Afrika sıcaklarına dikkat
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2008 11:32
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Türkeş, “Türkiye'deki su kaynaklarında son iki yıldır ciddi bir azalma var. Sıcaklık eğer böyle devam ederse yüksek su kayıpları ortaya çıkar” dedi.
Prof. Dr. Türkeş, sıcak hava dalgası denildiğinde Türkiye'yi etkisi altına alan iki bölge bulunduğunu, bu bölgelerden birinin Kuzey Afrika, yani Sahra Çölü'nün bulunduğu alan, ikincisinin ise Arabistan ile Mezopotamya Çölleri olduğunu söyledi.
Afrika sıcaklarının son üç gündür Türkiye'nin büyük bir bölümünü etkilediğini belirten Prof. Dr. Türkeş, bu sıcak hava dalgasının 2-3 gün daha etkili olacağını, ardından serin bir hava kütlesinin ülkeye ulaşmasının beklendiğini ifade etti.
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Prof. Dr. Türkeş, son yıllarda söz edilen küresel iklim değişikliğinin, doğal iklim değişikliğinden farklı olduğunu belirtti.
Küresel iklim değişikliğinin, doğal iklim değişikliğine ek olarak insanların atmosferdeki sera gazı birikimlerini artırması sonucu ortaya çıktığını bildiren Prof. Dr. Türkeş, şöyle devam etti:
“Küresel iklim değişikliğinin en önemli sonuçlarında biri, küresel ısınmadır. Küresel ısınma, iklim değişikliği değildir. İklim değişikliğinin sonuçlarından bir tanesidir. Küresel iklim değişikliği dediğimizde, sıcaklık, basınç, hız, toprak, nem, kar yağışı gibi hava iklim elemanlarındaki değişiklikten söz edilir. Küresel iklim değişikliğinin, genel atmosfer dolaşımına bağlı hava sistemlerinin zayıfladığı dönemde, sıcaklıkların daha fazla etkili olduğunu görüyoruz. Küresel iklim değişikliğine bağlı bu değişiklikler, mayıs ayından itibaren daha da kuvvetleniyor.
Klimatoloji değerlerine baktığımızda, özellikle 1979 ve 1980'lerde başlayan, 1990'lı yılların ortasından sonra, tıpkı küresel sıcaklıklarda olduğu gibi hemen hemen her yılın giderek daha sıcak olduğu dikkate alındığında, bu yazın da daha sıcak geçeceği söylenebilir.”
“SU KAYNAKLARI TEHLİKE ALTINDA”
Prof. Dr. Türkeş, Türkiye'deki su kaynaklarında son iki yıldır ciddi bir azalma olduğunu, sıcaklığın böyle devam etmesi durumunda yüksek su kayıplarının ortaya çıkacağını söyledi.
Yağış değişimlerine bakıldığında, son 10 yılda kar yağışındaki azalmanın daha sıcak ve kurak yazların yaşanacağının göstergesi olduğunu bildiren Prof. Dr. Türkeş, şunları kaydetti:
“Kuraklaşma, aynı zamanda yer altı suları açısından değil içme suyu açısından da önemli sorunlar doğurabilir. Türkiye'deki su kaynaklarında son iki yıldır ciddi bir azalma var. Sıcaklık eğer böyle devam ederse yüksek su kayıpları ortaya çıkar. Türkiye bu kayıpları önlemek için tedbirlerini zamanında almak zorundadır. Tarlalarda açık sulama yapmak akılcı değil. Kapalı yöntemlerle sulama yapmamız gerekir. İçme suyunu çok iyi kullanmamız büyük önem taşıyor. Türkiye'nin artık içme suyunu savruk ve verimsiz kullanma imkanı yok.”
Afrika sıcaklarının son üç gündür Türkiye'nin büyük bir bölümünü etkilediğini belirten Prof. Dr. Türkeş, bu sıcak hava dalgasının 2-3 gün daha etkili olacağını, ardından serin bir hava kütlesinin ülkeye ulaşmasının beklendiğini ifade etti.
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Prof. Dr. Türkeş, son yıllarda söz edilen küresel iklim değişikliğinin, doğal iklim değişikliğinden farklı olduğunu belirtti.
Küresel iklim değişikliğinin, doğal iklim değişikliğine ek olarak insanların atmosferdeki sera gazı birikimlerini artırması sonucu ortaya çıktığını bildiren Prof. Dr. Türkeş, şöyle devam etti:
“Küresel iklim değişikliğinin en önemli sonuçlarında biri, küresel ısınmadır. Küresel ısınma, iklim değişikliği değildir. İklim değişikliğinin sonuçlarından bir tanesidir. Küresel iklim değişikliği dediğimizde, sıcaklık, basınç, hız, toprak, nem, kar yağışı gibi hava iklim elemanlarındaki değişiklikten söz edilir. Küresel iklim değişikliğinin, genel atmosfer dolaşımına bağlı hava sistemlerinin zayıfladığı dönemde, sıcaklıkların daha fazla etkili olduğunu görüyoruz. Küresel iklim değişikliğine bağlı bu değişiklikler, mayıs ayından itibaren daha da kuvvetleniyor.
Klimatoloji değerlerine baktığımızda, özellikle 1979 ve 1980'lerde başlayan, 1990'lı yılların ortasından sonra, tıpkı küresel sıcaklıklarda olduğu gibi hemen hemen her yılın giderek daha sıcak olduğu dikkate alındığında, bu yazın da daha sıcak geçeceği söylenebilir.”
“SU KAYNAKLARI TEHLİKE ALTINDA”
Prof. Dr. Türkeş, Türkiye'deki su kaynaklarında son iki yıldır ciddi bir azalma olduğunu, sıcaklığın böyle devam etmesi durumunda yüksek su kayıplarının ortaya çıkacağını söyledi.
Yağış değişimlerine bakıldığında, son 10 yılda kar yağışındaki azalmanın daha sıcak ve kurak yazların yaşanacağının göstergesi olduğunu bildiren Prof. Dr. Türkeş, şunları kaydetti:
“Kuraklaşma, aynı zamanda yer altı suları açısından değil içme suyu açısından da önemli sorunlar doğurabilir. Türkiye'deki su kaynaklarında son iki yıldır ciddi bir azalma var. Sıcaklık eğer böyle devam ederse yüksek su kayıpları ortaya çıkar. Türkiye bu kayıpları önlemek için tedbirlerini zamanında almak zorundadır. Tarlalarda açık sulama yapmak akılcı değil. Kapalı yöntemlerle sulama yapmamız gerekir. İçme suyunu çok iyi kullanmamız büyük önem taşıyor. Türkiye'nin artık içme suyunu savruk ve verimsiz kullanma imkanı yok.”