Ozan’ın keşfi

Güncelleme Tarihi:

Ozan’ın keşfi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2012 23:00

Dört yıldır tiyatroyla ilgilenen Sevda Erginci, Star TV’nin yeni dizisi “Koyu Kırmızı” ile dizi setlerine adım attı. 19 yaşındaki genç oyuncu, kariyerinin bu dönüm noktasını Ozan Güven sayesinde yaşadı: “Bir ilköğretim okulunda sahneye çıktık. O gün seyirciler arasında Ozan Güven de varmış. Kendimi bir anda sette buldum!”

Haberin Devamı

Oyunculuk serüveniniz ne zaman başladı?

- 15 yaşımdan beri okulla tiyatroyu bir arada götürüyorum. Tiyatroyla ilk tanışmam, Semaver Kumpanya’da oldu. 1,5 yıl oyunculuk eğitimi aldım. Giderek artan bir hevesim vardı. Babamın desteği de bunu pekiştirdi.

Kaç yaşındasınız?

- 1993 doğumluyum.

Okul devam ediyor o zaman?

- Evet, şu an lise son sınıf öğrencisiyim.

İlk oyunculuk deneyiminizi hangi oyunda yaşadınız?

- İlk deneyimim Semaver Kumpanya’da “Paki ve Sevgi Çiçekleri” adlı oyunla oldu. Bu oyuna halen devam ediyoruz. Ben “Paki” karakterini canlandırıyorum.

AYŞE GÜÇLÜ BİR KIZ

“Koyu Kırmızı” projesinden nasıl teklif geldi size?

- Biz ekibimizle, bir ilköğretim okulunda oyunumuzu oynadık. O gün seyirciler arasında Ozan Güven de varmış. Daha sonra bir şekilde bana ulaştılar ve görüştük. Aslında şu anda planlamadığım bir şeydi ama bir anda kendimi sette buldum.

Ayşe nasıl bir kız? Bize biraz onu anlatır mısınız?

- Ayşe hastalığına ve kısıtlı hayatına rağmen güçlü bir kız. Bir o kadar da naif ve kırılgan. Abisine çok düşkün. Hatta belki tutunacağı tek dal ve abisi için de durumun bundan farklı olmadığını biliyor. Belki de o yüzden hayatta kalabilmek için bu kadar çaba gösteriyor. Tüm olumsuzluklara rağmen çok umutlu.

HASTANE YIPRATICIYDI

Rolünüz için böbrek hastalarıyla ilgili araştırmalar yaptınız mı?

- Evet, çekimler başlamadan önce hastalık ve hastalarla ilgili bir ön araştırma yaptık. Karşılaştıklarımız, zorluk içinde umutsuz olmayan hayatlardı. Onların en büyük problemlerinden biri de toplumun yaklaşımı ve sahip oldukları kısıtlı yaşam olanakları. Hastalığın adından bile haberdar olmayan o kadar çok insan var ki... Sayısı az da olsa bulaşıcı sanıp yaklaşmayan arkadaşlar, reddeden aileler bile var!

Bu projede Türk Böbrek Vakfı ile birlikte çalışılıyor. Bazı sahneler de vakıfta çekiliyor. Ne hissediyorsunuz oraya gittiğinizde?

- Ben hastane kokusundan, havasından bile hasta olan biriyimdir. Orada kısa süreliğine de olsa hasta olarak bulunmak, o yatakta yatmak benim için yıpratıcı oldu. Ama oradayken Ayşe’yi daha iyi anladım, sevdim. Oradan çıkınca dertleştik hatta...

Haberin Devamı

EKİP ÇOK ÇALIŞKAN

Sette nasıl bir çalışma ortamı var?

- Her şeyden önce çok çalışkan bir ekip. Senelerdir beraber çalışıyor gibiyiz. Herkes birbirini anlıyor, seviyor, saygı duyuyor. Mutlu ve memnun hissediyorum.

Haberin Devamı

ŞANSLI BİR ÇOCUĞUM

İpek Bilgin, Ozan Güven, Özgü Namal gibi başarı oyuncularla rol alıyorsunuz. Böyle önemli isimlerle çalışmak, nasıl bir duygu?

- Fazla şanslı bir çocuğum ben. (Gülüyor) Onlar benim için hem abi, hem abla hem de öğretmen gibiler! Oyunculuğum için önemli bir deneyim ve büyük bir mutluluk. Çok iyi bir başlangıç oldu, sonraki projelerimin de bu kadar iyi olacağını umuyorum.

 

                                                                                                     

     

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!