Romantik komedi nasıl kurtulur?

Anna Farris yeni romantik komedi filmi ‘What’s Your Number?’da bir dergide okuduğu haberden sonra hafif aklını kaçıran bir kadını oynuyor. Söz konusu haberde 20’den fazla ilişkisi olan kadınların yüzde 96’sının hiç evlenmediği yazıyor. Farris’in karakteri sayfayı çevireceğine işi fazlasıyla ciddiye alıyor. Ruh eşini bulana kadar kimseyle sevişmemeye yemin ediyor, seks ihtiyacı sıkıntı yaratınca da rakamları aşmamak için eskilere sırnaşmaya çalışıyor.
Tanıdığınız hangi kadın bir kuaför dergisinde okuduğu uyduruk haberden böyle çılgınca bir işe girişir? Böyle insanlar hangi gezegende yaşar? İşte bu tuhaf kadınların alternatif evrenine ‘Rom-Kom’ dünyası diyoruz.
‘Office’ dizisinden hatırlayacağınız Mindy Kaling geçen günlerde romantik komediler için “Bilimkurgunun bir alt türü. İnsan dünyasından farklı kuralları var” dedi.
Evet, bir bakıma haklı. Tüm Katherine Heigl, Kate Hudson ve Jennifer Aniston filmleri bizimkine benzer bir gökyüzünün altında geçse de olmayacak işlerin döndüğü ayrı bir gezegenin kurallarıyla dönüyor.
Ve son 10 yıldır bu gezegenin klişeleri kabak tadı verme eşiğini de aştı.
Geçen yılın rakamları 2012’de romantik komedi gişelerinde dramatik bir düşüş olduğunu gösteriyor. Peki neden?

BÜYÜLÜ FORMÜL ÇÖKTÜ

Tür uzun yıllar ‘Kariyer Kızı Alfa Erkeğini Elde Eder’ formülü üzerine kuruldu. Katherine Heigl sekiz filmde birden aynı durumu başka erkeklerle, farklı gardıroplar ve aynı saçla canlandırdı. Jennifer Aniston alfa erkeğini elde etmek için neredeyse kendi babasıyla sevişiyordu (Rumor Has It), Kate Hudson Matthew McConaughey’i önce kaybetmek (How to Lose a Guy ın 10 days), sonra kazanmak için (Fool’s Gold) epey uğraştı. Aynı senaryo son 10 yıldır bir avuç oyuncunun çemberinde dönüp dolaşmaktan aşındı. Hollywood’un çok sevdiği kanal tıkandı. Ve en önemlisi, biz değiştik.
Romantik komedinin en temel motivasyonu ‘sevgilileri ayıran engel’ teması eskisi gibi kolay işlemiyor. Aşk, sosyal statü, ırk, para, din, meslek, aile gibi engelleri daha kolay aşıyor. Aileler izin vermediği için kavuşamayan çiftlerin, evlenmeden sevişmeyen kızların, boşanamayan erkeklerin, bir aldatmayla ayrılan eşlerin hikâyesini 60’ların inandırıcılığıyla anlatmak imkânsız. Erkeklerin kolay seks, kadınların para güvencesi aradığı Marilyn Monroe, Audrey Hepburn filmlerinin naif altyapısı bugün geçersiz olan ilişki formülleri içinde çürüyüp gitti.
Ama hisli kızlar üzülmesin. Romantik komedi öyle kolay kolay yıkılmaz. Hollywood şimdilik çözümü melez türlerde bulmuş görünüyor. ‘Up in the Air’ gibi ‘dramedi’ geçişliler, ‘Mamma Mia’ gibi müzikal komediler, ‘Midnight in Paris’ gibi fanteziler ve ‘Warm Bodies’ gibi korku-fantezi birleşimleri gişede iyi sonuçlar verdi. Öte yandan artık ‘Sex and the City’nin geleneksel ‘kız dünyası’ yerine, Girls’ün tedirgin edici gerçekliği, Louie’nin kadın-erkek ilişkilerine edepsiz bakışı TV’deki yansımasına örnek.

YERLİLER EMEKLEME AŞAMASINDA

Türkiye’deyse Hollywood usulü modern romantik komediyle yeni yeni muhabbete giriyoruz. 1970’lerin Ertem Eğilmez filmlerini, Yalancı Yarim (1973) ve Sev Kardeşim (1972) gibi tatlı hikâyelerdeki komedi öğeleri ya da Türkân Şoray’ın ‘Kadın Değil Baş Belası’ndaki (1968) Çengi Naciye performansını saymazsak, türün ilk örnekleriyle 2000’lerin başında tanışmaya başladık.
Tabii Romantik Komedi 1 ve 2’de, Ya Sonra’da, Aşk Tutulması’nda, Herkes mi Aldatır’da ve son olarak Celal ile Ceren’de aynı klişelere maruz kalmamız kaçınılmazdı.
Murat Şeker, Şahan ve Togan Gökbakar, Özcan Deniz ve Ketche gibi modern hikâyeler anlatmak isteyen oyuncu ve yönetmenler sözde ‘kentli’ olay örgülerine yöneldi. Evlenme meraklısı kızlar, bağlanma fobili erkekler, aldatan eşler, aldatmaya rağmen süren aşklar, farklı kültürlere rağmen kopamayan sevgililer, hatta farklı takımların sıkıntı yarattığı ilişkiler modern Türkiye’nin şehirli gençlerini sinemaya çekmeyi amaçladı. Şimdilik Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik’in ekmeğini yiyen filmi dışında hatrı sayılır bir gişe başarısı yok. Bizdeki hikâyelerin kısırlığına bakacak olursak, Issız Adam’ın tek fenomen olduğu yerde romantik komedi sevdası başlamadan da bitebilir.

Romantik komedi rekorlar kitabı

Hollywood’da ‘romantik komedi oyuncusu’ diye bir tanım olması boşuna değil. Türün en ünlü filmleri bu dokuz aktris arasında paylaşılıyor. Jennifer Aniston - 19 romantik komedi filmi
* Julia Roberts - 14
* Meg Ryan - 9
* Sandra Bullock - 8
* Kate Hudson - 11
* Katherine Heigl - 8
* Drew Barrymore - 14
* Reese Witherspoon - 7
* Jennifer Lopez - 7

Tuhaflıklar

Gerçek Öpücük (1999): Bir gazeteci (Drew Barrymore), kariyerini ve aşk hayatını kurtarmak için mezun olduğu liseye öğrenci kılığında döner ve elbette öğretmenine âşık olur.

Serendipity (2001): Harika bir ilk randevudan sonra çiftimiz telefon alışverişi yerine şu yöntemi seçer: Kadın sahafa sattığı bir kitabın içine, erkek de 5 doların üzerine numarasını yazar. Sonra film boyu beklerler.

Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir (2004): Kadın (Kate Hudson) patronunun bir adamı 10 günde terk ettirme iddiasını kabul eder. Erkek de ne tesadüf patronunun kadını 10 günde kendine âşık etme iddiasını kabul etmiştir.

Gerçek Dedikodu (2005): Kadın (Jennifer Aniston) babası olabileceğini sonradan öğrendiği adamla sevişir.

Düş Yakamızdan (2006): Kadının (Sarah Jessica Parker) işi hâlâ ailelerinin yanında yaşayan olgun erkeklerle ilişki yaşıyormuş gibi yaparak onları evden çıkarmaktır.