Ramazan davulcusuyla dolaşıp mani okurdum

Güncelleme Tarihi:

Ramazan davulcusuyla dolaşıp mani okurdum
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 07, 2005 00:00

Ramazan sohbetlerimizin bugünkü konuÄŸu Muazzez Ersoy... Eski Ramazan’ları kimi zaman kahkahalar atarak, kimi zaman gözyaÅŸları içinde anlatan Ersoy, birer hafta arayla kaybettiÄŸi anne ve babasını da andı. Bu röportaj sayesinde çocukluÄŸuna dönen, Ramazan davulcusunun peÅŸine takılıp sokak sokak gezdiÄŸi günlere giden Ersoy, teknolojinin duyguları törpülemesinden de dert yandı.- Ramazan ayında, sanat dünyasında iÅŸler biraz durgunlaşır. Konser olmaz, ekstra çıkmaz. Ama sen inanılmaz bir tempoda çalışacaksın...Evet, maÅŸallah bu Ramazan konserler üst üste geldi. Ayın 11’inde Amerika’ya gideceÄŸim. Yaklaşık bir ay orada kalacağım, çünkü birçok eyalette konserlerim var. Bayramda Türkiye’ye geleceÄŸim. Önce Antalya, sonra Almanya, ardından tekrar Antalya yapacağım. Allah’a şükür iÅŸlerimiz gayet iyi...- ÇocukluÄŸundaki Ramazan’lara dönsek biraz... Neler anımsıyorsun o günlerden?Her ÅŸeyden önce Ramazan ayı, bütün Ä°slam alemi için çok kutsal bir ay. Ben, bu ayın bereketine inananlardanım. Çünkü bu ay, bütün dilek kapıları açılır. Şöyle bir çocukluÄŸuma dönersek eÄŸer, aklıma ilk gelen ÅŸey, annem ve babam ile kalktığım sahurlar... Yaşım çok küçük olmasına raÄŸmen onlarla sahura kalkmak isterdim. Kaldırmadıkları zaman ‘Niye beni kaldırmadınız’ diye bağırır, kıyametleri koparırdım. ‘Kedinin kuyruÄŸundan tutar gibi oruç tutulmaz’ derdi rahmetli babam. Beni böyle ikna ederdi. Ama ben beÅŸ-altı yaşında olmama raÄŸmen inatla, hiç bozmadan orucumu tutardım. - O yıllara ait ilginç bir anın var mı peki?Ramazan davulcusu her zaman bizim evin önünden geçerdi. Ve ben sahura hep onun davuluyla uyanırdım. Bir gün yine uyandım ve kalktığım gibi evden dışarı fırlayıp davulcunun peÅŸine takıldım. Ä°ki-üç mahalle o davulcuyla birlikte dolaÅŸmıştım. Tabii bu arada annem, babam uyanmış. Her yerde beni arıyorlar. Düşünsenize sabahın kör vakti, kız yok ortada. Dışarı çıkmışlar, panik içinde koÅŸuÅŸturuyorlar. Bense davulcu ile dolaşıyorum. Eve döndüğümde çok kızmışlardı bana. Kısacası bayılırdım o Ramazan davulundan çıkan namelere, davulcunun söylediÄŸi manilere... Oynaya zıplaya dolaşır, kendimce maniler okurdum. Çok keyif alırdım yani. Demek ki sanatçı olacağım o zamanlardan belliymiÅŸ. DAVULCULAR KALIBA GÄ°RECEK- Teknolojinin hayatımızdaki etkileri, kötülükleri iÅŸte... Teknolojinin insan hayatına saÄŸladığı kolaylıklar tartışılmaz. Ama onunla birlikte hepimizin yaÅŸamındaki birçok ÅŸey kayboldu gitti. Mesela Ramazan topları kalmadı artık. Geçen gün televizyonda seyrettim, Ramazan davulcusu artık belli bir melodi de çalacakmış. Hani o doÄŸallık var ya, o güzeldi iÅŸte. Åžimdi böyle olunca davulcular da bir kalıbın içine girecek. Oysa biz onları çaldıkları ama yanlış ama doÄŸru ritimleri, söyledikleri manileri ile sevmiÅŸtik. Böyle çok yapay olacak. Belki gereklidir ama doÄŸal halleri bence çok daha güzel...