Bu madde uzmanları korkutuyor

Güncelleme Tarihi:

Bu madde uzmanları korkutuyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2013 00:00

'Doğal, bitkisel' diye satılıyor, bu uyuşturucu madde uzmanları korkutuyor.

Haberin Devamı

Psikiyatrik hastalıkların tedavisi konusunda Türkiye'de düzenlenen en geniş kapsamlı kongre olan "Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi"nin 5'incisi geçtiğimiz günlerde Antalya’da gerçekleşti.


Kongrede konuşan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. İlhan Yargıç, “Madde bağımlılığı, madde kullanımı ülkemizde ciddi bir problem haline geliyor. Özellikle piyasada yeni yaygınlaşan ve son 4-5 yıldır bütün dünyada satışta olan, yeni yeni Türkiye’de de yaygınlaşmakta olan sentetik bir uyuşturucu madde bizi korkutuyor. Bu madde ilk zamanlarda doğal bir şey olduğu söylenerek internet ortamında adrese teslim satışla elde edilebiliyordu. Kullanıcı, maddeleri satın aldıkları kişilerin yönlendirmesi sonucu görünüşü ve kullanışı çok benzer olduğu için bu yeni sentetik maddeyi alıyor ve böylece kolayca bu yeni maddeye bağımlı hale geliyor. Ancak özellikle vurguluyorum tamamen sentetik kimyasal bu ürünlerin bağımlılık potansiyeli doğal olanına göre çok çok fazla. Bazı etkileri ona benzediği için sentetik cannabinoid olarak adlandırılıyor bu maddeler ve piyasada sevimli ağaç isimleri tropikal ülke isimleri ile pazarlanıyor. Aslında sıvı bir madde, kurutulmuş bitkilerin üzerine spreyle sıkılıyor ve sanki o yaprakların öz maddesiymiş gibi lanse ediliyor. Kullanıcı daha önce diğer doğal maddeleri ara sıra kullanırken buna geçtikten sonra kompülsif kullanım dediğimiz durmadan her gün, günde defalarca kullanıma geçiyor ve bu insanlarda psikiyatrik hastalıklar hem de ciddi fiziksel rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Örneğin bu insanlarda sara nöbetleri sık oluyor, koma halinde acil servislere getirilebiliyorlar, böbrek yetmezliği yapabiliyor ve şizofreni benzeri tablolara neden oluyor.” Prof. Yargıç, özellikle bu maddelerin kullanımının halen çok önemsenmediği ve kullanıcının farkında bile olmadığı fakat bıraktığı hasarın zaman içerisinde çok ciddi tablolara yol açtığını vurguladı.

Haberin Devamı

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN DİKKAT

Haberin Devamı

Prof. Dr. İlhan Yargıç “Bu kullanıcıların birçoğu, hiperaktivite tanısı alabilecek kişilerdir. Çünkü o durumdaki çocuklarda gençlerde dürtüsellik çok fazladır ve gerek ülkemizde gerek dünyada pek çok araştırma dikkat göstermiştir ki bu dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan kişiler de madde kullanımı ve bağımlılığı vardır. Yani bu insanlar dürtüsel olduğu, kolay risk aldığı için kolaylıkla deneyebiliyor ve denedikten sonra bu dikkat bozukluğu hiperaktiviteye neden olan sinir sistemlerindeki problem aynı zamanda onların bağımlı olmasını da kolaylaştırıyor. Her kullanıcı bağımlı olmuyor bunlar dolayısıyla hem deneme açısından risk altında hem denedikten sonra bağımlı olma potansiyelleri çok fazla.”

Haberin Devamı

32 BİN LİSE ÖĞRENCİSİNE BAĞIMLILIK ARAŞTIRMASI


Sosyal Psikiyatri Amerikan Derneği Başkanı ve eski Amerikan Ortopsikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Andres Pumeirega, 2010 yılında meslektaşları ile birlikte İstanbul'da 32 bin lise öğrencisi üzerinde yaptıkları “intihar düşüncesi ve kimyasal madde bağımlılığı” konusundaki istatistiksel çalışmada, ABD kadar olmasa da Türkiye'de de uyuşturucu bağımlılığının tehlikeli seviyelere ulaştığının ortaya çıktığını söyledi. Pumeirega, öğrencilerin yüzde 30'unun alkol, yüzde 40'ının sigara ve yüzde 13'ünün bağımlılık yapıcı kanun dışı madde kullandıklarının tespit edildiğini söyledi. Prof. Dr. Pumeirega, "Kullanılan madde oranları ABD'deki kadar yüksek değil ama İstanbul'daki değişime işaret ediyordu. Alkol kullanım oranı yüzde 30, sigara yüzde 40, bağımlılık yapıcı kanun dışı esrar da dahil yüzde 13'e kadar çıkıyordu. Birden çok madde kullanan gençler var. Bunlara yönelik alınacak önlemler var. Giriş maddeleri dediğimiz sigara ve alkol kullanan gençler için koruyucu girişimler, planlamalar düzenlenmeli. Aynı zamanda bu bilgiler üzerinde intihar düşüncesini araştırdık. Bundan da ortaya çıkan sonuçlar aslında kimyasal madde bağımlılığıyla ilgiliydi. Bununla ilgili de benzer programlar geliştirilebilir. Depresyon gibi psikiyatrik sorunlarla ilgili şikayetler, sosyal risk faktörleri. İntihar düşüncesi araştırmasında bu düşünceye sebep olan faktörler arasında göç, kimyasal madde kullanımı da önemli faktörlerden birisiydi. Burada önemli olan intihar düşüncesinin risk faktörleri ve kimyasal madde bağımlığı arasındaki benzer faktörlerin azaltılabileceğinin ortaya çıkmasıydı" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!