Bayramda tüketilen şekere dikkat

Göğüş, yaptığı açıklamada, bayramlarda şeker ve çikolata tüketiminde aşırı yükselme olduğunu, yılda kişi başına tüketilen şeker miktarının üçte birinin bu dönemde gerçekleştiğini söyledi.

Bayram boyunca yapılan aile ziyaretlerinde alınan fazla şekerin uzun vadede kalıcı hasarlar bırakabileceğini aktaran Göğüş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ramazan Bayramı'nda en çok karşılaşılan klinik vakaların başında aşırı şeker, tatlı tüketimi ve ramazan ayından çıkmış olmanın etkisiyle vücuda fazla gıda yüklenmesinden dolayı mide spazmları yer alıyor. Kana emilen fazla şeker diyabet hastalığına davetiye çıkarır niteliktedir. Bunun dışında fazla şeker kalbe zarar verir, bağışıklık sistemini zayıflatır, alkolle aynı oranda karaciğere toksik etki oluşturur. Fazla şeker tüketmek kan şekerini çok çabuk artırıyor ve pankreasa aşırı insülin salgılıyor. Diş çürümesi başta olmak üzere obezite, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, böbrek taşları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor. Kan dolaşımıyla vücudun her tarafına taşınan şeker özellikle de göbek, kalçalar, göğüsler ve bacağın üst kısmında toplanıyor. Bu bölgeler de dolduğunda, yağ asitleri kalp ve böbrek gibi aktif organlara dağılıyor. Bu organlar gittikçe yavaşlıyor ve sonuçta dokuları bozularak yağa dönüşüyor. Bağışıklık sistemi zayıflıyor. Kronik hastalıkların da öncüsü olan şeker kısaca sessiz katildir."

Göğüş, herhangi bir gıda maddesini zararlı ya da faydalı olarak sınıflandırmaktan ziyade vücudun ihtiyacı olandan fazlasını tüketmenin her zaman kötü sonuçlar doğuracağının bilincinde olmak gerektiğini vurgulayarak, "Şu dönemde yediğimiz her gıdanın içerisinde şeker bulunmaktadır. Bir dilim kekin içerisinde şeker olduğunu bilmek için uzman olmak gerekmez ama yediğimiz salatanın içinde bile küçük bir oranda dahi olsa şeker bulunmaktadır. Bu yüzden şeker yenmeli ya da yenmemeli gibi bir şey söylenemez. Burada vurgulanabilecek tek şey aşırı miktarlarda şekerin zararlı olduğunun bilincinde olmaktır" diye konuştu.

"Klorojenik asit fazla şekerin kana geçmesini engeller"

Şeker tüketimine karşı alınabilecek önlemlerin başında klorojenik asit kullanımın geldiğine işaret eden Göğüş, yemeklerden yarım saat önce vücuda alınan klorojenik asidin bağırsakta şekerin emilimini sağlayan sodyum ve potasyum mineralleriyle etkileşime geçerek fazla şekerin kana geçmesini engellediğini kaydetti.