- Ben artık sahurda, Ramazan davulunu bile duymaz oldum... Evet, artık bazı yerlerden geçmiyor. Benim oturduÄŸum semtte var. EÄŸer evde olursam duyuyorum. Ama bazen duyamadığım geceler de oluyor. Ä°ÅŸ seyahatinde deÄŸilsem mutlaka davulcunun harçlığını da veririm. Bu gelenek de bitiyor yavaÅŸ yavaÅŸ...- Sen, sahne kostümlerine de çok dikkat ediyorsun. Mesela hiçbir zaman çok dekolte giymezsin. Neden?Dekolte giyiyorum. Ama dekoltelerim her zaman belli sınırlar içinde, belli sınırlar çerçevesinde olur. Kostümde beni rahatsız edecek bir ÅŸeye takılırsam, bir yerim görünüyor mu, bir yerim açıldı mı diye düşünmeye baÅŸlarsam, asla ÅŸarkı okuyamam. HACCA GÄ°DECEĞİM- Cami ve türbe ziyaretlerine gider misin?Hem cami hem de türbe ziyaretlerine giderim. Yalnızca türbe ziyareti için bir ÅŸey söylemek istiyorum. Allah dostları çok özel. Ama ne istiyorsan, dileÄŸin neyse, muradın neyse, neye ihtiyacın varsa, Allah’tan isteyeceksin. Ya da ne sıkıntın varsa onu Rabbinle paylaşıp, ondan yardım isteyeceksin. Benim türbe ziyaretlerine gitmemin sebebi, Allah dostlarına hürmetimdir, bu kadar.- Hacca gitmeyi düşünüyor musun?Durumu, imkanı olan her Müslümana farz. Çok gitmek istiyorum. Ancak niyetim önce Umre yapmak, ondan sonra Hacca gitmek. Yıllardan bu yana içimde tek bu var. Tabii Allah nasip ederse... Bu konuda bir üzüntüm var, benim durumum, imkanlarım tam düzlüğe çıktı, annem ile babamı kaybettim. Onlar vefat etmeden önce imkanlarım elveriÅŸli deÄŸildi. Åžu anda yaşıyor olsalardı, yemin ediyorum sırtımda taşırdım. Sırtımda Hacca götürürdüm onları. Hayatımda her ÅŸey yoluna girmeye baÅŸladı, birer hafta arayla ailemi kaybettim. KeÅŸke saÄŸ olsalardı da onları götürebilseydim. Neyse... Bu konuda bir ÅŸey daha söylemek istiyorum; Hacca gitmeden önce onun kurallarını bilmen ve o kurallara, prensiplere uyman gerekiyor. Bütün bunların başında en önemlisi kalp ve niyettir. Allah katında da önemli olan kalp temizliÄŸidir. Kalbinizin güzelliÄŸidir.- Peki bu ÅŸan ve şöhret kalp güzelliÄŸini kirletmiyor mu? Hiç etkilemedi beni... ÇocukluÄŸumdaki yapım, huyum nasılsa, yine öyle. Bende hiç deÄŸiÅŸen bir ÅŸey olmadı. Kalbimi hiç kirletmedim, kirletmemeye özen gösterdim.- Bize bir iftar mönüsü verebilir misin?Ä°mkanlar çok önemlidir. EÄŸer imkanlar elveriÅŸli ise hurma, zeytin, çorba ve peynir iftar sofrasının vazgeçilmezidir. Bazen olmuyor, bir üzüm tanesiyle de iftarını açabilirsin. Ancak saÄŸlık açısından, hafif ÅŸeyler yemeli ve mideye birden yüklenmemeli. En önemlisi bir çorba içtikten sonra, yarım saat ara vermeliyiz. Ondan sonra hafif yaÄŸlı, hafif yemekler yemeliyiz. Bu sahur için de geçerli. Sahurda da sindire sindire yememiz gerek. Ama ben bir türlü bunu yapamam. ÇocukluÄŸumdan beri hep acele acele yemek yerim. Bu da feci ÅŸiÅŸkinlik