Öyle demek istemedi

Güncelleme Tarihi:

Öyle demek istemedi
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 18, 2004 00:00

Marmara Ãœniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bekir Karlığa, Fethullah Gülen’in görüşleriyle ilgili olarak sorularımızı cevaplandırdı.Zaman’da Nuriye Akman’ın yaptığı Fethullah Gülen dizisini okudunuz mu?Evet, okudum. Genel olarak nasıl buldunuz Fethullah Gülen’in söylediklerini?Genel olarak gerçekçi buldum. Türkiye ve dünya gerçeklerini yansıtan bir tarafı vardı ve meselelere ılımlı ve saÄŸduyulu yaklaşıyor. Zaten Gülen’in görüşlerindeki o ılımlı hava, on yıldır Türkiye’nin hemen her konusunda kendisini göstermektedir. Yapılan söyleÅŸide de aynı atmosferi bulmak mümkün. Tespitleri son derece gerçekçi. Meselelere iyi niyetle çözüm getirmeye çalıştığı anlaşılıyor. Dini noktadan baktığımızda herhangi bir grup, cemaat veya klik anlayışının ötesinde, global anlamda Müslüman dünyasını ilgilendiren saÄŸlam tespitler olduÄŸunu görüyoruz.Ä°SLAM DÃœNYASI YOKSize en çarpıcı gelen tespitler nelerdi?Bana en çarpıcı gelen demeyeyim, çünkü ben Fethullah Gülen’in fikirlerini zaten biliyorum. Benim için çok yeni ÅŸeyler söylüyor deÄŸil ama Türkiye için yeni ÅŸeyler söylüyor. Çok örtüştüğümüz bazı noktalar oldu. Mesela, ‘İslam dünyası diye bir dünya yoktur’ diyor. Ben bunu üç sene önce bir gazetede, ‘İslam dünyası diye bir dünya var mı’ diye yazmıştım. DoÄŸru, Ä°slam dünyası diye bir dünya yok. Olsaydı, Irak olaylarında, 11 Eylül’de, Afganistan’da sesi çıkardı. Bu kanaatimizin örtüşmesi, benim için ilginçti. AMA’SI DA VARFethullah Gülen, terör konusunda oldukça ilginç ÅŸeyler söylüyor ve ‘İslamcı terörist olabilir ama Ä°slami terör olmaz, Ä°slam’da canlı bomba yoktur’ diyor. Bu konuda Müslümanların kafası bu kadar karışık mı ki Gülen meseleyi netleÅŸtirmek istiyor?Karışık deÄŸil ama konjonktür karıştırıyor kafaları. Hiçbir Müslüman, terörizmin Ä°slam’a uygun olacağını söylemez, söyleyemez. Ancak, ‘ama...’ diye de bir ihtiyat kaydı koyar. O ‘Ama...’dan sonra eklenen cümleler, zaman zaman haklılık payı olan cümlelerdir. Filistin’deki terör olayına objektif bakamıyorsunuz. Çünkü, terörü uygulayan kadar, teröre vesile olan da aynı konumda. Bir tarafın haksızlığını vurguladığınız zaman, diÄŸer tarafı haklı görüyormuÅŸ gibi bir konuma düşüyorsunuz. Dolayısıyla, Gülen’in tespiti son derece önemli. O tespitte vurgulanan baÅŸka bir ÅŸey daha var: Müslümanlar, bu tür olaylar karşısında konjonktür gereÄŸi biraz pasif kalıyorlar. Fazla seslerini çıkarmıyorlar, çıkarmadıkları için de bu kabul olarak algılanıyor. Halbuki, bütün bu olaylara Ä°slami ilkelerin ışığında karşı çıkmak lazımdır. Müslüman’ın, prensip bazında yanlış olan her ÅŸeye karşı çıkması gerekir. Nitekim, Taliban Afganistan’da Buda heykellerini yıktığı zaman, birtakım dindar insanlar, ‘Bunlar heykeldir, yıkılabilir’ gibi bir anlayış sergilediler. Bu yanlıştır. Oradaki yanlışa evet demek, bütün yanlışları kabullenmek anlamına gelir. Fakat bir kez ‘ama...’ diye baÅŸlarsak bunun sonu gelir mi?DoÄŸru, gelmez. Zaten bu nedenle, kesinlikle prensipten taviz vermemek lazım. Nerede, nasıl ve ne ÅŸekilde olursa olsun teröre karşı çıkmak gerekir. Prensiplerden taviz verip ‘ama...’ları sıralamaya baÅŸladığınız zaman sonu gelmez. Ä°FADE PROBLEMÄ°Asıl tartışma yaratan konu, Fethullah Gülen’in ateistlerle ilgili olarak söylediÄŸi sözlerdi. ‘Demek ki insan öldüren, káfirin maruz kalacağı aynı ÅŸeye maruz kalıyor’ dedikten sonra şöyle devam ediyordu: ‘Yani ateist, Allah’ı, peygamberi kabul etmeyen insan ne ise, insan öldüren de onunla eÅŸdeÄŸerdir.’ Bu sözler, ateistle teröristin aynı kefeye konulması olarak yorumlandı. Siz ne diyorsunuz?Bu sözlerde bir ifade problemi var. Buradaki kasıt, o deÄŸildir. Ä°slam devleti, genellikle küfre karşı savaÅŸ ilan edebilir. Küfür de ÅŸirk yani tanrıtanımazlıktır. Gülen’in ortaya koymaya çalıştığı ilke budur. Ama bu ilkeyi bugünkü ÅŸartlarda iyi deÄŸerlendirmek lazım. Çünkü bir insanın ateist diye kanını mübah görmek mümkün deÄŸildir. Ancak, Gülen’in sözlerini böyle yorumlamak da doÄŸru deÄŸildir.Abant Platformu’nda ateistlere büyük saygı gösterildiTerörist ile ateisti aynı kefeye koymak mümkün mü?DeÄŸil elbette ve zaten böyle bir anlam çıkarmak da zor. Sadece eski bir hukuk kaidesinden söz ediliyor. Aksine, Fethullah Gülen’in tavırları, bütünüyle bu tür yorumları reddeden bir özellik gösterir. Burada, Gülen’e karşı bir önyargıdan hareket edildiÄŸini düşünüyorum ben. Bırakın ateistlere karşı cihat ilan etmeyi, tam tersine, ateistleri de, dindarları da aynı kefede toplayarak bir diyalog ortamı oluÅŸturmaya çalışmaktadır. Abant platformuna katılan pek çok ateist arkadaşımız vardır. Onlara hiçbir zaman ters bir ÅŸey söylenmemiÅŸ, aksine hepsinin fikrine büyük saygı gösterilmiÅŸtir. Ama yanlış yorumlanmaya müsait olduÄŸunu kabul ediyorsunuz siz de...Maalesef ifadenin daha geniÅŸ yorum gerektiren bir tarafı var. Ben ilk okuduÄŸum zaman, bu ifadenin sorun çıkartacağını düşünmüştüm zaten.Cihadı kullanıyorlarBir de cihat meselesi var. Gülen, kiÅŸilerin veya grupların cihat ilan etme hakkı olmadığını söylüyor. Katılıyor musunuz siz bu görüşe?Cihat ve hatta harp ilan etme hastalığı, genellikle kiÅŸi veya grupların kendilerini meÅŸrulaÅŸtırmak için kullandıkları bir yöntem. Yoksa, Ä°slam’da fertlerin cihat ilan etme hakkı yoktur. Gülen’in de altını çizdiÄŸi gibi, ancak düzenli ordular veya devletler cihat ilan edebilir. Cihat ilan edildiÄŸi zaman da, karşılıklı savaÅŸ hali olmak durumundadır. Karşılıklı savaÅŸ hali yok, karşı taraf sizin gücünüzü bilmiyor ve siz Ä°slam adına savaÅŸtığınızı söyleyip sivilleri öldürüyorsunuz. Ä°slam’a göre, savaÅŸta sivillerin öldürülmemesine itina gösterilir. YaÅŸlılar, kadınlar, çocuklar, din adamları öldürülmez. Siz bugün kalkıp, ‘Ben cihat ilan ettim, gelin benimle birlikte savaşın’ diyorsunuz Bin Ladin’in yaptığı gibi. Bunun Ä°slam’la baÄŸdaÅŸan hiçbir tarafı yoktur. Sırf kendilerini meÅŸru göstermek için buldukları bir yöntemdir. Duygusal olarak ateizm yapılıyorKuran’da ateistlerle ilgili ne gibi hükümler var?Ä°slam’ın temel anlayışı, Allah’ın varlığı ve birliÄŸine dayanır. BirliÄŸi konusunda deÄŸiÅŸik spekülasyonlar olsa da, varlığını kabul ettikten sonra, gerisi üzerinde fazla durmaz Ä°slam. Hatta, Allah’ın varlığından da öte, Hz. Peygamber’i kabul etmeyenlere bile hoÅŸgörülü davranır. Nitekim bir hadiste, ‘Allah’tan baÅŸka ilah yoktur diyenler cennete girecektir’ denilir. Bu hadisten dolayı Ä°slam bilginleri Hıristiyanların, Yahudilerin, Zerdüştilerin, hatta Budist gibi herhangi bir ÅŸekilde bir tanrıya inananların cennete gireceklerini kabul ederler. Halbuki, Kuran tanrıtanımazlığa karşı derin bir hassasiyet göstermektedir. Ancak bu hassasiyet onların canına, malına kıyma noktasında deÄŸildir. Her çaÄŸ, dini metinleri kendisine göre yorumlama yetkisine ve imkánına sahiptir. Dolayısıyla, günümüzde ateistlere karşı olumsuz bir tutum takınılması söz konusu bile olamaz. Kaldı ki, ben ateistim diyen insanların, Kuran’da söylenen tarzda ateist oldukları kanaatinde deÄŸilim. ATEÄ°ST OLMAK DA Ä°NANMAK DA ÇOK ZORNasıl yani?Çünkü ateizm, son merhalede karşıt delilleri ortaya koyarak herhangi bir yaratıcının varlığını kabul etmemeyi gerektirir. Halbuki benim tanıdığım pek çok ateist, ateizmden çok agnostisizme yakındır. Bir yaratıcı fikrine eÄŸilimlidirler ama bunun bilinemeyeceÄŸini söylemektedirler. Bu nedenle, dinlerin tanrı anlayışlarını eleÅŸtirel bir tavırla ele alırlar. Dolayısıyla, ben hem ateist olmanın, hem de gerçek anlamda inanmanın çok zor olduÄŸu kanaatindeyim. Çünkü insanın ateist olmak için, inanmanın bütün merhalelerini bilmesi ve bunun böyle olmaması gerektiÄŸini ortaya koyması gerekir. Yoksa duygusal olarak ateizm yapılıyor demektir. Nietzsche’nin ateizminde söz geliÅŸi, saÄŸlam bir Allah inancı vardır. Bunun için Ä°kbal, Nietzsche’yi çok yüksek makamlarda gösterir kitabında. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!