar geçmiş olsun demek, Ümit’in ailesi ve sevenlerine de başsağlığı dilemek istiyorum. Çok zor... Bir de biz çok seyahat eden insanlarız. Özellikle araba yolculukları hayatımızda çok var...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!