yapıyor, hiç saÄŸlıklı deÄŸil.Sahura kalkmamak olmazYoÄŸun çalışma temposunda sahura kalkamayabilirsin. Bu, bütün çalışanlar için geçerli. Uyuyakalırsın falan... Ama hiç kalkmadan tutmak olmaz. Kalkmak, çok sevaptır. Tabii ki bütün bunların takdiri Allah’a kalmıştır. Onu biz bilemeyiz. Fakat ben sahuruma kalkarım, eÄŸer kalkamazsam da gün içindeki iÅŸ tempomu sürdürürüm.Yaptıklarımı Allah bilsinSanatçı dostlarımın çadırlarda verdiÄŸi iftar yemeklerine katıldığım çok oldu. Ama ben yaptığım ÅŸeyleri çıkıp da söylemekten pek hoÅŸlanmayan birisiyim. Ortaya çıkmayı sevmiyorum. Yapıyorsam da Allah’la ben bilirim. Öyle ki benim yaptığımı karşı taraf bile bilmez. Allah rızası için yaparım. ‘Ben bunu yaptım, ben ÅŸunu yaptım’ gibi böbürlenmeleri sevmiyorum.TEKNOLOJÄ° DUYGULARI TÖRPÃœLEDÄ°- Biz çok ÅŸey görmedik, yaÅŸamadık. Büyüklerimizden duyduklarımızla sadece bazı ÅŸeyleri hayal edebiliyoruz. Peki çocuklarımıza ne bırakıyoruz?Büyüklerimizden öğrendiklerimiz her ne olursa olsun, onlara da aktarmalıyız. DeÄŸerlerimizi kaybetmemek adına yapmalıyız bunu. Kitap okumalarını saÄŸlayarak, gelenek ve göreneklerimizi öğretmeliyiz. Ben gelenek ve göreneklerimiz konusunda hassas ve tutucuyum. Modern olmak baÅŸka bir ÅŸey. Modern olursun ama kültürüne, atalarına, atalarından gelenlere, sana kalan mirasa da çok iyi bakman gerek. Ä°yi bakmalısın, çünkü bir gün sen de deÄŸerlerini çocuklarına teslim edeceksin. Åžimdi teknoloji ve modern hayat ne yazık ki birçok ÅŸeyden bizi uzaklaÅŸtırdı.- Mesela komÅŸuluk diye bir ÅŸey kalmadı...Kaldı ama tek tük kaldı. Korkarım birkaç yıl sonra onlar da kalmayacak. Mesela herkesin ortak ÅŸikayeti güzel bestelerin çıkmaması... Güzel bestelerin sayısı da azaldı. Eskiden insanlar sevdiklerinin, dostlarının, akrabalarının sevinçlerinden, hüzünlerinden yola çıkarak bir ÅŸeyler yaparmış. Ve o eserler kalıcı olurmuÅŸ. Åžimdi her ÅŸey elektronik olduÄŸu için tıkandı. Teknoloji bir yerde insan duygularını da törpüledi. Tamam, tamamen duyguları bitirmedi ama bir körelme söz konusu. Annelerimiz günlerce, haftalarca postacı yolu gözlermiÅŸ. Artık postacı yolu beklemek falan yok ki. Telefondan da vazgeçtim, internet var. Dünyanın öbür ucu ile konuÅŸabiliyorsun. Ben postacıları bile özledim. Hem de çok özledim. Artık özlem yok, hasret yok. Bitti... e-mail yazıyorsun ya da chat’leÅŸiyorsun, bu kadar basit haberleÅŸmek. Mekanik olduk.- Ya iÅŸ ve özel hayatında neler yaÅŸanıyor?Özel hayatımda hiçbir ÅŸey yok. Artık benim için saÄŸlığımın yerinde olması, rızkımın kesilmemesi önemli. Ä°ÅŸ hayatına gelince, yeni albümün repertuar çalışmalarını tamamladık. Bayramdan sonra Allah kısmet ederse stüdyoya girip okumalara baÅŸlayacağım. Tamamı yeni, çok güzel ÅŸarkılardan oluÅŸan bir Muazzez Ersoy albümü hazırlıyorum. Sevenlerimin de çok beÄŸeneceÄŸine inanıyorum. Çok ama çok güzel ÅŸarkılarımız var.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!