Saçların yetmez ruhun da sarışın olsun

Güncelleme Tarihi:

Saçların yetmez ruhun da sarışın olsun
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2010 00:00

Geçen hafta Sofya’da alışık olmadığımız türden bir toplantı vardı: Birinci Uluslararası Sarışınlar Kongresi. Avrupa’nın dört bir yanından gelen doğal ve yapay sarışın kadınlar tek gündemlerinin güzellik ve alışveriş olmadığını ilan etmek üzere toplandı. Ancak basın toplantısı bir alışveriş merkezinde gerçekleşti, yarım saatlik barış mesajlarından sonra bir saat estetikteki son trendler konuşuldu

Uluslararası Sarışınlar Derneği, 2006’dan beri faaliyet gösteren, bir sivil toplum kuruluşu. Amaçları; sarışınlardan da başkan, bakan, diplomat ve işkadını çıkacağını insanlara hatırlatarak, ‘Dünyayı daha güzel bir hale getirmek’. Bu kapsamda hayır amaçlı yemekler ve geziler düzenliyorlar. İlk geniş çaplı toplantıları ‘Birinci Uluslararası Sarışınlar Kongresi’ni de geçen hafta Sofya’da düzenlediler.

DÜNYA SORUNLARINA 30 DAKİKA

Kongre için Kosova, Bulgaristan, Rusya, Yunanistan, Letonya ve İtalya’dan doğal ve yapay yaklaşık 50 sarışın toplandı. Sarışın diyoruz ama üyeler için sarışınlık sadece bir saç rengi değil; önemli olan ruh sarışınlığı! Buna rağmen sarışın çoğunluğun arasında koyu renk saçlı bir izleyici olarak hemen kabul görmedim. Neyse ki sonradan ‘yeterli kriterlere’ sahip olduğumu belirlediler de beni ‘koyu saçlar altında gizlenmiş bir sarışın’ ilan ederek aralarına aldılar...
Kongre, iki güne yayılmış çeşitli etkinliklerden oluşuyordu. Resmi açılış, Sofia City Center adlı alışveriş merkezindeki basın toplantısıyla yapıldı. Sarışınlar, pembe balonlarla süslü bir masada yerlerini aldı. Kongrede konuşulması planlanan ana konular; dünyada kadınların toplumsal, ekonomik, siyasi ve sosyal konumunun pekiştirilmesi, duygusal ve entelektüel zeka, alışveriş terapisinde sorunlar, ünlü sarışınlardan depresyonu yenme metotlarıydı. Bu mühim konuların hepsini konuşmak için ayrılmış süre 90 dakikaydı.

Açılış konuşmasını Uluslararası Sarışınlar Derneği Başkanı Olga Uskova yaptı: “Dünyada olup bitenlerden endişeliyiz ama neyse ki bizim gibi güzel şeyler de var! Üstelik sadece güzel değil, aynı zamanda akıllıyız da. Bu nedenle dünyadaki tüm sarışınlar, birleşin ve güzellikle dünyayı daha iyi hale getirelim! Herkes güzel, zengin veya ünlü olmayabilir. Ancak bu nazik ve iyi olamayacaklar demek değil... Dünyayı gözle gördüğümüz değil, iç güzellikler kurtaracak. Hepimiz iyi insanlar olursak, her şey çok güzel olur.”

Dünyayı hale yola koyma yöntemlerinin konuşulduğu ilk oturum sadece yarım saat sürdü. İkinci oturumdaysa konu; estetikteki son trendlerdi. Katılımcılar sarışın ve güzel olmaya nasıl devam edebileceklerini tartıştı. Söz alan Zvetlina Maimarova yeni teknolojilerle ilgili sarışınları akıllı olmaya davet etti: “Güzel kadın kendine bakan kadındır. Akıllı olduğumuz için hepimiz tek bir doktora, kreme ya da ameliyata güvenemeyeceğimizi biliyoruz. İyi ve genç bir cilde sahip olmak için son teknolojileri mutlaka takip etmeliyiz. Son zamanlarda hepimiz botoksu tercih ediyoruz. Ancak gelecekte yeni çıkan fototerapiyi denemeliyiz. Gelişmeleri takip edelim.”

