Bütün köyü kene korkusu sardı
Güncelleme Tarihi:
Adana’da 53 yaşındaki Selahattin Özmen ve eşi 49 yaşındaki Mine Özmen’in Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle öldüğünün anlaşılması üzerine Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, olayın meydana geldiği köy ve civarındaki yerleşim alanlarında önlem alınmasını istedi.
Tufanbeyli İlçesi’ndeki Çukurkışla Köyü’nde büyükbaş hayvancılıkla uğraşan Tahsin Özmen’in iki hafta önce rahatsızlanan 4 ineği telef oldu. Bu olaydan birkaç gün sonra da Tahsin Özmen’in teyzesi Zülfiye Özmen yaşamını yitirdi. Kalp rahatsızlığı nedeniyle öldüğü düşünülen Zülfiye Özmen, köyde toprağa verildi. Geçen 2 Temmuz’da ise Tahsin Özmen’in kardeşi 3 çocuk babası Selahattin Özmen ve eşi Mine Özmen, karın ağrısı, ishal ve yüksek ateş şikayetiyle Balcalı Hastanesi’ne getirildi. 7 Temmuz’da hayvansal bir bakteri olan leptoskiroz ve KKKA ön tanısı konulan hastalardan Mine Özmen, 5 dakika sonra da eşi Selahattin Özmen öldü. Hayvandan insana geçen bir bulaşıcı hastalık sonucu ölme şüphesi üzerine Özmen çiftinin cenazeleri özel ekip tarafından izolasyonu yapılıp, mühürlü tabutlarla götürüldüğü köylerinde toprağa verildi.
’KENE TARAMASI YAPILMALI’
Özlen çiftinin ölümüne kene kaynaklı KKKA hastalığının neden olduğu kesinleşti. Prof. Dr. Yeşim Taşova, KKKA’nın keneden bulaşan bir hastalık olduğunu söyledi. Taşova, Özmen çiftinin ölümü ve köylerinde alınması gereken önlemleri şöyle açıkladı:
"Her 2 hastamıza da KKKA teşhisi kondu. Hastaların ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirtileri vardı. Sonra da karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi durumlar gelişip kanama bozuklukları oluştu. Özmen çifti hastaneye gelmeden 3-4 gün kadar belirtiler ortaya çıkmasına rağmen evde kalmışlar. Bu süre, bu tür hastalıklar için önemli bir süre oluyor. KKKA, keneden bulaşan bir hastalık. Bu kene de sadece Özmen çiftinin hayvanlarında değil bütün köyde olabilir. Bu anlamda insanların bilinçlendirilmesi çok önemli. Hemen sağlık kuruluşlarına başvuruları yapılmalı. O köyde ve civarındaki yerleşim alanlarında hayvanların, ortamın kene açısından ilaçlanması, birinci öncelik. Sonrasında orada yaşayan kişilere hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla temas ederken dikkat etmeleri anlatılmalı.
KENDİNİZ ÇIKARMAYIN
Hayvanlar keneyi taşıyor belki ama hastalık belirtisi olmuyor. Bu önemli bir risk. Bu köyde yaşayanların artık hayvanlarla temas ederken mutlaka eldiven takmaları gerekiyor. Halkın ilgili kurumlarca bilinçlendirilmesi gerekecek. Açık alanda dolaşanların kene yapışma ihtimaline karşı fark etmeleri için açık renk giysiler giymesi gerek. Çıplak ayakla toprakta, otların arasında dolaşılmaması lazım. Vücutlarında özellikle kasık, koltuk altı, boyun bölgelerinde kene taraması yapılmalı. Kene tespit edildiğinde hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Yanlış yöntemlerle kene çıkarılmamalı."