Sağlık

Güncelleme Tarihi:

Sağlık
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 1999 00:00

Günüdz TEZMENSoğukta donmakGeçtiğimiz haftalar içinde İstanbul’da havanın sıfır dereceye yaklaştığı ve biraz kar serpiştirdiği günler oldu. Bu günler içinde birkaç kişinin soğuktan donarak öldüğünün haberleri gazetelerde yer almıştı. Bu haberleri okuyan birkaç dostumun, ‘Doğu Anadolu bölgesinde sıfırın 20-30 derece altında, insanlar birşey olmazken, nasıl oluyor da, İstanbul’da sıfır derece civarında insanlar donarak ölüyor’ şeklinde sorularıyla karşılaştım.Donmak, tıp dilinde hipotermi olarak adlandırılan, vücut iç ısısının 35 derecenin altına düşmesinin ardından gelen bir tablodur. Ortaya çıkmasında başlıca iki durum söz konusudur. Birincisinde, çok soğuk havalarda, birden fırtınaya yakalanmak, suya düşmek ya da uygun olmayan giysilerle çok soğuğa maruz kalmak gibi durumlar vardır. Okuduğumuz haberlerdeki olaylar bundan farklı. Havanın aşırı soğuk olması gerekmiyor. Yaşlılar ya da çok küçük çocuklar, kronik bünyeyi yıpratıcı hastalığı bulunanlar, zeka özürlüler, alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı olanlar, kapalı ortamlarda bile bulunsa, bu mekanlar yeterli derecede ısıtılmıyorsa, bir süre sonra vücut ısıları düşmeye başlar. Donarak ölme bazen günleri hatta haftaları bulabilir.Risk faktörleriSoğuk, aşağıdaki durumlarla bir araya geldiği zaman, hipoterminin ortaya çıkışı kolaylaşıyor. Bu yönde etki gösteren risk faktörleri arasında, alkol ve uyşturucu madde kullanımı, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, tiroid bezinin az çalışması hali (hipotiroidi), beslenme bozukluğu, sıvı kaybı, su ve metal gibi ısı iletimi fazla olan maddelerle uzun süre temasta kalmak, vücudu zayıf düşüren kronik hastalıklardan birinin bulunması.BelirtilerSoğuk suya düşmek ya da fırtınada açıkta kalmak gibi haller olmadıkça, hipotermi yavaş geliştiği için belirtilerin kolayca farkına varılamayabilir. Vücut iç ısısı düştükçe belirtiler artar. Öncelikle aşırı titreme vardır. Daha sonra tam tersine, vücut soğuk olmasına rağmen titreme kaybolur. Kollarda ve bacaklarda uyuşukluk ve hareket zorluğu olur. Düşünmede, hatırlamada, uygun karar vermede zorluk ve dalgınlık oluşur. Bunun sonucu olarak yardıma ihtiyacı olduğunu kabul edemez. Konuşma ağırlaşmış, nefes ve nabız zayıflamış, tansiyon düşmüştür. Giderek dalgınlık ve uyku hali derinleşir, şuur kaybolur ve ardından ölüm gelebilir. Bana ayrılan alan dolduğu için böyle hallerde yapılması gerekenleri pazartesi günü ele alacağım.Devam edecek
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!