Bir saat süren ikinci oturumdan sonra sahneyi süs köpekleri aldı. Sahipleri eşliğinde en son köpek moda kıyafetlerini tanıttılar. Bu sezonun favorisinin uçuk pembe ve spor köpek kıyafetleri olduğu gözlendi. Bu da bir saat sürdü ve toplam 90 dakikalık toplantının ardından sarışınlar hiç vakit kaybetmeden alışverişe geçtiler.

SOFYA BU AÇILIMA HAZIR DEĞİLDİ

Kongrenin ikinci günü de renkli etkinliklere sahne oldu. Sarışınlar sabah saatlerinde Sofya Hayvanat Bahçesi’nde toplandı; çocuklar için düzenlenen tiyatro ve dans gösterilerini izledi. Ancak üyeler, çocuklarla haşır neşir olmaktansa kendi kendilerine çocuklar gibi eğlenmeyi tercih etti ve balonlarla fotoğrafçılara poz verildi. Öğle saatlerindeyse Sofya’nın alışveriş caddesi Vitoşa’da ‘Sarışınlar Yürüyüşü’ vardı. Resmi renkleri olan pembeyi giymiş çok sayıda sarışın “Güzel bir dünya istiyoruz!” sloganıyla yürüdü. Yürüyüşe ilgi, beklenenden azdı. Özellikle yurtdışından katılan izleyiciler, Letonya’daki yürüyüşe katılımın daha fazla olduğunu, Sofya’nın ‘sarışın açılımı’na henüz hazır olmadığını belirtti.
Kongrenin kapanışı heyecanla beklenen Miss Blondie (Bayan Sarışın) ile yapıldı. Avrupa’nın dört bir yanından sarışınlar ‘Miss Blondie’ olmak için yarıştı. Yarışmanın favorileri arasında Türk asıllı Aygül Yusuf da vardı. Yusuf, önyargıdan yakındı: “Sarışınlara karşı her yerde bir önyargı var. Görünüşümden dolayı aptal olduğumu düşünüyorlar. Oysa ben çok akıllıyım. Bulgaristan’da en zor bölümlerden biri olan biyomedikal bilimi dalında yüksek lisansım var. Ancak önyargıdan dolayı gündelik hayatımda favori rengim pembeyi çok giyemiyorum; daha çok siyahı tercih ediyorum.” Aygül, son elemede birinciliği Bulgar rakibi Valentina Dumanova’ya kaptırdı.

RUHUNUZ SARIŞIN MI?

Eğer;
' Sağınızı solunuzu karıştırıyor, gideceğiniz adresi asla bulamıyorsanız
' Toplantılara sürekli geç kalıyorsanız
' Telefonunuzu evde unutuyor, almaya gidip bu sefer gözlüklerinizi bırakarak çıkıyorsanız
' Kredi kartınızın limitini, şifresini ve şifreyi hatırlamak için yazdığınız notun yerini unutuyorsanız
' Arabayı nereye park ettiğinizi hatırlamıyorsanız
' Gerekli anlarda kalem, ruj veya anahtarları çantanızda asla bulamıyorsanız
' Ve bütün bu durumlarda neşeli olmaktan vazgeçmiyorsanız sizin de sarışın bir ruhunuz olabilir.

APTAL SARIŞIN EFSANESİNİ YIKTI

Olga Uskova tasvip etmese de, en ünlü sarışın Marilyn Monroe’nun yıllarca gizli kalmış günlükleri ‘aptal sarışın’ efsanesini yıktı... Geçen ay başında yayınlanan Fragmanlar kitabı, Marilyn Monroe’nun iç dünyasını anlatıyor. Kitaba göre Monroe görünüşünün aksine oldukça akıllıydı. Ünlü yazarlardan alıntılar yapıyor, Rönesans sanatıyla ilgili araştırmalarda bulunuyor ve o dönemki tiyatro ve müzelerle ilgili yazılar yazıyordu.

İÇLERİNDEN EN ÜNLÜLERİ

Marilyn Monroe’nun ölümünün üzerinden 48 yıl geçti ama Hollywood’da sarışınlar, popülariteyi hiç kaybetmedi: Paris Hilton, Pamela Anderson, Christina Aguleira, Jessica Simpson, Kirsten Dunst, Drew Barrymore, Cameron Diaz, Jessica Alba, Kate Hudson, Gwen Stefani, Charlize Theron bunlardan sadece bazıları. Türkiye de şov dünyasında sarışın etkisine kayıtsız kalmadı; Esra-Ceyda Kardeşler, Emel Sayın, Seda Sayan, Gönül Yazar, Aysun Kayacı, Filiz Akın, Ayşe Arman... Üstelik Amerika’dan bir adım öne geçip sarışın bir başbakana sahip oldu: Tansu Çiller!

Yakında Türkiye şubemizi açıyoruz

Böyle bir dernek oluşturmak nereden aklınıza geldi?

- Ben Rus asıllıyım, fikir 2006 yılında Moskova’da sarışın aklım ve kalbimin bir ürünü olarak ortaya çıktı. Amacımız dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek.

Kaç üyeniz var?
- Neredeyse her ülkeden toplam 67 bin... En ilginç sarışın üyelerimiz Nijerya ve Vietnam’dan...

Türk üyeniz var mı?
- Avrupa’da yaşayan Türk asıllı üyelerin yanı sıra İstanbul’dan da üyelerimiz var ama henüz Türkiye’de bir ofisimiz yok. Yakında bir tane açacağız; bu işi yapabilecek sarışınlar arıyoruz. Buradan Türk sarışınlara sesleniyorum: Toplanın, derneğimize üye olun! Hepinizi bekliyoruz!

Üye olma kriteri nedir? İlle de sarışın mı olmak gerekiyor?
- En önemlisi güler yüzlü olmak, güneşi yansıtan gözlere, pembe, güzel ve saf bir ruha sahip olmak. Sarışınlık saçın sarı olmasıyla ilgili bir şey değil. Asıl nokta, ruhta sarışın olmak. Bu da neşeli, saf ve iyi bir ruha sahip olmak demek. Tabii bir de pembeyi hayat tarzına dönüştürmek.

Neden herhangi başka bir renk değil de pembe?
- Pembe özgürlüğün rengi. Zaten hayata pembe gözlüklerle bakmak da buradan geliyor.

Erkek üyeniz var mı?
- Üye diyemeyiz ama erkek sarışın dostlarımız var. Dernek isteyen herkes ve herşeye açık. Erkekler, kadınlar, çocuklar, hayvanlar... Özellikle de hayvanlar! Biz dünyadaki tüm hayvanat bahçeleriyle çalışıyoruz, hayvanat bahçesindeki hayvanlar da üyelerimiz ve onları çok seviyoruz.

Bir sonraki projeniz nedir? Dernek bu aralar ne üstünde çalışıyor?
- Önümüzdeki yıl, bir sarışınlar okulu açmayı planlıyoruz. Tabii hayır amaçlı etkinliklere de devam edeceğiz.

Neden sarışınlara karşı bir önyargı var?
- Bu konuyla ilgili bir sürü fikrimiz var! Neden olursa olsun sonuçta bu önyargıları fazla ciddiye almıyoruz. Dernek üyeleriyle birlikte sürekli kendimizle ilgili şakalar yaratıyoruz.

Bir idolünüz var mı? Mesela efsane sarışın Marilyn Monroe?
- Ben, kendi kendimin idolüyüm. Markalara ya da efsane yüzlere inanmıyorum. Hayatımdaki tek ilham, oğlum Nikita Georgiev ama hayatta kendi emeği ve becerisiyle başarılı olmuş herkese saygı duyarım. Marilyn Monroe’yu kadın olarak severim ama gezegenimizi terk etme şeklini tasvip etmiyorum. Hayata inancının olmaması bir sarışın için normal değil.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!